Güç ve metal fiyatlarındaki artış enflasyon datalarına yansırken, ziraî mamüllerin fiyatındaki süratli yükseliş global iktisatta bir sefer daha ‘agfl asyon’ tartışmalarını başlattı. Besin ve endüstriyel tarım eserleri meblağlarında ileri seviyede bir artışı tanımlamak hedefiyle birinci vakit içinderda 2007 yılında Merrill Lynch ve 2008 başlarında da Goldman Sachs tarafınca kullanılmıştı ‘agflasyon’ sözü. Artık ise tarım fiyatlarındaki artış niçiniyle bir daha gündeme taşındı. Geçtiğimiz hafta ilkbahar buğdayının fiyatının buşel başına 10 doların üzerine çıkması, buğday vadeli kontratlarının da Kuzey Amerika’dan Rusya’ya kadar birfazlaca bölgede kuraklığın mahsulü olumsuz etkilemesi ve global stoklarda azalma tehdidi niçiniyle yeni tepeler görmesi besin enflasyonu telaşlarını artırıyor.
‘Tahıl meblağlarında artışın sürmesi bekleniyor’
Analistler hem güç fiyatlarındaki artışın üretim maliyetlerini yükseltmesi, tıpkı vakitte elverişsiz hava kurallarının üretimi baltalaması niçiniyle tahıl fiyatlarındaki artışın süreceği uyarısı yapıyor. Milletlerarası vadeli süreçlerde buğdayın fiyatı son 1 yılda yüzde 30 artarken, mısır meblağları yüzde 43, şekerin fiyatı yüzde 35, kahve fiyatları da yüzde 95 yükseldi. Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü (FAO) Besin Endeksi eylülde, geçen yılın birebir devrine oranla yüzde 32.8 arttı. FAO’nun tahıl endeksi yüzde 27.3, yağ endeksi ise yüzde 60 yükseldi. Agflasyon, birfazlaca hükümet için giderek daha kıymetli bir husus haline gelmeye başladı. Bilhassa insanların gelirinin kıymetli bir kısmını besine harcadığı az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde, agflasyonun besin güvenliğini tehlikeye sokabileceği ve toplumsal huzursuzluğa niye olabileceği belirtiliyor.
Çin tetikledi
‘Agflasyonu’ bir daha dünya gündemine taşıyan besin fiyatlarındaki global ralliyi 2019’da Çin tetikledi. O devirde, Afrika domuz ateşi hastalığı ülkenin domuz sürüsünü yok etmiş ve sürülerin bir daha büyümesi için devasa boyutta hayvan yemi ithal edilmesi meblağların uçmasına niye olmuştu. çabucak sonrasında 2020’nin çabucak başında patlak veren COVID-19 salgını periyodunda karantina altındaki ülkelerin ihracatlarını kısması ve değişen hayat standartlarının talebi patlatması, en önemli üreticilerde olumsuz hava kurallarının mahsulü vurması ve bunlara etlenen lojistik ıstıraplar meblağları rekor düzeylere getirdi.
‘Tahıl meblağlarında artışın sürmesi bekleniyor’
Analistler hem güç fiyatlarındaki artışın üretim maliyetlerini yükseltmesi, tıpkı vakitte elverişsiz hava kurallarının üretimi baltalaması niçiniyle tahıl fiyatlarındaki artışın süreceği uyarısı yapıyor. Milletlerarası vadeli süreçlerde buğdayın fiyatı son 1 yılda yüzde 30 artarken, mısır meblağları yüzde 43, şekerin fiyatı yüzde 35, kahve fiyatları da yüzde 95 yükseldi. Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü (FAO) Besin Endeksi eylülde, geçen yılın birebir devrine oranla yüzde 32.8 arttı. FAO’nun tahıl endeksi yüzde 27.3, yağ endeksi ise yüzde 60 yükseldi. Agflasyon, birfazlaca hükümet için giderek daha kıymetli bir husus haline gelmeye başladı. Bilhassa insanların gelirinin kıymetli bir kısmını besine harcadığı az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde, agflasyonun besin güvenliğini tehlikeye sokabileceği ve toplumsal huzursuzluğa niye olabileceği belirtiliyor.
Çin tetikledi
‘Agflasyonu’ bir daha dünya gündemine taşıyan besin fiyatlarındaki global ralliyi 2019’da Çin tetikledi. O devirde, Afrika domuz ateşi hastalığı ülkenin domuz sürüsünü yok etmiş ve sürülerin bir daha büyümesi için devasa boyutta hayvan yemi ithal edilmesi meblağların uçmasına niye olmuştu. çabucak sonrasında 2020’nin çabucak başında patlak veren COVID-19 salgını periyodunda karantina altındaki ülkelerin ihracatlarını kısması ve değişen hayat standartlarının talebi patlatması, en önemli üreticilerde olumsuz hava kurallarının mahsulü vurması ve bunlara etlenen lojistik ıstıraplar meblağları rekor düzeylere getirdi.