celikci
Active member
The Guardian: Kaşıkçı’nın katilleri Riyad’da lüks villalarda yaşıyor
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın karar giyen katillerinden kimilerinin, Riyad’da Devlet Güvenlik Ajansı’na bağlı, ‘yedi yıldızlı’ lüks villalarda özgürce yaşadığı tez edildi. Haberi duyuran The Guardian gazetesi, ay başında Kaşıkçı cinayetinin zanlılarından biri olduğu kuşkusuyla Fransa’da gözaltına alınıp özgür bırakılan Halid Alotaibi’yle ilgili de bir argüman ortaya attı. Buna bakılırsa Türkiye, Fransa’da yakalanan kişinin cinayetin gerçek zanlılarından biri olduğuna lakin Paris hükümetinin Suudi Arabistan’ın baskısına boyun eğdiğine inanıyor.
The Guardian’ın haberine bakılırsa, Suudi Arabistan idaresinin ağır cezalar verildiğini savunduğu suikast timinin üç üyesi, cezaevi bir yana, Devlet Güvenlik Ajansı’na bağlı villalarda yaşıyor ve çalışıyor. Suudi istihbaratından üst seviye bireylere yakın bir kaynağın iki görgü şahidine dayandırdığı argümana bakılırsa, bu bireyler aile üyeleri tarafınca sık sık ziyaret ediliyor, spor salonundan ve yerleşkedeki çalışma alanlarından faydalanabiliyor.
İSİMLİ TIP UZMANI, DUBLÖR VE OPERASYONUN YÖNETİCİSİ
Kaynak, yerleşkede yaşayanlardan birinin, Kaşıkçı’nın vücudunu İstanbul’daki konsoloslukta kesimlere ayıran isimli tıp uzmanı Salah al-Tubaigy olduğunu sürdü. Kaşıkçı’nın konsolosluktan canlı çıktığı algısını yaratmak için İstanbul’a gelen ‘dublör’ Mustafa al-Madani ve operasyonu yönetmekle suçlanan Mansour Abahussein’in de yerleşkede görüldüğü açıklandı.
Bu isimleri 2019 sonunda ve 2020 ortalarında yerleşkede gördüklerini söyleyen iki kişi, suikast timinin üyelerinin rahat ve olağan vazifelerini yerine getirir üzere göründüğünü söylemiş oldu. Yerleşkeye ortalarında yemek hizmeti veren bireylerin, bahçıvanların, teknisyenlerin ve aile üyelerinin sık sık grip çıktığı açıklandı.
‘SIK SIK İŞVERENLERİYLE GÖRÜŞÜYORLAR’
Abahussein ve Madani’nin ‘eskiden’ devlet güvenlik ünitesinde istihbarat yetkilisi oldukları bilinirken, bu iki ismin işvereni olan Mohammed Al-Howairini’nin de yerleşkede sık sık spor salonunu kullandığı ve onlarla birlikte görüldüğü aktarıldı.
ELEŞTİRİLEN MAHKEMEDE ‘AKLANMIŞLARDI’
Üç isim de, Aralık 2019 yılında zımnilik ortasında yürütülen ve memleketler arası kamuoyunda ‘düzmece’ olarak nitelenen dava sürecinde Suudi Arabistan mahkemesince aklanmıştı. Lakin bugüne kadar nerede oldukları bilinmiyordu. Birebir mahkemede beş kişi beş yıl mahpus cezasına çarptırılırken, cinayetin organizatör olmamalarına karşın idam cezası verilen öbür beş kişi de tüm cinayet planının gerisindeki isim olarak gösterilen Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın teşebbüsüyle Mayıs 2020’de Kaşıkçı’nın çocukları tarafınca affedilmişti.
Cinayet planının öne çıkan isimlerinin nerede oldukları, birinci sefer The Guardian’ın kelam konusu haberiyle ifşa oldu. Bu durum Suudi Arabistan’ın ‘katillerin sert cezalar aldığı’ istikametindeki argümanıyla keskin bir tezat içeriyor.
‘TÜRKİYE FRANSA’YA İNANMIYOR’
The Guardian’ın haberinde, Türkiye’yle ilgili bir argüman ada yer alıyor. Buna göre, ay başında Paris’teki Charles de Gaulle Havalimanı’nda Fransız polisi tarafınca Kaşıkçı cinayetinin zanlılarından biri olduğu sebebi öne sürülerek tutuklanıp daha sonradan hür bırakılan Halid Alotaibi, Ankara-Paris çizgisinde tansiyon yarattı.
The Guardian, Türk yetkililerin ‘Fransa’nın gerçek adamı yakaladığına fakat onu siyasi münasebetlerle hür bıraktığına inandığının’ düşünüldüğünü yazdı. Gazeteye konuşan bir kaynak, Türk yetkililerin bu kaygıyı Fransa’ya bildirdiğini, Fransız polisinin birinci gönderdiği ayrıntıların Türkiye tarafınca Interpol’e sağlanan bilgilerle uyuştuğunu söylemiş oldu.
Gazete, CIA raporuna nazaran cinayetin perde ardındaki isim olan Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın suikasta dair yeni detayların ortaya çıkmasını istemediğini, Fransa’da yakalanan kişinin Türkiye’ye iade edilip yargılanması halinde de bu planın suya düşeceğini yazdı. Haberde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ay başında Cidde’ye giderek veliaht prensle görüştüğü, Kaşıkçı cinayetinden daha sonra Suudi Arabistan’ı ziyaret eden birinci Batılı başkan olduğu da hatırlattı.
MACRON LÜBNAN PAZARLIĞI MI YAPTI?
Macron’un bu ziyarette Suudi prensin Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile görüşmesi için pazarlık yaptığı, bunun Riyad’ın iflasın eşiğindeki Beyrut’a yardım göndermesinin potansiyel olarak önünü açtığı, Fransa’da yakalanan ismin bırakılması daha sonrasında da Suudi ve Körfez’den yetkililerin Lübnan’a yönelik açıklamalarının tonunu yumuşattığı açıklandı. (DIŞ HABERLER)
ALINTIDIR
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın karar giyen katillerinden kimilerinin, Riyad’da Devlet Güvenlik Ajansı’na bağlı, ‘yedi yıldızlı’ lüks villalarda özgürce yaşadığı tez edildi. Haberi duyuran The Guardian gazetesi, ay başında Kaşıkçı cinayetinin zanlılarından biri olduğu kuşkusuyla Fransa’da gözaltına alınıp özgür bırakılan Halid Alotaibi’yle ilgili de bir argüman ortaya attı. Buna bakılırsa Türkiye, Fransa’da yakalanan kişinin cinayetin gerçek zanlılarından biri olduğuna lakin Paris hükümetinin Suudi Arabistan’ın baskısına boyun eğdiğine inanıyor.
The Guardian’ın haberine bakılırsa, Suudi Arabistan idaresinin ağır cezalar verildiğini savunduğu suikast timinin üç üyesi, cezaevi bir yana, Devlet Güvenlik Ajansı’na bağlı villalarda yaşıyor ve çalışıyor. Suudi istihbaratından üst seviye bireylere yakın bir kaynağın iki görgü şahidine dayandırdığı argümana bakılırsa, bu bireyler aile üyeleri tarafınca sık sık ziyaret ediliyor, spor salonundan ve yerleşkedeki çalışma alanlarından faydalanabiliyor.
İSİMLİ TIP UZMANI, DUBLÖR VE OPERASYONUN YÖNETİCİSİ
Kaynak, yerleşkede yaşayanlardan birinin, Kaşıkçı’nın vücudunu İstanbul’daki konsoloslukta kesimlere ayıran isimli tıp uzmanı Salah al-Tubaigy olduğunu sürdü. Kaşıkçı’nın konsolosluktan canlı çıktığı algısını yaratmak için İstanbul’a gelen ‘dublör’ Mustafa al-Madani ve operasyonu yönetmekle suçlanan Mansour Abahussein’in de yerleşkede görüldüğü açıklandı.
Bu isimleri 2019 sonunda ve 2020 ortalarında yerleşkede gördüklerini söyleyen iki kişi, suikast timinin üyelerinin rahat ve olağan vazifelerini yerine getirir üzere göründüğünü söylemiş oldu. Yerleşkeye ortalarında yemek hizmeti veren bireylerin, bahçıvanların, teknisyenlerin ve aile üyelerinin sık sık grip çıktığı açıklandı.
‘SIK SIK İŞVERENLERİYLE GÖRÜŞÜYORLAR’
Abahussein ve Madani’nin ‘eskiden’ devlet güvenlik ünitesinde istihbarat yetkilisi oldukları bilinirken, bu iki ismin işvereni olan Mohammed Al-Howairini’nin de yerleşkede sık sık spor salonunu kullandığı ve onlarla birlikte görüldüğü aktarıldı.
ELEŞTİRİLEN MAHKEMEDE ‘AKLANMIŞLARDI’
Üç isim de, Aralık 2019 yılında zımnilik ortasında yürütülen ve memleketler arası kamuoyunda ‘düzmece’ olarak nitelenen dava sürecinde Suudi Arabistan mahkemesince aklanmıştı. Lakin bugüne kadar nerede oldukları bilinmiyordu. Birebir mahkemede beş kişi beş yıl mahpus cezasına çarptırılırken, cinayetin organizatör olmamalarına karşın idam cezası verilen öbür beş kişi de tüm cinayet planının gerisindeki isim olarak gösterilen Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın teşebbüsüyle Mayıs 2020’de Kaşıkçı’nın çocukları tarafınca affedilmişti.
Cinayet planının öne çıkan isimlerinin nerede oldukları, birinci sefer The Guardian’ın kelam konusu haberiyle ifşa oldu. Bu durum Suudi Arabistan’ın ‘katillerin sert cezalar aldığı’ istikametindeki argümanıyla keskin bir tezat içeriyor.
‘TÜRKİYE FRANSA’YA İNANMIYOR’
The Guardian’ın haberinde, Türkiye’yle ilgili bir argüman ada yer alıyor. Buna göre, ay başında Paris’teki Charles de Gaulle Havalimanı’nda Fransız polisi tarafınca Kaşıkçı cinayetinin zanlılarından biri olduğu sebebi öne sürülerek tutuklanıp daha sonradan hür bırakılan Halid Alotaibi, Ankara-Paris çizgisinde tansiyon yarattı.
The Guardian, Türk yetkililerin ‘Fransa’nın gerçek adamı yakaladığına fakat onu siyasi münasebetlerle hür bıraktığına inandığının’ düşünüldüğünü yazdı. Gazeteye konuşan bir kaynak, Türk yetkililerin bu kaygıyı Fransa’ya bildirdiğini, Fransız polisinin birinci gönderdiği ayrıntıların Türkiye tarafınca Interpol’e sağlanan bilgilerle uyuştuğunu söylemiş oldu.
Gazete, CIA raporuna nazaran cinayetin perde ardındaki isim olan Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın suikasta dair yeni detayların ortaya çıkmasını istemediğini, Fransa’da yakalanan kişinin Türkiye’ye iade edilip yargılanması halinde de bu planın suya düşeceğini yazdı. Haberde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ay başında Cidde’ye giderek veliaht prensle görüştüğü, Kaşıkçı cinayetinden daha sonra Suudi Arabistan’ı ziyaret eden birinci Batılı başkan olduğu da hatırlattı.
MACRON LÜBNAN PAZARLIĞI MI YAPTI?
Macron’un bu ziyarette Suudi prensin Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile görüşmesi için pazarlık yaptığı, bunun Riyad’ın iflasın eşiğindeki Beyrut’a yardım göndermesinin potansiyel olarak önünü açtığı, Fransa’da yakalanan ismin bırakılması daha sonrasında da Suudi ve Körfez’den yetkililerin Lübnan’a yönelik açıklamalarının tonunu yumuşattığı açıklandı. (DIŞ HABERLER)
ALINTIDIR