Akdeniz diyeti, beş bin yıl yahut daha evvelden beri var olan ve Mezopotamya ile Doğu Akdeniz bölgesinden yayılan bir hayat üslubudur. Akdeniz diyetine uygun beslenmenin sıhhate yararlı tesirleri daha hayli şişmanlık, kardiyovasküler hastalıklar, Tip 2 diabet ve kanser riskinin azalması ile ilişkilendirilmektedir. Ayrıyeten sağlıklı kilo vermede en gerçek beslenme biçimi denilebilir.
Bu diyette öğünler ve öğünlerin içeriği kıymetlidir. Akdeniz diyetinde:
Ana öğünler; tahıllar, meyve ve zerzevatları içermelidir. Tahıllar kümesinden ekmek, makarna, pirinç, kuskus yahut öteki tahıllar her öğünde bir yahut iki porsiyon tüketilmelidir. Sebzeler her öğünde 2 yahut daha fazla porsiyon formunda tüketilmelidir. Günlük gerekli olan vitamin ve mineralleri sağlayabilmek için en azından bir porsiyonu çiğ olarak tüketilmelidir. Meyveler her öğünde 1 yahut 2 porsiyon olmalıdır.
Sıvı alınması bedendeki su istikrarı için kıymetlidir. Bu niçinle, kesinlikle 8-10 bardak su tüketilmelidir.Süt ve süt eserleri, günde 2 porsiyon az yağlı biçimde tüketilmeli.
Zeytinyağı piramidin merkezinde yer almakta ve yüksek besin kalitesi sebebi ile diyet yağının en önemli kaynağı olmalıdır.
Balık ve kabuklu deniz eserleri haftada 2 yahut daha fazla porsiyon, beyaz et haftada 2 porsiyon ve yumurta haftada 2-4 porsiyon tüketilmelidir.Kırmızı et (tercihen yağsız kısımlarından) tüketimi haftada 2 porsiyondan az olmalıdır. İşlenmiş etlerin tüketimi ise haftada 1 porsiyondan az olmalıdır. Baklagillerin haftada 2 porsiyon yahut daha fazla tüketilmesi önerilmektedir.
Piramidin zirve noktasında bulunan şeker, şekerlemeler, pastalar ve şekerli meyve suları ile şekerli alkolsüz içecekler ile sıhhatsiz yağ içeriği yüksek besinlerin tüketimi istenmemektedir.
Akdeniz diyeti ile antioksidanların, flavonoidler ve fenolik bileşiklerin alımının yüksek olması, sağlıklı hayat mühletinin uzamasına, yaşla ilgili kronik hastalıkların azalmasına yardımcı olabileceği bildirilmiştir. Klinik, prospektif ve kesitsel 50 çalışmanın meta tahlili ile Akdeniz diyetinin bel etrafı, HDL kolesterol, trigliseritler, kan basıncı, kan glukoz seviyesi üstündeki olumlu tesirleri kararı metabolik sendromdan gözetici özellik gösterdiği belirtilmektedir.
Ortalama 5-7 yıl süren ve yaklaşık 10000 bireyin dahil edildiği çalışmada, Akdeniz diyetine ahengin artması ile tartı kazanımı riskinin azaldığı belirlenmiştir. Akdeniz diyeti skoru yüksek ve düşük olan bireyler karşılaştırıldığında, skoru yüksek olanlarda BKİ’nin 4 kg/m2, bel etrafının 12 cm ve kalça etrafının 17 cm daha düşük olduğu saptanmıştır. Akdeniz diyetinin yük denetimini sağlaması kararı tip 2 diyabet riskini de azaltabileceği öne sürülmektedir. On Avrupa ülkesinin dahil edildiği yaklaşık 340.000 bireyin değerlendirildiği çalışmada, Akdeniz diyeti skorundaki her 2 puanlık artışın tip 2 diyabet riskini %4 azalttığı saptanmıştır. Akdeniz diyeti skoru yüksek olanların, düşük olanlara nazaran tip 2 diyabet riskinin %12 daha düşük olduğu belirlenmiştir.
Bu diyette öğünler ve öğünlerin içeriği kıymetlidir. Akdeniz diyetinde:
Ana öğünler; tahıllar, meyve ve zerzevatları içermelidir. Tahıllar kümesinden ekmek, makarna, pirinç, kuskus yahut öteki tahıllar her öğünde bir yahut iki porsiyon tüketilmelidir. Sebzeler her öğünde 2 yahut daha fazla porsiyon formunda tüketilmelidir. Günlük gerekli olan vitamin ve mineralleri sağlayabilmek için en azından bir porsiyonu çiğ olarak tüketilmelidir. Meyveler her öğünde 1 yahut 2 porsiyon olmalıdır.
Sıvı alınması bedendeki su istikrarı için kıymetlidir. Bu niçinle, kesinlikle 8-10 bardak su tüketilmelidir.Süt ve süt eserleri, günde 2 porsiyon az yağlı biçimde tüketilmeli.
Zeytinyağı piramidin merkezinde yer almakta ve yüksek besin kalitesi sebebi ile diyet yağının en önemli kaynağı olmalıdır.
Balık ve kabuklu deniz eserleri haftada 2 yahut daha fazla porsiyon, beyaz et haftada 2 porsiyon ve yumurta haftada 2-4 porsiyon tüketilmelidir.Kırmızı et (tercihen yağsız kısımlarından) tüketimi haftada 2 porsiyondan az olmalıdır. İşlenmiş etlerin tüketimi ise haftada 1 porsiyondan az olmalıdır. Baklagillerin haftada 2 porsiyon yahut daha fazla tüketilmesi önerilmektedir.
Piramidin zirve noktasında bulunan şeker, şekerlemeler, pastalar ve şekerli meyve suları ile şekerli alkolsüz içecekler ile sıhhatsiz yağ içeriği yüksek besinlerin tüketimi istenmemektedir.
Akdeniz diyeti ile antioksidanların, flavonoidler ve fenolik bileşiklerin alımının yüksek olması, sağlıklı hayat mühletinin uzamasına, yaşla ilgili kronik hastalıkların azalmasına yardımcı olabileceği bildirilmiştir. Klinik, prospektif ve kesitsel 50 çalışmanın meta tahlili ile Akdeniz diyetinin bel etrafı, HDL kolesterol, trigliseritler, kan basıncı, kan glukoz seviyesi üstündeki olumlu tesirleri kararı metabolik sendromdan gözetici özellik gösterdiği belirtilmektedir.
Ortalama 5-7 yıl süren ve yaklaşık 10000 bireyin dahil edildiği çalışmada, Akdeniz diyetine ahengin artması ile tartı kazanımı riskinin azaldığı belirlenmiştir. Akdeniz diyeti skoru yüksek ve düşük olan bireyler karşılaştırıldığında, skoru yüksek olanlarda BKİ’nin 4 kg/m2, bel etrafının 12 cm ve kalça etrafının 17 cm daha düşük olduğu saptanmıştır. Akdeniz diyetinin yük denetimini sağlaması kararı tip 2 diyabet riskini de azaltabileceği öne sürülmektedir. On Avrupa ülkesinin dahil edildiği yaklaşık 340.000 bireyin değerlendirildiği çalışmada, Akdeniz diyeti skorundaki her 2 puanlık artışın tip 2 diyabet riskini %4 azalttığı saptanmıştır. Akdeniz diyeti skoru yüksek olanların, düşük olanlara nazaran tip 2 diyabet riskinin %12 daha düşük olduğu belirlenmiştir.