ahmetbeyler
Active member
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile 41 ay tutuklu kalan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz birlikte MEF Üniversitesi’nde ders vermeye başladılar.
Cumhuriyet muharriri Barış Terkoğlu’nun haberine göre, Dersin konusu “Tarihi Başkanlar Üzerinde Saha Çalışmaları”. 14 hafta süren yandal programı dersinde; Atatürk, İnönü, Roosevelt, Gandhi, Churchill üzere başkanların hem şahsi özellikleri tıpkı vakitte tarihin kritik devirlerinde aldıkları kararlar ve hareketler incelenerek liderlik dersleri çıkarılmaya çalışılıyor. Dersler, her branştan öğrencinin, hayatında ya da mesleksel dünyasında liderlik kapasitesini artırmayı amaçlıyor.
Atatürk’ün liderliği
Ekim ayının başında başlayan derslere ağır ilgi olması üzerine kontenjan artırıldı. Başbuğ ve Yavuz’un verdiği dersin, üniversitede yapay zekadan daha sonra en çok istek nazarann yandal program dersi olduğunu öğrendik.
Konuk olduğumuz dersin konusu “Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal’in Liderliği”
Atatürk’ün gençlere mesajı
Dersten daha sonra hem İlker Başbuğ ile birebir vakitte Ahmet Yavuz ile ders üzerine konuştuk. Başbuğ, üniversitede ders verme fikrinin nasıl doğduğunu şöyleki anlattı:
“Savaş ve Barış kitabını yazarken, Mustafa Kemal Atatürk’ün özelliklerini, niyetlerini, değerlendirmelerini, meselelere tahlil bulmasını, vazgeçmediği temel prensipleri, şahsi nitelikleri daha derinden izleme talihine sahip oldum. Kitabın bir yerinde şunu söz ettim: ‘Onu daha uygun anlamak, Onun prensiplerini, niyet sistemini, şahsi niteliklerini benimsemek durumunda çözülemeyecek sorun yoktur’. Dedik ki bunu bizlerin bilmesinin yanında genç jenerasyona aktarmamız gerekiyor.
Ben Mustafa Kemal’in 30 Ağustos 1924 günü, Dumlupınar’da yaptığı konuşmayı fazlaca önemsiyorum. Bakın ne diyor: ‘Gençler! Hamasetimizi destekleyen ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve anlayış ile, insanlık yüksek karakterinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en değerli örneği olacaksınız.’ Atatürk, ergenlerden üç şey istiyor: Yüksek karakter, vatan sevgisi ve fikrini serbestçe söylemesi. Bunu öbür başkanlarda fazlaca görmüyoruz. Askerken de astlarının daima fikirlerini söylemesi için teşvik ediyor. Atatürk gençlere konuşmasını şöyleki bitiriyor: ‘Ey yükselen yeni jenerasyon, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.’”
BİR KİŞİ BİLE ÖNEMLİ
Başbuğ, Atatürk’ün kelamlarının ders verme fikrini nasıl doğurduğunu ise şu biçimde anlattı:
* Ben bu konuşmayı epey kıymetli buluyorum. Bize bildiri veriyor. Ne yapabiliriz, üzerimize hangi sorumluluk düşer diye düşündüm. Kaç kişi olursa olsun, bir kişi bile olur, genç kuşaklara bir şeyler vermeliyiz diye karar verdim. ÇYDD’deki bir konuşmamdan daha sonra, bir genç gelip, ‘sizi dinlemedilk evvel yurtdışına gitmeyi düşünüyordum, dinledikten daha sonra karar değiştirdim’ dedi. Bu beni epey etkiledi. ü
* Bir kişi bile değerli. Boş aktüel olaylarla boğuşacağımıza, esaslı ve verimli bir şey yapalım istedim. Aklıma, bir üniversite platformunda, fikirlerimizi, deneyimlerimizi genç kuşağa aktarmak geldi. Ahmet Yavuz’a bu fikrimi söylemiş oldum. O da ‘seve seve’ dedi. MEF Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muhammed Şahin’e mevzuyu açtım. O da öğrenci beğenisine sundu. Yapay zekadan daha sonra öğrenciler tarafınca en epeyce tercih edilen liderlik yan kısım programının bir dersi oldu. Proje bu biçimde doğdu
* Bizim tek maksadımız var: Gençleri problemler karşısında analitik düşünmeye, bu çerçevede bir sentez yapabilmeye, kendini hür tabir etmeye yöneltmek. Bu işi de liderlik konusu üzerinden yapıyoruz. Geldiğimiz noktadan mutluyum. Öğrencilerin ilgisi yüksek. Bunu başarabilmeyi, Atatürk’e borcumuzun bir kısmını ödeme olarak görüyorum.
HARP AKADEMİLERİNDE MODELLENMİŞTİ
Başbuğ ile birlikte dersi veren Cumhuriyet gazetesi müellifi Ahmet Yavuz ise şunları söylemiş oldu:
“Kara Harp Akademisi komutanıyken bu bahsin bir modelini ortaya koymuştuk. Kumandanım o periyot Genelkurmay Lideriydi. Kendisi de beğenmişti. Oradaki çalışmanın bir benzerini buranın şartlarına uygun hale getirdik. Ülke olarak yaşadığımız meselelerin temelinde Atatürk’ü gerçek anlamamak, onu ezberler üzerinden kıymetlendirmek, sevmeyle yetinmek lakin anlamaya çalışmamak yatıyor. Tahminen doğrusuna bir katkımız olur diye bu dersi yapıyoruz.”
Cumhuriyet muharriri Barış Terkoğlu’nun haberine göre, Dersin konusu “Tarihi Başkanlar Üzerinde Saha Çalışmaları”. 14 hafta süren yandal programı dersinde; Atatürk, İnönü, Roosevelt, Gandhi, Churchill üzere başkanların hem şahsi özellikleri tıpkı vakitte tarihin kritik devirlerinde aldıkları kararlar ve hareketler incelenerek liderlik dersleri çıkarılmaya çalışılıyor. Dersler, her branştan öğrencinin, hayatında ya da mesleksel dünyasında liderlik kapasitesini artırmayı amaçlıyor.
Atatürk’ün liderliği
Ekim ayının başında başlayan derslere ağır ilgi olması üzerine kontenjan artırıldı. Başbuğ ve Yavuz’un verdiği dersin, üniversitede yapay zekadan daha sonra en çok istek nazarann yandal program dersi olduğunu öğrendik.
Konuk olduğumuz dersin konusu “Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal’in Liderliği”
Atatürk’ün gençlere mesajı
Dersten daha sonra hem İlker Başbuğ ile birebir vakitte Ahmet Yavuz ile ders üzerine konuştuk. Başbuğ, üniversitede ders verme fikrinin nasıl doğduğunu şöyleki anlattı:
“Savaş ve Barış kitabını yazarken, Mustafa Kemal Atatürk’ün özelliklerini, niyetlerini, değerlendirmelerini, meselelere tahlil bulmasını, vazgeçmediği temel prensipleri, şahsi nitelikleri daha derinden izleme talihine sahip oldum. Kitabın bir yerinde şunu söz ettim: ‘Onu daha uygun anlamak, Onun prensiplerini, niyet sistemini, şahsi niteliklerini benimsemek durumunda çözülemeyecek sorun yoktur’. Dedik ki bunu bizlerin bilmesinin yanında genç jenerasyona aktarmamız gerekiyor.
Ben Mustafa Kemal’in 30 Ağustos 1924 günü, Dumlupınar’da yaptığı konuşmayı fazlaca önemsiyorum. Bakın ne diyor: ‘Gençler! Hamasetimizi destekleyen ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve anlayış ile, insanlık yüksek karakterinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en değerli örneği olacaksınız.’ Atatürk, ergenlerden üç şey istiyor: Yüksek karakter, vatan sevgisi ve fikrini serbestçe söylemesi. Bunu öbür başkanlarda fazlaca görmüyoruz. Askerken de astlarının daima fikirlerini söylemesi için teşvik ediyor. Atatürk gençlere konuşmasını şöyleki bitiriyor: ‘Ey yükselen yeni jenerasyon, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.’”
BİR KİŞİ BİLE ÖNEMLİ
Başbuğ, Atatürk’ün kelamlarının ders verme fikrini nasıl doğurduğunu ise şu biçimde anlattı:
* Ben bu konuşmayı epey kıymetli buluyorum. Bize bildiri veriyor. Ne yapabiliriz, üzerimize hangi sorumluluk düşer diye düşündüm. Kaç kişi olursa olsun, bir kişi bile olur, genç kuşaklara bir şeyler vermeliyiz diye karar verdim. ÇYDD’deki bir konuşmamdan daha sonra, bir genç gelip, ‘sizi dinlemedilk evvel yurtdışına gitmeyi düşünüyordum, dinledikten daha sonra karar değiştirdim’ dedi. Bu beni epey etkiledi. ü
* Bir kişi bile değerli. Boş aktüel olaylarla boğuşacağımıza, esaslı ve verimli bir şey yapalım istedim. Aklıma, bir üniversite platformunda, fikirlerimizi, deneyimlerimizi genç kuşağa aktarmak geldi. Ahmet Yavuz’a bu fikrimi söylemiş oldum. O da ‘seve seve’ dedi. MEF Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muhammed Şahin’e mevzuyu açtım. O da öğrenci beğenisine sundu. Yapay zekadan daha sonra öğrenciler tarafınca en epeyce tercih edilen liderlik yan kısım programının bir dersi oldu. Proje bu biçimde doğdu
* Bizim tek maksadımız var: Gençleri problemler karşısında analitik düşünmeye, bu çerçevede bir sentez yapabilmeye, kendini hür tabir etmeye yöneltmek. Bu işi de liderlik konusu üzerinden yapıyoruz. Geldiğimiz noktadan mutluyum. Öğrencilerin ilgisi yüksek. Bunu başarabilmeyi, Atatürk’e borcumuzun bir kısmını ödeme olarak görüyorum.
HARP AKADEMİLERİNDE MODELLENMİŞTİ
Başbuğ ile birlikte dersi veren Cumhuriyet gazetesi müellifi Ahmet Yavuz ise şunları söylemiş oldu:
“Kara Harp Akademisi komutanıyken bu bahsin bir modelini ortaya koymuştuk. Kumandanım o periyot Genelkurmay Lideriydi. Kendisi de beğenmişti. Oradaki çalışmanın bir benzerini buranın şartlarına uygun hale getirdik. Ülke olarak yaşadığımız meselelerin temelinde Atatürk’ü gerçek anlamamak, onu ezberler üzerinden kıymetlendirmek, sevmeyle yetinmek lakin anlamaya çalışmamak yatıyor. Tahminen doğrusuna bir katkımız olur diye bu dersi yapıyoruz.”