Bay Putin, Şubat 2022’de Ukrayna savaşının başlamasından hemen önce Pekin’de Bay Xi’yi ziyaret ettiğinde, hükümetleri sınır tanımayan bir ortaklık ilan eden 5.000 kelimelik bir bildiri yayınladı. İki adam geçen Eylül ayında Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen bir güvenlik konferansında tekrar bir araya geldi. Bay Xi, savaşın başlamasından bu yana Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ile konuşmadı, barış görüşmelerine bakış açısını sormadı.
Bay Zelenskyi, ancak Bay Putin askerlerini Ukrayna topraklarından çekerse barış görüşmelerine gireceğini söyledi. Bunlar arasında, Rus ordusunun 2014 yılında ele geçirdiği Kırım yarımadası ve aynı yıl Rus birliklerinin Rusya yanlısı ayrılıkçı bir ayaklanmayı kışkırttığı Donbass bölgesi yer alıyor.
Bay Zelensky, Bay Xi ile konuşma fırsatını memnuniyetle karşılayacağını söyledi ve bazı Ukraynalı yetkililer, Çin’in sonunda Rusya üzerindeki etkisini Bay Putin’i askerlerini geri çekmeye ikna etmek için kullanacağını umduğunu söyledi. Ancak Çin böyle bir adım atacağını belirtmedi.
Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Perşembe günü Ukrayna dışişleri bakanı Dmytro Kuleba ile yaptığı konuşmada, savaşan tarafların “barış görüşmelerine yeniden başlamaları” ve “siyasi anlaşma yoluna dönmeleri” gerektiğini vurguladı.
Xi’nin ziyareti duyurulmadan önce BBC’ye verdiği röportajda Kuleba, Çin’in ne Rusya’yı silahlandırmaya ne de barış yapmaya hazır olduğuna inandığını söyledi. Moskova ziyareti başlı başına bir mesaj ama bunun herhangi bir acil sonucu olacağını düşünmüyorum” dedi.
Washington’daki analistler aynı fikirde. Çin’deki eski bir ABD diplomatı ve Brookings Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan bir Beyaz Saray yetkilisi olan Ryan Hass, “Çin’in Ukrayna’daki bir barış süreci için temel taşı görevi görebileceğini düşünmüyorum” dedi.
Hass, Çin’in nihai bir barış anlaşması için imzacı veya garanti grubunun bir parçası olarak rol oynayacağını ve Ukrayna’nın yeniden inşası için çok önemli olacağını da sözlerine ekledi. “Bence Zelenskyy bunu anlıyor, bu yüzden Çin’e ve kişisel olarak Xi’ye karşı bu kadar sabırlı olmaya istekliydi” dedi.
Bay Zelenskyi, ancak Bay Putin askerlerini Ukrayna topraklarından çekerse barış görüşmelerine gireceğini söyledi. Bunlar arasında, Rus ordusunun 2014 yılında ele geçirdiği Kırım yarımadası ve aynı yıl Rus birliklerinin Rusya yanlısı ayrılıkçı bir ayaklanmayı kışkırttığı Donbass bölgesi yer alıyor.
Bay Zelensky, Bay Xi ile konuşma fırsatını memnuniyetle karşılayacağını söyledi ve bazı Ukraynalı yetkililer, Çin’in sonunda Rusya üzerindeki etkisini Bay Putin’i askerlerini geri çekmeye ikna etmek için kullanacağını umduğunu söyledi. Ancak Çin böyle bir adım atacağını belirtmedi.
Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Perşembe günü Ukrayna dışişleri bakanı Dmytro Kuleba ile yaptığı konuşmada, savaşan tarafların “barış görüşmelerine yeniden başlamaları” ve “siyasi anlaşma yoluna dönmeleri” gerektiğini vurguladı.
Xi’nin ziyareti duyurulmadan önce BBC’ye verdiği röportajda Kuleba, Çin’in ne Rusya’yı silahlandırmaya ne de barış yapmaya hazır olduğuna inandığını söyledi. Moskova ziyareti başlı başına bir mesaj ama bunun herhangi bir acil sonucu olacağını düşünmüyorum” dedi.
Washington’daki analistler aynı fikirde. Çin’deki eski bir ABD diplomatı ve Brookings Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan bir Beyaz Saray yetkilisi olan Ryan Hass, “Çin’in Ukrayna’daki bir barış süreci için temel taşı görevi görebileceğini düşünmüyorum” dedi.
Hass, Çin’in nihai bir barış anlaşması için imzacı veya garanti grubunun bir parçası olarak rol oynayacağını ve Ukrayna’nın yeniden inşası için çok önemli olacağını da sözlerine ekledi. “Bence Zelenskyy bunu anlıyor, bu yüzden Çin’e ve kişisel olarak Xi’ye karşı bu kadar sabırlı olmaya istekliydi” dedi.