ahmetbeyler
Active member
Çok değil bir ay oluyor. Mart ayı başıydı, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türkiye’nin dış siyasetini şöyleki tanımlamıştı:
‘Bugün dünyada bir Türkiye profili var. Türkiye global bir aktör haline geldi. Türkiye’nin gücünü memleketler arası alanda oynadığı rolü herkes kabul ediyor. Türkiye’nin faal, prensipli ve adil tavrı herkes tarafınca takdir ediliyor’
Gelin şu prensipli ve adil sözcükleri üzerinde biraz tepinelim.
Çok gerilere gidip bir şeyler aramaya gerek yok. Tek belirleyici, tek karar verici olan Erdoğan dün dedi ki:
‘Ülkemizde konuk ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin istekli geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları arasındayiz’
Bu Ankara’nın düşünülmüş taşınılmış, belirli unsurlar çerçevesinde saptanmış devlet siyaseti mı?
Değil ki tabii…
Nerden biliyoruz?
Erdoğan’ın sözlerinden… Erdoğan yakın geçmişte; ‘muhalefet seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensar’ın ne olduğunu biliyoruz’ dememiş miydi?
Son sonucumız ne?
Gönderecek miyiz göndermeyecek miyiz?
İlkemiz ne? prensipli duruşumuz ne?
Çavuşoğlu’na soruyorum; Ensar mıyız, Ensar olmaktan vaz mı geçtik?
Dün öbür bugün öbür mı prensibimiz? Duruma bakılırsa davranmak mı Türkiye’nin dış siyaseti? Dün dediğini bugün unutmak mı herkes tarafınca takdir ediliyor?
Veya dün dediğini bugün yalayıp yutmak mı?
İlkemiz ne?
15 Temmuz FETÖ’cü ayaklanmayı alkışlayan, daha ötesi mali takviye sağlayan BAE Emiri’nin altına turkuaz halı sermek mi unsurlu dış siyaset?
İki yanağından öpmek mi unsurlu hal?
15 Temmuz kime karşı yapıldı. AKP iktidarını devirmek için, Tayyip Erdoğan’ı ortadan kaldırmak için değil mi? Suikast timi Marmaris’e niye gitti? Pekala darbecileri kim finansa ediyordu, kim takviye veriyordu?
AKP’ye bakılırsa, Erdoğan’a bakılırsa; BAE…
Parasız pulsuz kalınca 15 Temmuz’un üzerine bir bardak su içtik. BAE nitekim darbenin finansörüyse 15 Temmuz şehitlerimize ahirette nasıl hesap vereceğiz? Nasıl hesap verecekler?
Çavuşoğlu adil tavrımızın takdirle karşılandığını da söylemiş.
Adil… Altını çizelim; adil…
Suudilerden üç, beş milyar dolar borç para gelecek diye Gazeteci Kaşıkçı belgesini kapatmak mı adil tavır?
Suudi Veliaht Prensi’ni katil ilan edip daha sonra kucaklaşmak mı adil davranış? Bu mu dünyanın takdir ettiği dış siyaset?
Lafı uzatmayacağım. Biz bu zihniyete sahip, dünyaya ve ülkesine kendi menfaati penceresinden bakan, kendi menfaatini her şeyin üzerinde nazarann, halkını paha vermeyen, ‘adam’ yerine koymayan iktidarla yönetilmeyi hak etmiyoruz.
Veya yaptığımız yanlış tercihler niçiniyle hak ediyoruz…
Veya sesimiz çıkmadığı için müstahakız.
‘Bugün dünyada bir Türkiye profili var. Türkiye global bir aktör haline geldi. Türkiye’nin gücünü memleketler arası alanda oynadığı rolü herkes kabul ediyor. Türkiye’nin faal, prensipli ve adil tavrı herkes tarafınca takdir ediliyor’
Gelin şu prensipli ve adil sözcükleri üzerinde biraz tepinelim.
Çok gerilere gidip bir şeyler aramaya gerek yok. Tek belirleyici, tek karar verici olan Erdoğan dün dedi ki:
‘Ülkemizde konuk ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin istekli geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları arasındayiz’
Bu Ankara’nın düşünülmüş taşınılmış, belirli unsurlar çerçevesinde saptanmış devlet siyaseti mı?
Değil ki tabii…
Nerden biliyoruz?
Erdoğan’ın sözlerinden… Erdoğan yakın geçmişte; ‘muhalefet seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensar’ın ne olduğunu biliyoruz’ dememiş miydi?
Son sonucumız ne?
Gönderecek miyiz göndermeyecek miyiz?
İlkemiz ne? prensipli duruşumuz ne?
Çavuşoğlu’na soruyorum; Ensar mıyız, Ensar olmaktan vaz mı geçtik?
Dün öbür bugün öbür mı prensibimiz? Duruma bakılırsa davranmak mı Türkiye’nin dış siyaseti? Dün dediğini bugün unutmak mı herkes tarafınca takdir ediliyor?
Veya dün dediğini bugün yalayıp yutmak mı?
İlkemiz ne?
15 Temmuz FETÖ’cü ayaklanmayı alkışlayan, daha ötesi mali takviye sağlayan BAE Emiri’nin altına turkuaz halı sermek mi unsurlu dış siyaset?
İki yanağından öpmek mi unsurlu hal?
15 Temmuz kime karşı yapıldı. AKP iktidarını devirmek için, Tayyip Erdoğan’ı ortadan kaldırmak için değil mi? Suikast timi Marmaris’e niye gitti? Pekala darbecileri kim finansa ediyordu, kim takviye veriyordu?
AKP’ye bakılırsa, Erdoğan’a bakılırsa; BAE…
Parasız pulsuz kalınca 15 Temmuz’un üzerine bir bardak su içtik. BAE nitekim darbenin finansörüyse 15 Temmuz şehitlerimize ahirette nasıl hesap vereceğiz? Nasıl hesap verecekler?
Çavuşoğlu adil tavrımızın takdirle karşılandığını da söylemiş.
Adil… Altını çizelim; adil…
Suudilerden üç, beş milyar dolar borç para gelecek diye Gazeteci Kaşıkçı belgesini kapatmak mı adil tavır?
Suudi Veliaht Prensi’ni katil ilan edip daha sonra kucaklaşmak mı adil davranış? Bu mu dünyanın takdir ettiği dış siyaset?
Lafı uzatmayacağım. Biz bu zihniyete sahip, dünyaya ve ülkesine kendi menfaati penceresinden bakan, kendi menfaatini her şeyin üzerinde nazarann, halkını paha vermeyen, ‘adam’ yerine koymayan iktidarla yönetilmeyi hak etmiyoruz.
Veya yaptığımız yanlış tercihler niçiniyle hak ediyoruz…
Veya sesimiz çıkmadığı için müstahakız.