ahmetbeyler
Active member
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün NATO Önderler Doruğu dönüşünde basına yaptığı açıklamada Ukrayna ve Rusya yetkililerinin 4 mevzu üzerinde mutabakata vardığını, müzakerelerde ilerleme kat ettiklerini söz etmişti. Lakin Kuleba, bunun hakikat olmadığını tabir etti.
Kuleba, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda “4 husus üzerinde Rusya ile rastgele bir mutabakata varamadık. Müzakere süreci sıkıntı ilerliyor. Ukrayna’nın konumu hayli kuvvetli ve taleplerimizden vazgeçmiyoruz. Birinci etapta ateşkes ilan edilmesini istiyoruz, akabinde güvenlik garantileri verilmesi ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün kabul edilmesini talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Erdoğan: 4 başlık üzerinde mutabakat vardı
Erdoğan, NATO olağanüstü Devlet ve Hükümet Liderleri Doruğu vesilesiyle Belçika’nın başşehri Brüksel’e gerçekleştirdiği ziyaretin dönüşünde uçakta yanında götürdüğü gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.
Rusya ile Ukrayna içinde müzakere edilen 6 başlık bulunduğunu lakin iki tarafın da sıcak yaklaştığı ya da kabul etmediği mevzular olduğunu anlatan Erdoğan, şöyleki devam etti:
“Özellikle 4 başlık üzerinde mutabakat varmış üzere bir durum kelam konusu. Bunlardan bir tanesi bilhassa bu NATO sorunuyla ilgili. Ukrayna Birinci olarak bu hususa değerle asılıyordu lakin ondan sonrasında NATO üyeliğinden çekilebileceğini Zelenskiy söz etmeye başladı. Bir öteki bahis, bilhassa Rusça’nın resmi lisan olarak kabul edilmesi sorunu. Zelenskiy bunu da kabul etti. esasen Rusça Ukrayna’nın çabucak her yerinde konuşulan bir lisan. Bu noktada da bir sorun yok. Bir öteki bahis silahsızlanma sıkıntısı. Alışılmış Ukrayna bir devlet, yani silahsızlanmayı A’dan Z’ye kabul kelam konusu değil. Lakin bu husus da anlaşılamaz değil. Yani orada da belirli odunların verilebileceğini Ukrayna tarafı söz etti. Dördüncü bahis, ki bir daha Ukrayna’nın da burada bir mutabakatı var; o da bu kolektif güvenlik dedikleri sorun. Bu bahiste da Ukrayna olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Ancak natürel Ukrayna Kırım ve Donbas hususlarında bu kadar rahat değil. Donbas sorununda en sonda hoş bir adım attı, bana göre akıllı bir liderlik diyebiliriz ve ‘Bu mevzuda referanduma gitmem gerekir’ dedi. Bu bahisle orayı kestiler. Şu anda bu biçimde bir durum var. Kaldı ki Rusya 2014’te Kırım’ı işgal ettiği vakit, biz epey açık, net bu işgale karşı çıkmıştık ve o günden daha sonra da Putin ile yaptığım her toplantıda bu işgale karşı çıktığımızı daima söylemiştim. Ancak bu biçimde Batı bu işgale bugün olduğu üzere fazlaca açık, net bir hal koymamıştı.
Bu hali koymadıkları için işte bugün başımıza bunlar geldi. Alışılmış Kırım ile birlikte Donbas, Donetsk, Luhansk vesaire bütün bunlar Kırım’ın adeta bir çarpanı oldu. Ve biz bu mevzudaki halimizi bu türlü ortaya koyduk. Alışılmış bu 6 başlığın 4’ü için şu anda Ukrayna tarafınca olabilir deniyor lakin başka ikisi hakkında olumlu bir yaklaşım kelam konusu değil. Artık benim bugün Zelenskiy ile bir görüşmem olacak. Putin ile büyük ihtimalle bir daha hafta sonu yahut hafta başı bir görüşmem olabilir. Bu görüşmelerde de bu NATO’daki görüşmelerin kendileriyle bir müzakeresini, değerlendirmesini yapıp, bundan daha sonraki sürece yönelik ‘Artık barış için atılacak adımın mimarı sen olmalısın.’ demeliyiz. ‘Buna bir onurlu çıkış yap.’ demek suretiyle bu işi tatlıya bağlamanın yolunu aramamız lazım.”
Kuleba, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda “4 husus üzerinde Rusya ile rastgele bir mutabakata varamadık. Müzakere süreci sıkıntı ilerliyor. Ukrayna’nın konumu hayli kuvvetli ve taleplerimizden vazgeçmiyoruz. Birinci etapta ateşkes ilan edilmesini istiyoruz, akabinde güvenlik garantileri verilmesi ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün kabul edilmesini talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Erdoğan: 4 başlık üzerinde mutabakat vardı
Erdoğan, NATO olağanüstü Devlet ve Hükümet Liderleri Doruğu vesilesiyle Belçika’nın başşehri Brüksel’e gerçekleştirdiği ziyaretin dönüşünde uçakta yanında götürdüğü gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.
Rusya ile Ukrayna içinde müzakere edilen 6 başlık bulunduğunu lakin iki tarafın da sıcak yaklaştığı ya da kabul etmediği mevzular olduğunu anlatan Erdoğan, şöyleki devam etti:
“Özellikle 4 başlık üzerinde mutabakat varmış üzere bir durum kelam konusu. Bunlardan bir tanesi bilhassa bu NATO sorunuyla ilgili. Ukrayna Birinci olarak bu hususa değerle asılıyordu lakin ondan sonrasında NATO üyeliğinden çekilebileceğini Zelenskiy söz etmeye başladı. Bir öteki bahis, bilhassa Rusça’nın resmi lisan olarak kabul edilmesi sorunu. Zelenskiy bunu da kabul etti. esasen Rusça Ukrayna’nın çabucak her yerinde konuşulan bir lisan. Bu noktada da bir sorun yok. Bir öteki bahis silahsızlanma sıkıntısı. Alışılmış Ukrayna bir devlet, yani silahsızlanmayı A’dan Z’ye kabul kelam konusu değil. Lakin bu husus da anlaşılamaz değil. Yani orada da belirli odunların verilebileceğini Ukrayna tarafı söz etti. Dördüncü bahis, ki bir daha Ukrayna’nın da burada bir mutabakatı var; o da bu kolektif güvenlik dedikleri sorun. Bu bahiste da Ukrayna olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Ancak natürel Ukrayna Kırım ve Donbas hususlarında bu kadar rahat değil. Donbas sorununda en sonda hoş bir adım attı, bana göre akıllı bir liderlik diyebiliriz ve ‘Bu mevzuda referanduma gitmem gerekir’ dedi. Bu bahisle orayı kestiler. Şu anda bu biçimde bir durum var. Kaldı ki Rusya 2014’te Kırım’ı işgal ettiği vakit, biz epey açık, net bu işgale karşı çıkmıştık ve o günden daha sonra da Putin ile yaptığım her toplantıda bu işgale karşı çıktığımızı daima söylemiştim. Ancak bu biçimde Batı bu işgale bugün olduğu üzere fazlaca açık, net bir hal koymamıştı.
Bu hali koymadıkları için işte bugün başımıza bunlar geldi. Alışılmış Kırım ile birlikte Donbas, Donetsk, Luhansk vesaire bütün bunlar Kırım’ın adeta bir çarpanı oldu. Ve biz bu mevzudaki halimizi bu türlü ortaya koyduk. Alışılmış bu 6 başlığın 4’ü için şu anda Ukrayna tarafınca olabilir deniyor lakin başka ikisi hakkında olumlu bir yaklaşım kelam konusu değil. Artık benim bugün Zelenskiy ile bir görüşmem olacak. Putin ile büyük ihtimalle bir daha hafta sonu yahut hafta başı bir görüşmem olabilir. Bu görüşmelerde de bu NATO’daki görüşmelerin kendileriyle bir müzakeresini, değerlendirmesini yapıp, bundan daha sonraki sürece yönelik ‘Artık barış için atılacak adımın mimarı sen olmalısın.’ demeliyiz. ‘Buna bir onurlu çıkış yap.’ demek suretiyle bu işi tatlıya bağlamanın yolunu aramamız lazım.”