ahmetbeyler
Active member
Libya Devlet Kurulu Lideri Mişri: Kimse Türk güçleriyle paralı askerleri bir tutmasın
Başşehir Trablus’ta sivil toplum temsilcileri ve basın mensuplarıyla buluşan Mişri, 24 Aralık’ta yapılması planlanan parlamento ve başkanlık seçimleri, seçimlerin türel altyapısı ve Libya krizine ait son gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
“Türk güçleri legal mutabakatlar çerçevesinde Libya’da”
Gazetecilerin Libya’daki yabancı askeri varlığı ele alan İkinci Berlin Konferansı’nın neticelerina ait sorusunu yanıtlayan Mişri, Libya’daki Türk güçlerinin, Libya hükümetinin daveti üzerine ve imzalanan yasal muahedeler çerçevesinde ülkede bulunduğunu kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafınca şubatta seçilen Ulusal Birlik Hükümeti’nin, BM’nin belirlediği Yol Haritasına göre süreksiz olarak seçildiğine işaret eden Mişri, bu süreksiz yürütme organının evvelki mutabakatlara müdahale etme ytesirinin bulunmadığını belirtti.
“Yardım davetimize sadece Türkiye karşılık verdi”
Libya’daki yabancı güçler ve paralı askerlerin varlığını kıymetlendiren Mişri, şu biçimde devam etti:
“Libya Libyalıların toprağıdır. İlkesel olarak hiç bir yabancı gücün topraklarımızda olmasını istemiyoruz. Lakin Libyalılar olarak 2014’ten beri, doğudaki kardeşlerimiz Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) getirdi ve BAE el-Hadim Üssü’nde konuşlandı. Bu BM raporlarıyla da sabittir. daha sonra Fransa uçakları geldi ve Libyalıları bombaladı. Çad ve Sudanlı isyancılar, hatta Ruslar getirildi. Bunun üzerine biz de milletlerarası yardım istedik ve 5 ülkeye davette bulunduk. ABD, Cezayir, İtalya, Türkiye ve NATO’ya yardım davetinde bulunduk. Davetimize yalnızca Türkiye cevap verdi. Türkiye de bir kurumlar devleti olarak, karşılıklı imzalanan muahedeler için meclisinden onay aldı.”
“Yabancı paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan çıkması için ABD’nin garantörlüğünde uzlaşı oluştuğunu” ve Türkiye’nin de bu taslağı kabul ettiğine işaret eden Mişri, yeni hükümetteki birtakım isimlerin ise bu uzlaşıya alışılmamış teşebbüslerde bulunduğunu belirtti.
“Önce paralı askerler çıkmalı”
Mişri, kelamlarının devamında şunları kaydetti:
“Yeni idare bir uzlaşı sonucunda ve ne yazık ki garip bir konsorsiyumla geldi. (Yeni kabine) Güvenoyu sürecinde Libya siyasetinin istikrarlarına uygun olarak değil, Temsilciler Meclisi’nin istikrarlarına nazaran belirlendi. Ve maalesef yeni gelen Dışişleri Bakanı (Necla el-Menguş) Libya’nın aktif ve gerçek siyasi taraflarını değil, saldırgan (Halife Hafter) tarafın bakış açısını temsil etti. Başkanlık Kurulu, Temsilciler Meclisi yahut DYK dahil hiç kimselerle istişare etmeden teşebbüslerde bulundu.
Biz Libya’daki tüm yabancıların kademeli çıkışına inanıyoruz. Öncelikle yabancı paralı askerlerle başlanacak. Bilhassa Çadlı ve Sudanlılar. Akabinde BAE üzere ülkelerin yabancı savaşçıları (çıkacak). Bu paralı savaşçılara (Rus) Wagner de dahil. Bunlardan daha sonra Türk güçlerinin çıkmasını konuşabiliriz. niye? Zira Türk güçleri hariç tüm bu taraflar gayriresmi ve gayrimeşru yollarla geldi. Türkiye ise, legal, resmi, aleni ve bilinen bir biçimde geldi. Bu yüzden bunlar bir tutulamaz ve daima birlikte çıkması beklenemez. Tüm güçlerin çıkmasını istiyoruz. Lakin bu çıkış basamaklı olmalı ve muahedeler çerçevesinde gelen güçlerin çıkışı bu (geçici) hükümetin devrinde değil, seçilmiş hükümetin periyodunda olmalı.”
Başşehir Trablus’ta sivil toplum temsilcileri ve basın mensuplarıyla buluşan Mişri, 24 Aralık’ta yapılması planlanan parlamento ve başkanlık seçimleri, seçimlerin türel altyapısı ve Libya krizine ait son gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
“Türk güçleri legal mutabakatlar çerçevesinde Libya’da”
Gazetecilerin Libya’daki yabancı askeri varlığı ele alan İkinci Berlin Konferansı’nın neticelerina ait sorusunu yanıtlayan Mişri, Libya’daki Türk güçlerinin, Libya hükümetinin daveti üzerine ve imzalanan yasal muahedeler çerçevesinde ülkede bulunduğunu kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafınca şubatta seçilen Ulusal Birlik Hükümeti’nin, BM’nin belirlediği Yol Haritasına göre süreksiz olarak seçildiğine işaret eden Mişri, bu süreksiz yürütme organının evvelki mutabakatlara müdahale etme ytesirinin bulunmadığını belirtti.
“Yardım davetimize sadece Türkiye karşılık verdi”
Libya’daki yabancı güçler ve paralı askerlerin varlığını kıymetlendiren Mişri, şu biçimde devam etti:
“Libya Libyalıların toprağıdır. İlkesel olarak hiç bir yabancı gücün topraklarımızda olmasını istemiyoruz. Lakin Libyalılar olarak 2014’ten beri, doğudaki kardeşlerimiz Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) getirdi ve BAE el-Hadim Üssü’nde konuşlandı. Bu BM raporlarıyla da sabittir. daha sonra Fransa uçakları geldi ve Libyalıları bombaladı. Çad ve Sudanlı isyancılar, hatta Ruslar getirildi. Bunun üzerine biz de milletlerarası yardım istedik ve 5 ülkeye davette bulunduk. ABD, Cezayir, İtalya, Türkiye ve NATO’ya yardım davetinde bulunduk. Davetimize yalnızca Türkiye cevap verdi. Türkiye de bir kurumlar devleti olarak, karşılıklı imzalanan muahedeler için meclisinden onay aldı.”
“Yabancı paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan çıkması için ABD’nin garantörlüğünde uzlaşı oluştuğunu” ve Türkiye’nin de bu taslağı kabul ettiğine işaret eden Mişri, yeni hükümetteki birtakım isimlerin ise bu uzlaşıya alışılmamış teşebbüslerde bulunduğunu belirtti.
“Önce paralı askerler çıkmalı”
Mişri, kelamlarının devamında şunları kaydetti:
“Yeni idare bir uzlaşı sonucunda ve ne yazık ki garip bir konsorsiyumla geldi. (Yeni kabine) Güvenoyu sürecinde Libya siyasetinin istikrarlarına uygun olarak değil, Temsilciler Meclisi’nin istikrarlarına nazaran belirlendi. Ve maalesef yeni gelen Dışişleri Bakanı (Necla el-Menguş) Libya’nın aktif ve gerçek siyasi taraflarını değil, saldırgan (Halife Hafter) tarafın bakış açısını temsil etti. Başkanlık Kurulu, Temsilciler Meclisi yahut DYK dahil hiç kimselerle istişare etmeden teşebbüslerde bulundu.
Biz Libya’daki tüm yabancıların kademeli çıkışına inanıyoruz. Öncelikle yabancı paralı askerlerle başlanacak. Bilhassa Çadlı ve Sudanlılar. Akabinde BAE üzere ülkelerin yabancı savaşçıları (çıkacak). Bu paralı savaşçılara (Rus) Wagner de dahil. Bunlardan daha sonra Türk güçlerinin çıkmasını konuşabiliriz. niye? Zira Türk güçleri hariç tüm bu taraflar gayriresmi ve gayrimeşru yollarla geldi. Türkiye ise, legal, resmi, aleni ve bilinen bir biçimde geldi. Bu yüzden bunlar bir tutulamaz ve daima birlikte çıkması beklenemez. Tüm güçlerin çıkmasını istiyoruz. Lakin bu çıkış basamaklı olmalı ve muahedeler çerçevesinde gelen güçlerin çıkışı bu (geçici) hükümetin devrinde değil, seçilmiş hükümetin periyodunda olmalı.”