Öğrenme aktarımı nedir ?

Ela

New member
Öğrenme Aktarımı: Deneyimden Bilgiye, Bilgiden Hayata

Bir gün bir arkadaşım şöyle demişti: “Ne çok şey öğreniyoruz ama çoğu sanki bir dosya klasöründe unutulup gidiyor.” O cümle kafama kazındı. Gerçekten de, öğrendiklerimizin ne kadarını günlük yaşantımıza, işimize, ilişkilerimize aktarabiliyoruz? İşte tam da bu noktada devreye giriyor “öğrenme aktarımı” dediğimiz kavram.

Öğrenme aktarımı, basitçe söylemek gerekirse, bir bağlamda (örneğin bir eğitimde, okulda ya da işte) edinilen bilginin başka bir bağlamda etkili biçimde kullanılabilmesi anlamına gelir. Yani, “bilgiyi sadece bilmek değil, yaşamak” meselesidir.

---

Veriler Ne Diyor?

Eğitim araştırmalarına göre, insanların %70’i öğrendiklerini birkaç hafta içinde unutuyor, çünkü öğrendikleri bilgiyi uygulamaya dökemiyor. Harvard Business Review’da yer alan bir çalışma, iş yerinde verilen eğitimlerin sadece %10’unun doğrudan davranış değişikliğine yol açtığını gösteriyor. Yani bilgi var, ama transfer yok.

Psikoloji literatüründe bu durum “transfer of learning” olarak geçiyor. Thorndike ve Woodworth’un klasik deneyleri, benzer becerilerin yeni durumlara aktarımının ancak anlamlı bağlantılar kurulduğunda gerçekleştiğini göstermiştir. Örneğin, bir dil öğrenirken kelimeleri sadece ezberlemek yerine, onları günlük konuşmada kullanmak, beynin bilgiyi yeni bir bağlama “taşımasına” olanak tanır.

---

Bir Hikâye: Elif’in Dönüşümü

Elif, bir şirkette orta düzey yöneticiydi. Liderlik eğitimi aldıktan sonra, “teoriyi biliyorum ama uygulamada yine aynıyım” diyordu. Bir gün fark etti ki, eğitimde öğrendiği iletişim tekniklerini sadece toplantılarda deniyor, ama ekip arkadaşlarıyla kahve molalarında aynı eski kalıplara dönüyordu.

O anda öğrenme aktarımı başladı: Elif, öğrendiklerini günlük konuşmalarına, küçük jestlerine, hatta dinleme biçimine taşımaya başladı. Üç ay sonra ekibinde iş birliği puanları yükseldi. Öğrendiklerini sadece “akılda” değil, “hayatta” kullanmıştı.

---

Erkeklerin Pratik Zihni, Kadınların Duygusal Bağı

Yapılan sosyal araştırmalar, öğrenme aktarımında cinsiyet farklarının da etkili olabildiğini gösteriyor. Erkekler, genellikle bilgiyi bir “araç” olarak görme eğiliminde. Onlar için öğrenme, bir problemi çözmek, bir hedefe ulaşmak ya da somut sonuçlar almakla ilgilidir. Bu yüzden, erkekler öğrendiklerini en iyi “iş başında”, pratik bir senaryoda kullanabiliyorlar.

Kadınlar ise öğrenmeyi daha çok “ilişki ve anlam” bağlamında deneyimliyor. Bir konuyu birine anlatmak, grup içinde tartışmak veya duygusal bağ kurarak öğrenmek, bilgiyi daha derinlemesine içselleştirmelerini sağlıyor. Bu yüzden kadınlarda öğrenme aktarımı, “paylaşma” yoluyla güçleniyor.

Elbette bu genellemeler tüm bireyleri kapsamaz, ancak toplumsal eğilimler öğrenme süreçlerine yön veriyor. Erkekler için “nasıl kullanırım?” sorusu öne çıkarken, kadınlar için “nasıl hissederim ve paylaşırım?” sorusu öğrenme transferini tetikliyor.

---

Gerçek Hayattan Bir Başka Örnek: Ustanın Çırağa Aktardığı Bilgelik

Bir marangoz ustası düşünün. Yılların deneyimini, çırağına sadece teknik bilgilerle değil, her vuruşta, her ölçüde, her sabır anında aktarıyor. O çırak, bir gün kendi atölyesini açtığında, öğrendiklerinin sadece el becerisi değil, bir yaşam felsefesi olduğunu fark ediyor.

İşte bu, öğrenme aktarımının en doğal biçimidir: Bilginin sadece zihinde değil, davranışta yer etmesi.

---

Modern Dünyada Öğrenme Aktarımı Neden Zorlaştı?

Günümüzün bilgi bombardımanı, aktarımı zorlaştırıyor. Sürekli yeni bilgilerle dolup taşan beyin, derinleşemiyor. Online eğitimler, videolar, kurslar… Hepsi kısa sürede tüketiliyor ama azı yaşamımıza işleniyor.

Bu nedenle, öğrenmeyi kalıcı kılmanın en güçlü yolu, “bağ kurmak.”

Bir bilgiyle kişisel bir deneyim, duygusal bir anlam ya da toplumsal bir amaç arasında bağ kurmak, o bilginin aktarım gücünü artırıyor.

---

Peki, Öğrenmeyi Nasıl Aktarabiliriz?

1. Uygulama Alanı Yaratın: Yeni öğrendiğiniz bir şeyi 24 saat içinde bir biçimde deneyin.

2. Başkalarına Anlatın: Bilgiyi paylaşmak, beynin onu organize etmesini ve içselleştirmesini sağlar.

3. Duygusal Bağ Kurun: Öğrendiğiniz şeyin size neden önemli olduğunu düşünün.

4. Yansıtın: “Bugün öğrendiğim şeyi nerede kullandım?” sorusunu her akşam kendinize sorun.

5. Farklı Bağlamlarda Deneyin: Bilgiyi işte, evde, ilişkilerde, hobilerde farklı şekillerde kullanın.

---

Forumdaşlar, Söz Sizde!

Benim merak ettiğim şu:

- Siz öğrendiğiniz bilgileri hayatınıza nasıl taşıyorsunuz?

- İşte ya da ilişkilerde öğrendiklerinizi uygulamakta zorlanıyor musunuz?

- Erkekler için “pratik”, kadınlar için “duygusal” aktarım farkını siz de gözlemliyor musunuz?

- Öğrenmenin kalıcı olmasını sağlayan kendi yöntemleriniz var mı?

Haydi, paylaşalım. Belki de birbirimizin deneyimlerinden öğreneceğimiz çok şey vardır — çünkü bilgi, paylaşıldıkça çoğalır; yaşandıkça kalıcı olur.
 
Üst