ahmetbeyler
Active member
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu , Ankara’da ‘Başkent Trabzon Dernekleri Federasyonu 2’nci olağanüstü Genel Kurulu’na katıldı. Burada konuşan Bakan Soylu Avrupa’nın ABD’nin vagonu olmaktan diğer bir özelliği olmadığını söylemiş oldu.
Avrupa’nın kendi kendine hareket etme kabiliyetinin olmadığını belirten Soylu, şöyleki konuştu:
İstiyorlar ki; Türkiye ayağa kalkmasın, Türkiye ayakta durmasın, Türkiye bir ses söylemesin, Türkiye etrafındaki coğrafyayı uyandırmasın, haksızlıklara itiraz etmesin. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dedi, hakikat. Pekala, bunu ‘Birleşmiş Milletler’de hoş bir cümle kurayım’ diye mi söylemiş oldu, hayır.
Dünyanın beşten büyük olduğu, Rusya ile Ukrayna içindeki savaşta epeyce net bir biçimde gözükmektedir. Hani güvenlik konseyiniz. Haydi çözün bakalım bu sıkıntıyı. senelerdan beri bizi terörün, milyonlarca göçün yanı başında bırakanlar, haydi hareket edin artık. Orada çoluk, çocuk, bayan daima birlikte bir öbür ülkeden bir diğer ülkeye geçiyorlar.
1,5 milyonu aşan bir göçten bahsediliyor. Bize de üçüncü ülkelerden olmak kaydıyla bugün prestijiyle gelen Ukraynalı sayısı 20 bini aştı. Başımızın üzerinde yerleri var. Elimizden geleni yapıyoruz.
Misafirperverliğimizi en üst düzeyde gösteriyoruz. Sarı saçlı, mavi gözlü, yeşil gözlü; ırklara yönelik bir ayrım yapmayız. Müslümanız, dünyanın neresinde olursa olsun, mağdura sahip çıkarız.
“Tedarikte kahrımız yok”
Bakan Soylu, tedarik zincirinde pandemi devri dahil olmak üzere hiç bir ıstırap yaşanmadığını söyleyerek, şu sözleri kullandı:
Artık güya bir besin eserinde ‘eksiklik olacak’ diye toplumsal medyada tahrik ederek, insanları marketlere dökmeye çalışarak, Türkiye içerisinde bir şeyi geliştirmek istiyorlar. Tarım Bakanımız açıklama yaptı. O denli bir eksikliğimiz kelam konusu değildir, Allah’a şükürler olsun.
Türkiye’nin bu konularda rastgele bir eksikliği kelam konusu değildir. Bu hususta arkadaşlarımız toplumsal medyada bu manipülasyonları yapanların yahut yalnızca toplumsal medya değil; gerçeklikte bu manipülasyonları yapanlara gerekli tespitleri yapıp, cezaları vermekten imtina etmezler.
Bu işler kolay işler değil. Kimseye milletimizin huzurunu bozup, kamu tertibini bozdurmaya yönelik adım attırmayız. Onun için arkadaşlarımız işlerin başındalar.
“İstiyorlar ki Türkiye’de hiç bir savunma sistemi olmasın”
Soylu, Karadeniz’in artık eski Karadeniz olamayacağını söz ederek şunları belirtti:
Dünyayı, bilhassa Karadeniz’i nereye götürdüklerini düzgün okumalıyız, kendi seçimlerimizi de ona nazaran yapmalıyız. Dünya bir felakete sürüklenirken, bölgemizi bir istikrarsızlığa sürüklemek isterlerken, birileri çıkmış ‘S-400’leri geri gönderelim’ diyor. S-400 ne işe yarıyor? Dışarıdan bir atak gelirse, ona savunma yapıp engelliyor.
Pekala, bugün Ukrayna’da bu olsaydı; bu biçimde bir taarruzla karşı karşıya kalır mıydı? İstiyorlar ki; Türkiye’de hiç bir savunma düzeneği olmasın. İstediği üzere her ülkenin saldırısına açık olsun. Birisi geldi mi teslim olalım.
Avrupa’nın kendi kendine hareket etme kabiliyetinin olmadığını belirten Soylu, şöyleki konuştu:
İstiyorlar ki; Türkiye ayağa kalkmasın, Türkiye ayakta durmasın, Türkiye bir ses söylemesin, Türkiye etrafındaki coğrafyayı uyandırmasın, haksızlıklara itiraz etmesin. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dedi, hakikat. Pekala, bunu ‘Birleşmiş Milletler’de hoş bir cümle kurayım’ diye mi söylemiş oldu, hayır.
Dünyanın beşten büyük olduğu, Rusya ile Ukrayna içindeki savaşta epeyce net bir biçimde gözükmektedir. Hani güvenlik konseyiniz. Haydi çözün bakalım bu sıkıntıyı. senelerdan beri bizi terörün, milyonlarca göçün yanı başında bırakanlar, haydi hareket edin artık. Orada çoluk, çocuk, bayan daima birlikte bir öbür ülkeden bir diğer ülkeye geçiyorlar.
1,5 milyonu aşan bir göçten bahsediliyor. Bize de üçüncü ülkelerden olmak kaydıyla bugün prestijiyle gelen Ukraynalı sayısı 20 bini aştı. Başımızın üzerinde yerleri var. Elimizden geleni yapıyoruz.
Misafirperverliğimizi en üst düzeyde gösteriyoruz. Sarı saçlı, mavi gözlü, yeşil gözlü; ırklara yönelik bir ayrım yapmayız. Müslümanız, dünyanın neresinde olursa olsun, mağdura sahip çıkarız.
“Tedarikte kahrımız yok”
Bakan Soylu, tedarik zincirinde pandemi devri dahil olmak üzere hiç bir ıstırap yaşanmadığını söyleyerek, şu sözleri kullandı:
Artık güya bir besin eserinde ‘eksiklik olacak’ diye toplumsal medyada tahrik ederek, insanları marketlere dökmeye çalışarak, Türkiye içerisinde bir şeyi geliştirmek istiyorlar. Tarım Bakanımız açıklama yaptı. O denli bir eksikliğimiz kelam konusu değildir, Allah’a şükürler olsun.
Türkiye’nin bu konularda rastgele bir eksikliği kelam konusu değildir. Bu hususta arkadaşlarımız toplumsal medyada bu manipülasyonları yapanların yahut yalnızca toplumsal medya değil; gerçeklikte bu manipülasyonları yapanlara gerekli tespitleri yapıp, cezaları vermekten imtina etmezler.
Bu işler kolay işler değil. Kimseye milletimizin huzurunu bozup, kamu tertibini bozdurmaya yönelik adım attırmayız. Onun için arkadaşlarımız işlerin başındalar.
“İstiyorlar ki Türkiye’de hiç bir savunma sistemi olmasın”
Soylu, Karadeniz’in artık eski Karadeniz olamayacağını söz ederek şunları belirtti:
Dünyayı, bilhassa Karadeniz’i nereye götürdüklerini düzgün okumalıyız, kendi seçimlerimizi de ona nazaran yapmalıyız. Dünya bir felakete sürüklenirken, bölgemizi bir istikrarsızlığa sürüklemek isterlerken, birileri çıkmış ‘S-400’leri geri gönderelim’ diyor. S-400 ne işe yarıyor? Dışarıdan bir atak gelirse, ona savunma yapıp engelliyor.
Pekala, bugün Ukrayna’da bu olsaydı; bu biçimde bir taarruzla karşı karşıya kalır mıydı? İstiyorlar ki; Türkiye’de hiç bir savunma düzeneği olmasın. İstediği üzere her ülkenin saldırısına açık olsun. Birisi geldi mi teslim olalım.