ahmetbeyler
Active member
TÜİK Nisan ayı enflasyon oranını yüzde 69,97 olarak deklare etti. Türkiye’de enflasyon oranı her ay artıyor, vatandaşın alım gücü düşüyor. Vatandaş cebindeki enflasyon oranıyla TÜİK’in deklare ettiğı oranı kıyaslıyor, açıklanan oranın gerçek olmadığını söylüyor.
Açıklanan enflasyon oranı ile sokaktaki enflasyonu; emeklisinden öğrencisine, çalışandan, esnafına Ankaralı vatandaşlara sordu.
‘Sürünen insan düşmekten korkmaz, şu anda millet sürünüyor’
Emekli maaşıyla geçinemediği için ek iş yapan 65 yaşında emekli Zafer Kandemir şunları söylemiş oldu:
“Enflasyon oranından fazla vatandaşın alım gücü değerli. Mesken sahibi yüzde 10 kiramı arttırdı. Benim elime geçen para yüzde 4. Ben enflasyonun altında ezilmemiş bir emekli miyim? Daha ne diyeyim ki? Millet iki yumurta kırıp yemeye muhtaç oldu. Bu enflasyon oranı kıssa şu anda enflasyon yüzde 100. Tahminen daha fazla. Emekli maaşım bana yetiyor lakin evdekilere yetmiyor. Yaşım 65, ikinci bir iş yapıyorum. Çalışmasam geçinme bahtım hiç yok. Bütün emeklilerin hayalinde küçük bir tatil kasabasına yerleşip rahat bir hayat sürmek lakin buradaki bütün emekliler fiyatsız bir tuvalet arıyor. Tuvalet 3 lira. Millet Kızılay İşhanı’na gidiyor fiyatsız tuvalet için. Memleket o biçimde. Vallahi alıştık artık. Millet gülüyor. Her artırım geldiğinde tebessüm ediyoruz. Sürünen insan düşmekten korkmaz. Şu anda millet sürünüyor”
‘Biz bunları yapamayacaksak niye genciz?’
19 yaşındaki bir öğrenci ise yansısını şöyleki söz etti:
“İzmir’de öğrenciyim fazlaca hoş bir kısım tutturdum. Üniversiteye gittikten daha sonra bana yurt ve burs çıkmadı kredi alıyorum. Küçücük bir meskene bin 500 TL kira veriyoruz. Mutfak alışverişinde poşetin yarısını dolduruyoruz. Yarısını doldurduktan daha sonra 100 liramız orada gidiyor bizim. Kahve içmeye çıkamıyoruz, arkadaşlarla gezmeye çıkamıyoruz. Biz bunları yapamayacaksak niye genciz? Ben okurken çalışmaya çalışıyorum. İşe 100 lira için çalışmaya gidiyorum. Bir önlük almaya çalışıyoruz 150-200 lira. Sağlıkçıyım sağlıklı beslenemiyorum. Değişeceğini düşünmüyorum. En kısa müddette buradan gideceğim. Ailemizin de maaşı yetmiyor ki bize yetirmeye çalışsınlar. Ya ben gezip eğlenmesinde de değilim. Şu anda meyve bile yiyemiyoruz. Ben okulu bırakır masraf çalışır aileme bakarım fakat ben okumak için niye çabaladım?”
‘Şubattan bu yana birtakım eserlerde yüzde 100’ü geçti’
Kızılay’da bir market esnafı şunları söylemiş oldu:
“Enflasyon fazlaca fazla yükseldi. İnsanların alım gücü yok. Bugün sigaraya 2 lira artırım geldi. Ekmekçi geldi, ‘yarın ekmek 3 lira olacak’ diyor. Kolacı ‘ayın 9’unda 7.5 TL’ye sattığın kolayı 9 lira artırım gelecek. Zamsız alabilirsen al’ diyor. Gücümüz yok ki neye alacağız? Enflasyon oranını gerçek bulmuyorum. Şubattan bu yana birtakım eserlerde yüzde 100’ü geçti. Domates tarlada iki lira lakin 3 liraya olan domates çıkıyor 18 liraya. Mazot akaryakıt bu kadar arttıktan daha sonra domates de 15 lira oluyor. Müşterinin alım gücü zayıfladı. Adam 2 liraya kart çektiriyor, kartla idame ediyor. 35 yıllık esnafım, çeyrek ekmek alıyor. Ortasına iki peynir koyuyor o gün o denli geçiriyor. Bırak stok etmeyi raflarımızı birebir oranda tutmaya çalışıyoruz. Sattığımız malı yerine koyamıyoruz”
‘Bizim konutumuza sucuk girmez, sosis girmez, tavuk girmez’
70 yaşındaki Hatun Baymaz ise eşinin alzaymır hastası olduğunu söyleyerek gözyaşlarını tutamadı. Baymaz, “Bu hayatta nerede dolap dolacak? Ne yapmam gerekiyor. İlla dilencilik mi yapmam lazım? Bizim konutumuza sucuk girmez, sosis girmez, tavuk girmez. Kurban gelecek de eş dost hisse verecek, et yiyeceğiz. Her şey kıymetli. 4 bin 500 lirayla kim geçinecek? Geçen yıl pazarlardan kasa gdolayıp kasa yaktım. Konutumda doğalgaz varken niçin kasa yaktım ben? Pahalılıktan yakamadım… Otobüsleri bir daha pahalandırdılar. Ne istiyorlar bizden ne?” diye konuştu.
Eşinin sağlıklı beslenemediği niçiniyle hastalığının tetiklendiğini söyleyen Hatun Baymaz, “Orucu suya ekmeği batırıp batırıp geçirdim. Orucu ağzımın tadıyla tuttuysam günahınızı çekeyim” diye konuştu.
‘Nisanda 1,5 litrelik suya yüzde 36 artırım geldi’
Su satışı yapan bir emekçi de “Geçen İTO’nun deklare ettiğı enflasyon aylık yüzde 80’ni geçti. Ancak en ufak bir mala yüzde 35 artırım geliyor. Biz su dağıtıyoruz Nisanda 1,5 litrelik suya yüzde 36 artırım geldi. Damacanalar 22 liraydı 29 TL oldu. Yılbaşından beri yüzde 90’nı geçti. Daha da gelecek” dedi.
Açıklanan enflasyon oranı ile sokaktaki enflasyonu; emeklisinden öğrencisine, çalışandan, esnafına Ankaralı vatandaşlara sordu.
‘Sürünen insan düşmekten korkmaz, şu anda millet sürünüyor’
Emekli maaşıyla geçinemediği için ek iş yapan 65 yaşında emekli Zafer Kandemir şunları söylemiş oldu:
“Enflasyon oranından fazla vatandaşın alım gücü değerli. Mesken sahibi yüzde 10 kiramı arttırdı. Benim elime geçen para yüzde 4. Ben enflasyonun altında ezilmemiş bir emekli miyim? Daha ne diyeyim ki? Millet iki yumurta kırıp yemeye muhtaç oldu. Bu enflasyon oranı kıssa şu anda enflasyon yüzde 100. Tahminen daha fazla. Emekli maaşım bana yetiyor lakin evdekilere yetmiyor. Yaşım 65, ikinci bir iş yapıyorum. Çalışmasam geçinme bahtım hiç yok. Bütün emeklilerin hayalinde küçük bir tatil kasabasına yerleşip rahat bir hayat sürmek lakin buradaki bütün emekliler fiyatsız bir tuvalet arıyor. Tuvalet 3 lira. Millet Kızılay İşhanı’na gidiyor fiyatsız tuvalet için. Memleket o biçimde. Vallahi alıştık artık. Millet gülüyor. Her artırım geldiğinde tebessüm ediyoruz. Sürünen insan düşmekten korkmaz. Şu anda millet sürünüyor”
‘Biz bunları yapamayacaksak niye genciz?’
19 yaşındaki bir öğrenci ise yansısını şöyleki söz etti:
“İzmir’de öğrenciyim fazlaca hoş bir kısım tutturdum. Üniversiteye gittikten daha sonra bana yurt ve burs çıkmadı kredi alıyorum. Küçücük bir meskene bin 500 TL kira veriyoruz. Mutfak alışverişinde poşetin yarısını dolduruyoruz. Yarısını doldurduktan daha sonra 100 liramız orada gidiyor bizim. Kahve içmeye çıkamıyoruz, arkadaşlarla gezmeye çıkamıyoruz. Biz bunları yapamayacaksak niye genciz? Ben okurken çalışmaya çalışıyorum. İşe 100 lira için çalışmaya gidiyorum. Bir önlük almaya çalışıyoruz 150-200 lira. Sağlıkçıyım sağlıklı beslenemiyorum. Değişeceğini düşünmüyorum. En kısa müddette buradan gideceğim. Ailemizin de maaşı yetmiyor ki bize yetirmeye çalışsınlar. Ya ben gezip eğlenmesinde de değilim. Şu anda meyve bile yiyemiyoruz. Ben okulu bırakır masraf çalışır aileme bakarım fakat ben okumak için niye çabaladım?”
‘Şubattan bu yana birtakım eserlerde yüzde 100’ü geçti’
Kızılay’da bir market esnafı şunları söylemiş oldu:
“Enflasyon fazlaca fazla yükseldi. İnsanların alım gücü yok. Bugün sigaraya 2 lira artırım geldi. Ekmekçi geldi, ‘yarın ekmek 3 lira olacak’ diyor. Kolacı ‘ayın 9’unda 7.5 TL’ye sattığın kolayı 9 lira artırım gelecek. Zamsız alabilirsen al’ diyor. Gücümüz yok ki neye alacağız? Enflasyon oranını gerçek bulmuyorum. Şubattan bu yana birtakım eserlerde yüzde 100’ü geçti. Domates tarlada iki lira lakin 3 liraya olan domates çıkıyor 18 liraya. Mazot akaryakıt bu kadar arttıktan daha sonra domates de 15 lira oluyor. Müşterinin alım gücü zayıfladı. Adam 2 liraya kart çektiriyor, kartla idame ediyor. 35 yıllık esnafım, çeyrek ekmek alıyor. Ortasına iki peynir koyuyor o gün o denli geçiriyor. Bırak stok etmeyi raflarımızı birebir oranda tutmaya çalışıyoruz. Sattığımız malı yerine koyamıyoruz”
‘Bizim konutumuza sucuk girmez, sosis girmez, tavuk girmez’
70 yaşındaki Hatun Baymaz ise eşinin alzaymır hastası olduğunu söyleyerek gözyaşlarını tutamadı. Baymaz, “Bu hayatta nerede dolap dolacak? Ne yapmam gerekiyor. İlla dilencilik mi yapmam lazım? Bizim konutumuza sucuk girmez, sosis girmez, tavuk girmez. Kurban gelecek de eş dost hisse verecek, et yiyeceğiz. Her şey kıymetli. 4 bin 500 lirayla kim geçinecek? Geçen yıl pazarlardan kasa gdolayıp kasa yaktım. Konutumda doğalgaz varken niçin kasa yaktım ben? Pahalılıktan yakamadım… Otobüsleri bir daha pahalandırdılar. Ne istiyorlar bizden ne?” diye konuştu.
Eşinin sağlıklı beslenemediği niçiniyle hastalığının tetiklendiğini söyleyen Hatun Baymaz, “Orucu suya ekmeği batırıp batırıp geçirdim. Orucu ağzımın tadıyla tuttuysam günahınızı çekeyim” diye konuştu.
‘Nisanda 1,5 litrelik suya yüzde 36 artırım geldi’
Su satışı yapan bir emekçi de “Geçen İTO’nun deklare ettiğı enflasyon aylık yüzde 80’ni geçti. Ancak en ufak bir mala yüzde 35 artırım geliyor. Biz su dağıtıyoruz Nisanda 1,5 litrelik suya yüzde 36 artırım geldi. Damacanalar 22 liraydı 29 TL oldu. Yılbaşından beri yüzde 90’nı geçti. Daha da gelecek” dedi.