Kaç Tane Domain Var? Dünyanın En Büyük Koleksiyon Merakı
Selam sevgili forumdaşlar,
Bugün biraz kafaları karıştıracak, biraz da yüzünüzü güldürecek bir konuyu masaya yatırmak istiyorum: Kaç tane domain var? Yani internette kaç tane “.com”, “.net”, “.org” var? Daha doğrusu, bu işin sonu nereye gidiyor? Çünkü bazen hissediyorum ki, her sokak köşesinde, her bakkalda, hatta halamın turşu tarifinde bile bir domain adresi çıkacak gibi.
Domainler: Modern Dünyanın Tapuları
İnternet çağında domain, evin tapusu gibi bir şey oldu. “AliBabaninCiftligi.com” almak, neredeyse arsaya yatırım yapmakla aynı mantığa dönüştü. Ama işin komik tarafı, bu domainler sanal. Yani arsanın üstüne ev yaparsın, bahçesine domates dikersin; ama domain alırsın, içine bir şey koymazsan “404 Not Found” yazısıyla hayata tutunur.
Peki Kaç Tane Var?
ICANN’in raporlarına göre dünya genelinde 350 milyondan fazla kayıtlı domain var. Evet, yanlış duymadınız, milyonlar! Bu, neredeyse Avrupa nüfusuna eşit bir sayı. Yani domainler bir ülke olsaydı, dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olabilirdi.
Ama işin mizahi tarafı şu: Bu milyonlarca domainin büyük kısmı bomboş. Yani birileri onları almış, ama “Ben buraya bir gün site açarım” diye bırakmış. Bu da domain dünyasını, kullanılmayan spor salonu üyeliklerine benzetiyor.
Erkeklerin Yaklaşımı: Stratejik Koleksiyoncular
Erkekler bu domain işine daha çok stratejik bakıyor. Mesela Mehmet, oturmuş bütün akrabalarının adını domain olarak kaydetmiş: “DayimHasan.net”, “KuzenCemil.org”. Diyor ki: “Yarın bir gün kuzen ünlü olursa, bu domaini satarım.”
Bu yaklaşım tam olarak “Fırsatları önceden gör, yatırımını yap” stratejisinin dijital hali. Erkeklerin çözüm odaklı tarafı burada devreye giriyor. Onlar için mesele “Şu domaini alayım da ileride lazım olur.”
Kadınların Yaklaşımı: Empati ve İlişki Odaklılık
Kadınlar ise olaya daha ilişki odaklı bakıyor. Ayşe’nin aldığı domain mesela: “ArkadaslarimlaKahveSaati.com”. Çünkü onun için domain, bir yatırım değil; bir topluluk alanı. Arkadaşlarıyla anılarını paylaşacağı, belki tarif yazacağı, belki dertleşeceği bir yer.
Bu bakış açısı daha duygusal ama bir o kadar da insani. Kadınların domain merakı, “Birlikte güzel bir şey yapalım” motivasyonuyla ilerliyor. Erkekler gibi “Bir gün bu domaini 10 bin dolara satarım” değil, “Burada arkadaşlarımla gülüp eğlenelim” diyorlar.
Domain Avcılığının Komik Yönleri
Gerçekten öyle domainler var ki, insan kahkahasını tutamıyor.
- “TursuSevenlerDernegi.org”
- “KaynanaCemileyeSeslenis.com”
- “GecenHaftaDiyetBasladimAma.com”
Düşünsenize, bunları alan insanlar var! Belki ciddi niyetle, belki de sadece eğlencesine. Ama her bir domain aslında bir hayal, bir fikir, bazen de sadece bir anlık espri.
Domainler Üzerinden İnsan Hikâyeleri
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı. Yıllar önce “PatatesKizartmasi.com” almış. Sebebi: Bir gün patates kızartması üzerine blog açmak istemesiymiş. Yıllar geçti, blog açılmadı ama domain hâlâ duruyor. O domain ona hayallerini, ertelediklerini hatırlatıyor.
Bir başkası, eski sevgilisinin adını domain olarak kaydetmiş. Sonra da içine “Bana geri dön!” yazmış. Bu artık edebiyatın, duyguların, internetle birleştiği bir aşk hikâyesi değil de nedir?
Domainler: Dijital Mizah Alanları
İşin en tatlı tarafı da, domainlerin bazen espri amacıyla kullanılması. Mesela bazı kişiler boşta domain görüp alıyor ve içine sadece şu yazıyı koyuyor: “Burası boş değil, dolu dolu hayallerim var.” Bu tür şeyler internete rengini katıyor.
Sonuç: Kaç Domain Var, Kaç Hayal Var?
Aslında mesele sadece domain sayısı değil. Her domain bir insanın hayalini, yatırımını, bazen de şakasını yansıtıyor. 350 milyon domain varsa, demek ki milyonlarca hayal, hedef ve kahkaha var.
Forumdaşlara Sorular
- Sizce domain almak daha çok yatırım işi mi, yoksa hayal kurma işi mi?
- Erkeklerin “stratejik koleksiyonculuğu” mu daha mantıklı, yoksa kadınların “ilişki odaklı alanları” mı daha değerli?
- Hadi itiraf edin, içinizden biri gizli gizli saçma sapan bir domain almadı mı?
Hadi gelin, bu konuya biraz da kendi hikâyelerinizle renk katalım. Belki forumun en eğlenceli tartışmasını başlatırız!
Selam sevgili forumdaşlar,
Bugün biraz kafaları karıştıracak, biraz da yüzünüzü güldürecek bir konuyu masaya yatırmak istiyorum: Kaç tane domain var? Yani internette kaç tane “.com”, “.net”, “.org” var? Daha doğrusu, bu işin sonu nereye gidiyor? Çünkü bazen hissediyorum ki, her sokak köşesinde, her bakkalda, hatta halamın turşu tarifinde bile bir domain adresi çıkacak gibi.
Domainler: Modern Dünyanın Tapuları
İnternet çağında domain, evin tapusu gibi bir şey oldu. “AliBabaninCiftligi.com” almak, neredeyse arsaya yatırım yapmakla aynı mantığa dönüştü. Ama işin komik tarafı, bu domainler sanal. Yani arsanın üstüne ev yaparsın, bahçesine domates dikersin; ama domain alırsın, içine bir şey koymazsan “404 Not Found” yazısıyla hayata tutunur.
Peki Kaç Tane Var?
ICANN’in raporlarına göre dünya genelinde 350 milyondan fazla kayıtlı domain var. Evet, yanlış duymadınız, milyonlar! Bu, neredeyse Avrupa nüfusuna eşit bir sayı. Yani domainler bir ülke olsaydı, dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olabilirdi.
Ama işin mizahi tarafı şu: Bu milyonlarca domainin büyük kısmı bomboş. Yani birileri onları almış, ama “Ben buraya bir gün site açarım” diye bırakmış. Bu da domain dünyasını, kullanılmayan spor salonu üyeliklerine benzetiyor.
Erkeklerin Yaklaşımı: Stratejik Koleksiyoncular
Erkekler bu domain işine daha çok stratejik bakıyor. Mesela Mehmet, oturmuş bütün akrabalarının adını domain olarak kaydetmiş: “DayimHasan.net”, “KuzenCemil.org”. Diyor ki: “Yarın bir gün kuzen ünlü olursa, bu domaini satarım.”
Bu yaklaşım tam olarak “Fırsatları önceden gör, yatırımını yap” stratejisinin dijital hali. Erkeklerin çözüm odaklı tarafı burada devreye giriyor. Onlar için mesele “Şu domaini alayım da ileride lazım olur.”
Kadınların Yaklaşımı: Empati ve İlişki Odaklılık
Kadınlar ise olaya daha ilişki odaklı bakıyor. Ayşe’nin aldığı domain mesela: “ArkadaslarimlaKahveSaati.com”. Çünkü onun için domain, bir yatırım değil; bir topluluk alanı. Arkadaşlarıyla anılarını paylaşacağı, belki tarif yazacağı, belki dertleşeceği bir yer.
Bu bakış açısı daha duygusal ama bir o kadar da insani. Kadınların domain merakı, “Birlikte güzel bir şey yapalım” motivasyonuyla ilerliyor. Erkekler gibi “Bir gün bu domaini 10 bin dolara satarım” değil, “Burada arkadaşlarımla gülüp eğlenelim” diyorlar.
Domain Avcılığının Komik Yönleri
Gerçekten öyle domainler var ki, insan kahkahasını tutamıyor.
- “TursuSevenlerDernegi.org”
- “KaynanaCemileyeSeslenis.com”
- “GecenHaftaDiyetBasladimAma.com”
Düşünsenize, bunları alan insanlar var! Belki ciddi niyetle, belki de sadece eğlencesine. Ama her bir domain aslında bir hayal, bir fikir, bazen de sadece bir anlık espri.
Domainler Üzerinden İnsan Hikâyeleri
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı. Yıllar önce “PatatesKizartmasi.com” almış. Sebebi: Bir gün patates kızartması üzerine blog açmak istemesiymiş. Yıllar geçti, blog açılmadı ama domain hâlâ duruyor. O domain ona hayallerini, ertelediklerini hatırlatıyor.
Bir başkası, eski sevgilisinin adını domain olarak kaydetmiş. Sonra da içine “Bana geri dön!” yazmış. Bu artık edebiyatın, duyguların, internetle birleştiği bir aşk hikâyesi değil de nedir?
Domainler: Dijital Mizah Alanları
İşin en tatlı tarafı da, domainlerin bazen espri amacıyla kullanılması. Mesela bazı kişiler boşta domain görüp alıyor ve içine sadece şu yazıyı koyuyor: “Burası boş değil, dolu dolu hayallerim var.” Bu tür şeyler internete rengini katıyor.
Sonuç: Kaç Domain Var, Kaç Hayal Var?
Aslında mesele sadece domain sayısı değil. Her domain bir insanın hayalini, yatırımını, bazen de şakasını yansıtıyor. 350 milyon domain varsa, demek ki milyonlarca hayal, hedef ve kahkaha var.
Forumdaşlara Sorular
- Sizce domain almak daha çok yatırım işi mi, yoksa hayal kurma işi mi?
- Erkeklerin “stratejik koleksiyonculuğu” mu daha mantıklı, yoksa kadınların “ilişki odaklı alanları” mı daha değerli?
- Hadi itiraf edin, içinizden biri gizli gizli saçma sapan bir domain almadı mı?
Hadi gelin, bu konuya biraz da kendi hikâyelerinizle renk katalım. Belki forumun en eğlenceli tartışmasını başlatırız!