Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Bizim açta açıkta kimsemiz yok, her insanın karnı tok, bu ülkenin üreticileri de nüfusun tamamını doyurmak için gece gündüz çalışıyor” açıklaması çiftçilerin yansısını çekti. İzmir Kiraz’da süt üretimi yapan Mehmet Kani, Bakan Kirişci’nin “tarımın siyasete alet edilmemesi” tarafındaki kelamları karşısında şunları söylemiş oldu:
“Tarım siyasete alet edilmeyecekmiş, bizi bu hale düşüren kim? Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi. Şu gördüğünüz traktöre mazotu depoyla alıyorduk. 70 litre mazot 1,610 TL. Traktörlere 5’er litre mazot koyuyoruz. Bir makine aldım 3 bin 500 lira. Şu anda 4 bin liraya makinanın bıçakları değişiyor yalnızca. Kendi kendimize bu hale gelmedik biz.”
Çiftçi şu biçimde konuştu
“Her şey niye değerlendi? Çiftçi üretimden vazgeçti. Bu mazotla bu gübreyle üretim yapamaz duruma düşüren iktidarın ta kendisi. Hele hele partili cumhurbaşkanlığı sistemi. Biz kendi kendimize bu hale düşmedik. Patatesin kilosu 20-25 TL keyfinden olmadı.
“SAMANIN KİLOSU 2 BİN 50 TL OLDU”
Mazotun litresini 23 -24 lira yapanlar düşünsün. Elektriğe yüzde 127 artırım yapanlar düşünsün. Trakya’dan saman getiriyoruz, nakliye fiyatı samanın kilosunu geçiyor. Samanın kilosu 2 bin 50 TL oldu. Yemin torbası 330 lira oldu. Bunların hepsi mazot yüzünden. Her Allah’ın günü mazota gübreye artırım yap. Artık ektik, ekilen eserlere de gübre atamadık. Bu da randıman kıtlığı. Daha evvel de bunu lisana getirdik fakat ‘ekin, dikin ardınızda biz varız’ gerimizde siz yoksunuz.
Sizler yalnızca bizim gırtlağımıza yapışmak için bekliyorsunuz gerimizde. Ziraat Bankası Tarım Kredi Kooperatifi, ‘Borcunuzu ödeyin’ diye bizim gırtlağımıza yapışıyor. ‘Zarar ediyorsanız ekmeyin’ diyordu iş bilenler işte çiftçi üretimden vazgeçince görüyorsunuz iktisadın durumunu.
“ÜÇ ESER YETİŞEN YERİ GRUP DİKEMEZ HALE GETİRDİNİZ”
Küçük Menderes’in topraklarında üç eser yetişiyor. Üç eser yetişen yeri grup dikemez hale getirdiniz. Torbası 200 lira olan gübre mi vereceksin? Yüzde 30 indirimli elektrik mi vereceksin bana? Atatürk’ün efendilerini sizler köle yaptınız.”
“Tarım siyasete alet edilmeyecekmiş, bizi bu hale düşüren kim? Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi. Şu gördüğünüz traktöre mazotu depoyla alıyorduk. 70 litre mazot 1,610 TL. Traktörlere 5’er litre mazot koyuyoruz. Bir makine aldım 3 bin 500 lira. Şu anda 4 bin liraya makinanın bıçakları değişiyor yalnızca. Kendi kendimize bu hale gelmedik biz.”
Çiftçi şu biçimde konuştu
“Her şey niye değerlendi? Çiftçi üretimden vazgeçti. Bu mazotla bu gübreyle üretim yapamaz duruma düşüren iktidarın ta kendisi. Hele hele partili cumhurbaşkanlığı sistemi. Biz kendi kendimize bu hale düşmedik. Patatesin kilosu 20-25 TL keyfinden olmadı.
“SAMANIN KİLOSU 2 BİN 50 TL OLDU”
Mazotun litresini 23 -24 lira yapanlar düşünsün. Elektriğe yüzde 127 artırım yapanlar düşünsün. Trakya’dan saman getiriyoruz, nakliye fiyatı samanın kilosunu geçiyor. Samanın kilosu 2 bin 50 TL oldu. Yemin torbası 330 lira oldu. Bunların hepsi mazot yüzünden. Her Allah’ın günü mazota gübreye artırım yap. Artık ektik, ekilen eserlere de gübre atamadık. Bu da randıman kıtlığı. Daha evvel de bunu lisana getirdik fakat ‘ekin, dikin ardınızda biz varız’ gerimizde siz yoksunuz.
Sizler yalnızca bizim gırtlağımıza yapışmak için bekliyorsunuz gerimizde. Ziraat Bankası Tarım Kredi Kooperatifi, ‘Borcunuzu ödeyin’ diye bizim gırtlağımıza yapışıyor. ‘Zarar ediyorsanız ekmeyin’ diyordu iş bilenler işte çiftçi üretimden vazgeçince görüyorsunuz iktisadın durumunu.
“ÜÇ ESER YETİŞEN YERİ GRUP DİKEMEZ HALE GETİRDİNİZ”
Küçük Menderes’in topraklarında üç eser yetişiyor. Üç eser yetişen yeri grup dikemez hale getirdiniz. Torbası 200 lira olan gübre mi vereceksin? Yüzde 30 indirimli elektrik mi vereceksin bana? Atatürk’ün efendilerini sizler köle yaptınız.”