Olay, 27 Şubat 2020’de Elbistan Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Rahatsızlığı niçiniyle hastanenin ağır bakım servisinde tedavi bakılırsan Gülseren Alkaya’ya hemşire Abdullah Ölker tarafınca kan takıldı. Lakin bir süre daha sonra rahatsızlanan 6 çocuk annesi Gülseren Alkaya, hayatını yitirdi. Gülseren Alkaya’nın çocukları, kan kümesi 0 Rh (+) bulunmasına karşın A Rh (+) kan verildiği için annelerinin öldüğünü öne sürerek hemşire Abdullah Ölker’den şikayetçi oldu.
Şikayetin akabinde savcılık tarafınca başlatılan soruşturmada Abdullah Ölker hakkında ‘Taksirle mevte niye olma’ cürmünden 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istemiyle 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava devam ederken, Gülseren Alkaya’nın vefatıyla ilgili İstanbul İsimli Tıp Kurumu tarafınca hazırlanan rapor da evraka girdi. Raporda, Gülseren Alkaya’nın yanlış kan verilmesinden dolayı öldüğü açıklandı.
“NASIL BU TÜRLÜ BİR YANLIŞLIK OLDUĞUNU BİLMİYORUM”
Abdullah Ölker, davanın karar duruşmasında, 10 yılı aşkın müddettir hemşirelik yaptığını, ağır bakım sertifikası olmamasına karşın işçi yetersizliği niçiniyle hastane tarafınca burada çalıştırıldığını söylemiş oldu. Bir şahsa kan verileceği vakit tabibin sisteme girdiğini tabir den Ölker, kendini şöyleki savundu:
“Bunun daha sonrasında hastadan kan örneği alınarak kan kümesi belirleniyor ve hastanın kümesine uygun kan isteniyor. Kan geldikten daha sonra denetim edilerek hastaya naklediliyor. Olay günü ben nakil sürecini tek başıma yaptım. 10 dakika daha sonra hasta kötüleşti, gerekli müdahaleye karşın kurtarılamadı. bu biçimde bir olay gerçekleştiği için fazlaca üzgünüm. Nasıl bu biçimde bir yanlışlık olduğunu bilmiyorum.”
3 YIL 4 AY MAHPUS, 1 YIL 3 AY MESLEKTEN MEN
Mahkeme savcısı mütalaasında, tabirler ve kanıtlara bakılırsa Abdullah Ölker’in üzerine atılı hatası işlediğini belirterek Ölker’in cezalandırılmasını istedi. Duruşma savcısı, Abdullah Ölker’in ‘taksirle mevte niye olma’ hatasından 3 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırılarak, hemşirelik mesleğinin gerektirdiği dikkat ve itina yükümlülüğüne karşıt hareket ettiği için de 1 yıl 3 ay mühletle hemşirelik mesleğinden de menedilmesine karar verdi.
“TABURCU EDECEKLER DİYE GİTTİM, VEFAT ETTİĞİNİ SÖYLEDİLER”
“KARARI İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZ”
Ailenin avukatı Büşra Sönmez ise sanığa verilen cezanın az olduğunu ve şuurlu taksirle öldürme cürmünden cezalandırılması gerektiğini, bu niçinle de sonucu istinafa taşıdıklarını belirtti. Sönmez, “Yoğun bakımda diğer bir hastaya gelen kan, müvekkillerin annesine veriliyor. Bu sebepten ötürü de müvekkillerin annesi vefat ediyor. Ceza davası açtık ve bunun kararında sanık, 3 yıl 4 ay mahpus cezası aldı fakat bu ceza epeyce da tatmin edici bir durum değil. Bu niçinle hukuk uğraşımız devam ediyor, sonucu istinafa taşıyacağız” dedi.
Şikayetin akabinde savcılık tarafınca başlatılan soruşturmada Abdullah Ölker hakkında ‘Taksirle mevte niye olma’ cürmünden 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istemiyle 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava devam ederken, Gülseren Alkaya’nın vefatıyla ilgili İstanbul İsimli Tıp Kurumu tarafınca hazırlanan rapor da evraka girdi. Raporda, Gülseren Alkaya’nın yanlış kan verilmesinden dolayı öldüğü açıklandı.
“NASIL BU TÜRLÜ BİR YANLIŞLIK OLDUĞUNU BİLMİYORUM”
Abdullah Ölker, davanın karar duruşmasında, 10 yılı aşkın müddettir hemşirelik yaptığını, ağır bakım sertifikası olmamasına karşın işçi yetersizliği niçiniyle hastane tarafınca burada çalıştırıldığını söylemiş oldu. Bir şahsa kan verileceği vakit tabibin sisteme girdiğini tabir den Ölker, kendini şöyleki savundu:
“Bunun daha sonrasında hastadan kan örneği alınarak kan kümesi belirleniyor ve hastanın kümesine uygun kan isteniyor. Kan geldikten daha sonra denetim edilerek hastaya naklediliyor. Olay günü ben nakil sürecini tek başıma yaptım. 10 dakika daha sonra hasta kötüleşti, gerekli müdahaleye karşın kurtarılamadı. bu biçimde bir olay gerçekleştiği için fazlaca üzgünüm. Nasıl bu biçimde bir yanlışlık olduğunu bilmiyorum.”
3 YIL 4 AY MAHPUS, 1 YIL 3 AY MESLEKTEN MEN
Mahkeme savcısı mütalaasında, tabirler ve kanıtlara bakılırsa Abdullah Ölker’in üzerine atılı hatası işlediğini belirterek Ölker’in cezalandırılmasını istedi. Duruşma savcısı, Abdullah Ölker’in ‘taksirle mevte niye olma’ hatasından 3 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırılarak, hemşirelik mesleğinin gerektirdiği dikkat ve itina yükümlülüğüne karşıt hareket ettiği için de 1 yıl 3 ay mühletle hemşirelik mesleğinden de menedilmesine karar verdi.
“TABURCU EDECEKLER DİYE GİTTİM, VEFAT ETTİĞİNİ SÖYLEDİLER”
“KARARI İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZ”
Ailenin avukatı Büşra Sönmez ise sanığa verilen cezanın az olduğunu ve şuurlu taksirle öldürme cürmünden cezalandırılması gerektiğini, bu niçinle de sonucu istinafa taşıdıklarını belirtti. Sönmez, “Yoğun bakımda diğer bir hastaya gelen kan, müvekkillerin annesine veriliyor. Bu sebepten ötürü de müvekkillerin annesi vefat ediyor. Ceza davası açtık ve bunun kararında sanık, 3 yıl 4 ay mahpus cezası aldı fakat bu ceza epeyce da tatmin edici bir durum değil. Bu niçinle hukuk uğraşımız devam ediyor, sonucu istinafa taşıyacağız” dedi.