ahmetbeyler
Active member
Tunus Meclis Lideri Gannuşi: Darbe olduğunda sokağa çıkılması gerektiğini Türkiye’den öğrendik
Gannuşi, dün akşam Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in başbakanı nazaranvden alıp, yürütme erkini kendi atayacağı bir başbakanla bir arada devraldığını ve Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu duyurmasıyla ilgili TRT Arapça kanalına açıklamalarda bulundu.
“Darbenin gerisinde BAE var”
“Darbenin, düzensizliğin ve Nahda’nın binalarının amaç alınmasının gerisinde BAE medyası var.” diyen Gannuşi, “söz konusu medyanın toplumsal ve ekonomik sebeplerden ötürü yapılan şovlara iştiraki yüksek göstermeye ve darbeyi yasallaştırmaya çalıştığını” tabir etti.
Meclisin feshedilmesini, yasama, yargı ve yürütme organlarının tek bir çatı altında toplanmasını; meşruiyet, ihtilal ve Anayasa’ya karşı “darbe” olarak nitelendiren Gannuşi, birinci andan itibaren “darbeye karşı çıkma” konusunda net bir hal sergilediklerini kaydetti.
Gannuşi, alınan tüm bu kararların diktatörlük rejiminin özelliklerini yansıttığını ve bunun bir anayasa profesörü tarafınca ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olduğu bir vakitte yapılmasının keder verici olduğunu lisana getirdi.
“Türkiye sokağa çıkma konusunda örnek oldu”
Gannuşi, haberi duydukları andan itibaren Meclis binası önünde beklediklerini ve Meclis Lideri bulunmasına karşın kendisinin ve yardımcısının içeri girmesine müsaade verilmediğini belirtti.
Meclis Lideri Gannuşi, “Darbe olduğunda sokağa çıkılması gerektiğini öğrendik. Türkiye’den aldığımız ders bu. Haberi duyunca dışarı çıktık, evvel parti genel merkezine daha sonra da Meclis binasına gittik lakin kapılar yüzümüze kapandı.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Said’in, kendisiyle istişare ettiği istikametindeki kelamlarına de değinen Gannuşi, bunun her 2 ayda bir yapılan biçimi istişarelerden biri olduğunu lakin daha sonradan deklare ettiğı tehlikeli kararlarla ilgili kendisini bilgilendirmediğini ve bu bahisteki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
“Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararlar ülkeye hayır getirmez”
Meclisin meşruiyete bağlı olduğunu ve Meclis için bir ofis kurarak oturum düzenlediklerini tabir eden Gannuşi, burada “darbenin kınanması ve halkın barışçıl yollarla buna karşı çıkmaya ve dünyanın Tunus’un demokrasi sürecine dayanak vermeye çağrılması” istikametinde kararlar aldıklarını belirtti.
Gannuşi ayrıyeten, “Cumhurbaşkanı Kays Said’i de bu kararlardan geri adım atmaya çağırdık. Zira bu kararlar ne ona ne de ülkeye hayır getirir.” tabirlerini kullandı.
Orduyla ilgili de konuşan Gannuşi, Tunus halkının, ihtilali ve seçimleri himaye eden orduyu takdir ettiğini ve onun bu işe karışmasını beklemediklerini kelamlarına ekledi.
Tunus’ta neler oluyor?
Tunus’ta hükümet ve muhalefet partilerine yönelik protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine hücumlar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi nazaranvden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Hükümete yönelik bu darbe teşebbüsünün akabinde askerler, Tunus Meclis Lideri ve Nahda Hareketi başkanı Raşid el-Gannuşi ile birlikteindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Said’in kararları üzerine halkı barışçıl gayrete çağıran Gannuşi, yasal bir desteği bulunmayan bu adımın bir darbe olduğunu vurgulamıştı.
Gannuşi, dün akşam Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in başbakanı nazaranvden alıp, yürütme erkini kendi atayacağı bir başbakanla bir arada devraldığını ve Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu duyurmasıyla ilgili TRT Arapça kanalına açıklamalarda bulundu.
“Darbenin gerisinde BAE var”
“Darbenin, düzensizliğin ve Nahda’nın binalarının amaç alınmasının gerisinde BAE medyası var.” diyen Gannuşi, “söz konusu medyanın toplumsal ve ekonomik sebeplerden ötürü yapılan şovlara iştiraki yüksek göstermeye ve darbeyi yasallaştırmaya çalıştığını” tabir etti.
Meclisin feshedilmesini, yasama, yargı ve yürütme organlarının tek bir çatı altında toplanmasını; meşruiyet, ihtilal ve Anayasa’ya karşı “darbe” olarak nitelendiren Gannuşi, birinci andan itibaren “darbeye karşı çıkma” konusunda net bir hal sergilediklerini kaydetti.
Gannuşi, alınan tüm bu kararların diktatörlük rejiminin özelliklerini yansıttığını ve bunun bir anayasa profesörü tarafınca ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olduğu bir vakitte yapılmasının keder verici olduğunu lisana getirdi.
“Türkiye sokağa çıkma konusunda örnek oldu”
Gannuşi, haberi duydukları andan itibaren Meclis binası önünde beklediklerini ve Meclis Lideri bulunmasına karşın kendisinin ve yardımcısının içeri girmesine müsaade verilmediğini belirtti.
Meclis Lideri Gannuşi, “Darbe olduğunda sokağa çıkılması gerektiğini öğrendik. Türkiye’den aldığımız ders bu. Haberi duyunca dışarı çıktık, evvel parti genel merkezine daha sonra da Meclis binasına gittik lakin kapılar yüzümüze kapandı.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Said’in, kendisiyle istişare ettiği istikametindeki kelamlarına de değinen Gannuşi, bunun her 2 ayda bir yapılan biçimi istişarelerden biri olduğunu lakin daha sonradan deklare ettiğı tehlikeli kararlarla ilgili kendisini bilgilendirmediğini ve bu bahisteki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
“Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararlar ülkeye hayır getirmez”
Meclisin meşruiyete bağlı olduğunu ve Meclis için bir ofis kurarak oturum düzenlediklerini tabir eden Gannuşi, burada “darbenin kınanması ve halkın barışçıl yollarla buna karşı çıkmaya ve dünyanın Tunus’un demokrasi sürecine dayanak vermeye çağrılması” istikametinde kararlar aldıklarını belirtti.
Gannuşi ayrıyeten, “Cumhurbaşkanı Kays Said’i de bu kararlardan geri adım atmaya çağırdık. Zira bu kararlar ne ona ne de ülkeye hayır getirir.” tabirlerini kullandı.
Orduyla ilgili de konuşan Gannuşi, Tunus halkının, ihtilali ve seçimleri himaye eden orduyu takdir ettiğini ve onun bu işe karışmasını beklemediklerini kelamlarına ekledi.
Tunus’ta neler oluyor?
Tunus’ta hükümet ve muhalefet partilerine yönelik protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine hücumlar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi nazaranvden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Hükümete yönelik bu darbe teşebbüsünün akabinde askerler, Tunus Meclis Lideri ve Nahda Hareketi başkanı Raşid el-Gannuşi ile birlikteindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Said’in kararları üzerine halkı barışçıl gayrete çağıran Gannuşi, yasal bir desteği bulunmayan bu adımın bir darbe olduğunu vurgulamıştı.