Rahmi Koç Müzesi’nin tarihi dokusunda tiyatro konuşuldu evvelki gece. Tiyatroya emek vermiş ustalar, genç oyuncular ve tiyatro sevdalıları İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 26. İstanbul Tiyatro Şenliği için bir ortadaydı.
“Tiyatro Yerli Yerinde” sloganıyla 25 Ekim-26 Kasım tarihleri içinde yapılacak şenlikte bu yıl yeniliklerin en hoşu küratörlük yapısıyla şekillenmesiydi. Hele küratör Işıl Kasapoğlu olunca programın da hayli uygun olması kaçınılmazdı. Kasapoğlu ülkemizin sayılı en güzel direktörlerinden biri. Uzun yıllar evvel “Semaver Kumpanya”yı kuran usta direktörün her yönettiği oyun o döneme damga vurdu.
bir daha son senelerda epey konuşulan, kapalı gişe sahnelenen “Amadeus” isimli oyuna imza atan direktörün, geniş ve yaratıcı bakış açısı şenlikte nasıl oyunlar seyredeceğimizin de habercisi. Kasapoğlu ile nisan ayında yaptığım röportajda yazmışım: “Bazı oyunlar var ki üstüne söylenecek kelam bulmak güç. Kimi direktörler var ki anlatmaya başlayınca sayfalar yetmez”
Kasapoğlu için burada virgül koyup şenliğin sürprizlerinden bahsedelim. Toplantının başında sır üzere saklanan Onur Ödülü’nü bu yıl Ali Poyrazoğlu aldı.
Poyrazoğlu, 60. sanat yılının yanı sıra kendi ismini taşıyan tiyatrosunun da 50. yılını kutluyor. Ödül konuşmasında “Sanat insanın en âlâ, en yakın, hiç bir vakit vazgeçemeyeceği dostudur. Sanat benim dostum. Bizi yenileyen, her gün bir daha dünyayı değerlendirmemizi, kendimize farklı bir gözle bakmamızı sağlayan; okumak, yazmak, bestelemek, çalmak, oynamak, bütün sanat kolları bizim en yakın dostlarımız” diyen Poyrazoğlu memnundu.
ŞENSOY VE ORTAOYUNCULAR
Uzun müddettir merakla beklediğim Ortaoyuncular ne vakit sahneye döner, Ses Tiyatrosu’nun perdeleri ne vakit açılır sorusuna bir türlü cevap alamamıştım. Şenliğin en hoş süprizi bu oldu: Ustaların ustası Ferhan Şensoy’un anısına; “Şahları da Vururlar” ile perde açacak tiyatro. Şensoy’un eşsiz mizahı, kıvrak zekâsı ve kelamını sakınmayan üslubuyla günümüze göndermeler yaptığı bir tarih parodisi olan bu müzikli güldürü 1980’lerin birinci yarısı boyunca aralıksız sahnelenmiş ve ülke çapında büyük yankı uyandırmıştı. 11 ve 12 Kasım’da Ses Tiyatrosu’nda sahnelenecek oyunun direktör koltuğunda bu sefer Volkan M. Sarıöz var.
Festival kapsamında Türkiye’den 15 yeni oyun birinci kez seyirciyle buluşacak. Programda şenlik için özel olarak tasarlanıp sahnelenecek iki şov de bulunuyor. Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan altı üretim sahnelerde, üç imal ise perdede “merhaba” diyecek tiyatroseverlere…
GENÇLERE BİLET 10 TL
Festivalde Molière’in doğumunun 400. yılı hem yurtharicinden hem ülkemizden üretimlerle kutlanırken bir sinema dehası Pasolini’nin 100. doğum yılı da özel bir gösterimle anılacak. Şenlik biletleri, 16 Eylül Cuma günü saat 10.30’da passo.com.tr üzerinden ve İKSV ana gişeden satışa sunulacak. Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, muhakkak sayıda öğrenci bileti ise 10 TL’den satışa çıkacak.
OKAN BAYÜLGEN’DEN III. RİCHARD…
Okan Bayülgen, yazıp yönettiği ve başrolünü üstlendiği Richard ile birinci defa İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk oluyor.
Festival toplantısında konuştuğumuz Bayülgen, “Shakespeare’in tarihi tragedyası III. Richard’ın bir uyarlaması, bu yüzyıldan bir bakışı bu uyarlamada bakılırsaceğiz. Hem kalabalık bir takım, tıpkı vakitte 17 Kasım’da prömiyer Şiddetli PSM’de büyük salonda olacak. Çok heyecanlı bir iş” diyor.
“Tiyatro Yerli Yerinde” sloganıyla 25 Ekim-26 Kasım tarihleri içinde yapılacak şenlikte bu yıl yeniliklerin en hoşu küratörlük yapısıyla şekillenmesiydi. Hele küratör Işıl Kasapoğlu olunca programın da hayli uygun olması kaçınılmazdı. Kasapoğlu ülkemizin sayılı en güzel direktörlerinden biri. Uzun yıllar evvel “Semaver Kumpanya”yı kuran usta direktörün her yönettiği oyun o döneme damga vurdu.
bir daha son senelerda epey konuşulan, kapalı gişe sahnelenen “Amadeus” isimli oyuna imza atan direktörün, geniş ve yaratıcı bakış açısı şenlikte nasıl oyunlar seyredeceğimizin de habercisi. Kasapoğlu ile nisan ayında yaptığım röportajda yazmışım: “Bazı oyunlar var ki üstüne söylenecek kelam bulmak güç. Kimi direktörler var ki anlatmaya başlayınca sayfalar yetmez”
Kasapoğlu için burada virgül koyup şenliğin sürprizlerinden bahsedelim. Toplantının başında sır üzere saklanan Onur Ödülü’nü bu yıl Ali Poyrazoğlu aldı.
Poyrazoğlu, 60. sanat yılının yanı sıra kendi ismini taşıyan tiyatrosunun da 50. yılını kutluyor. Ödül konuşmasında “Sanat insanın en âlâ, en yakın, hiç bir vakit vazgeçemeyeceği dostudur. Sanat benim dostum. Bizi yenileyen, her gün bir daha dünyayı değerlendirmemizi, kendimize farklı bir gözle bakmamızı sağlayan; okumak, yazmak, bestelemek, çalmak, oynamak, bütün sanat kolları bizim en yakın dostlarımız” diyen Poyrazoğlu memnundu.
ŞENSOY VE ORTAOYUNCULAR
Uzun müddettir merakla beklediğim Ortaoyuncular ne vakit sahneye döner, Ses Tiyatrosu’nun perdeleri ne vakit açılır sorusuna bir türlü cevap alamamıştım. Şenliğin en hoş süprizi bu oldu: Ustaların ustası Ferhan Şensoy’un anısına; “Şahları da Vururlar” ile perde açacak tiyatro. Şensoy’un eşsiz mizahı, kıvrak zekâsı ve kelamını sakınmayan üslubuyla günümüze göndermeler yaptığı bir tarih parodisi olan bu müzikli güldürü 1980’lerin birinci yarısı boyunca aralıksız sahnelenmiş ve ülke çapında büyük yankı uyandırmıştı. 11 ve 12 Kasım’da Ses Tiyatrosu’nda sahnelenecek oyunun direktör koltuğunda bu sefer Volkan M. Sarıöz var.
Festival kapsamında Türkiye’den 15 yeni oyun birinci kez seyirciyle buluşacak. Programda şenlik için özel olarak tasarlanıp sahnelenecek iki şov de bulunuyor. Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan altı üretim sahnelerde, üç imal ise perdede “merhaba” diyecek tiyatroseverlere…
GENÇLERE BİLET 10 TL
Festivalde Molière’in doğumunun 400. yılı hem yurtharicinden hem ülkemizden üretimlerle kutlanırken bir sinema dehası Pasolini’nin 100. doğum yılı da özel bir gösterimle anılacak. Şenlik biletleri, 16 Eylül Cuma günü saat 10.30’da passo.com.tr üzerinden ve İKSV ana gişeden satışa sunulacak. Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, muhakkak sayıda öğrenci bileti ise 10 TL’den satışa çıkacak.
OKAN BAYÜLGEN’DEN III. RİCHARD…
Okan Bayülgen, yazıp yönettiği ve başrolünü üstlendiği Richard ile birinci defa İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk oluyor.
Festival toplantısında konuştuğumuz Bayülgen, “Shakespeare’in tarihi tragedyası III. Richard’ın bir uyarlaması, bu yüzyıldan bir bakışı bu uyarlamada bakılırsaceğiz. Hem kalabalık bir takım, tıpkı vakitte 17 Kasım’da prömiyer Şiddetli PSM’de büyük salonda olacak. Çok heyecanlı bir iş” diyor.