Seyhan ilçesi İsmetpaşa Mahallesi’nde, 30 Nisan 2020 tarihinde Dilara Ünal’ın meskenlerinin damında uçurduğu uçurtma, yüksek tansiyon sınırına takıldı. Demir çubukla uçurtmasını kurtarmaya çalışan Dilara, akıma kapıldı.
Küçük kız, ihbar üzerine gelen sıhhat gruplarınca Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Bedeninin yüzde 75’inde yanık oluşan Dilara, 14 Mayıs günü hayatını kaybetti.
Dilara Ünal’ın, hastane odasında ömür uğraşı verirken müzik ve arkadaşlarına selam söylemiş olduği manzaralar yürek burktu.
‘BU DİLARA’NIN ZAFERİ’
Acılı anne Zahide Demir, kızının vefatının akabinde elektrik dağıtım şirketi ve Büyükşehir Belediyesi’ne dava açtı. Dava sürerken, elektrik dağıtım şirketi, Dilara’nın vefatına niye olan telleri kaldırdı.
Tellerin kaldırılması için tekraren müracaatta bulunduklarını ve sonunda başardıklarını belirten Ünal, “Kızım gitti fakat teller duruyordu. Ben gökyüzüne dahi bakamıyor, dama çıkamıyordum. Tellerin kaldırılması Dilara’nın zaferidir. Birçok kişi ‘uğraşma, mümkün değil, telleri kaldırmazlar’ dedi. Lakin vazgeçmedim. Keşke kızım ölmeden kaldırılsaydı. Kızım öldü lakin en azından onun yardımıyla bu mahallede öteki çocuk tıpkı biçimde ölmeyecek. Meskenler teller niçiniyle tehlike altındaydı. Kimse meskeninin damını kullanamıyordu. Artık öbür canlar yanmayacak. Çabamı sürdüreceğim” diye konuştu.
Küçük kız, ihbar üzerine gelen sıhhat gruplarınca Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Bedeninin yüzde 75’inde yanık oluşan Dilara, 14 Mayıs günü hayatını kaybetti.
Dilara Ünal’ın, hastane odasında ömür uğraşı verirken müzik ve arkadaşlarına selam söylemiş olduği manzaralar yürek burktu.
‘BU DİLARA’NIN ZAFERİ’
Acılı anne Zahide Demir, kızının vefatının akabinde elektrik dağıtım şirketi ve Büyükşehir Belediyesi’ne dava açtı. Dava sürerken, elektrik dağıtım şirketi, Dilara’nın vefatına niye olan telleri kaldırdı.
Tellerin kaldırılması için tekraren müracaatta bulunduklarını ve sonunda başardıklarını belirten Ünal, “Kızım gitti fakat teller duruyordu. Ben gökyüzüne dahi bakamıyor, dama çıkamıyordum. Tellerin kaldırılması Dilara’nın zaferidir. Birçok kişi ‘uğraşma, mümkün değil, telleri kaldırmazlar’ dedi. Lakin vazgeçmedim. Keşke kızım ölmeden kaldırılsaydı. Kızım öldü lakin en azından onun yardımıyla bu mahallede öteki çocuk tıpkı biçimde ölmeyecek. Meskenler teller niçiniyle tehlike altındaydı. Kimse meskeninin damını kullanamıyordu. Artık öbür canlar yanmayacak. Çabamı sürdüreceğim” diye konuştu.