ahmetbeyler
Active member
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir’de depremzedelerle ve depremzedeler için yapılan konutların inşaatında çalışan personellerle bir arada iftar yaptı. İzmir İftar Buluşmasına İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AKP Genel Lider Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir milletvekilleri, AKP İzmir Vilayet Lideri Kerem Ali Daima ile MHP İzmir Vilayet Lideri Veysel Şahin de katıldı.
Depremzedeler ve çalışanlarla birlikte orucunu açan Bakan Soylu, İzmir sarsıntısının millet imtihanı olduğunu söz ederek, “Dünyada hepinizin bildiği bir istikrar var. Toprağın etrafını çevirirseniz hayat olur, üzerindeki yaşanmışlıklarla vatan olur. Bizi bu coğrafyada kuvvetli bir millet yapan bir arada başardıklarımızdır. 30 Ekim’deki İzmir sarsıntısı bizim millet sınavımızdı. Biz bu imtihanı binlerce defa olduğu üzere milletimizin büyük fedakarlığıyla daima birlikte aştık” dedi.
‘Allah bize ne kadar bakılırsav verir bilmeyiz’
hiç bir ayrılığa fırsat vermeden tam bir dayanışma ortasında bu badireden kuvvetli bir millet olmayı başararak çıkıldığına dikkat çeken Soylu, şöyleki konuştu:
“elbet acılarımız ve kayıplarımız oldu. 117 vatandaşımız hayatını kaybetti. 174 vatandaşımız da enkaz altında sağ çıkardık. Bütün süreci rastgele bir acizliğe fırsat vermeden devletimizi ve milletimizin kenetlenmesi ile çağdaş bir millet üzere atlattık. Son 2 yıldır karşı karşıya kalmadığımız afet olmadı desek eksik söylemiş olmam. Allah bize ne kadar nazaranv verir bilmeyiz. Lakin biz bu biçimde işlerle karşılaştığımızda şayet makamlarımız ile ilgili değerlendirmede bulunuyorsak, biz bu milletin evladı değiliz demektir. Yalnızca evlatlığı bu insanlara nasıl yaparız diye bir anlayış ortasında olduk. Çocukluğumuzda daima şu sitemleri duyduk; ‘Devlet felaketler bittikten daha sonra gelir’ diye. Burada sizin karşınızdayız. Sizin karşınızda boynu bükük olabilirdik. ‘Elimizdeki imkan bu kadar sizde bizi biliyorsunuz, fakat bu kadar yapabildik’ diyebilirdik. Allah’ım sen bize fırsat verdin. Verdiği fırsat şu; imtihanda makamda mı oturacaksın yok vatandaşın yanında mı olacaksın diye. ‘Nerede bu devlet?’ denen durumundan, ‘Allah devletten razı olsun’ denilen duruma geldik. Bir tek şeyi dünyaya ispat etmeye çalıştık. Biz tahminen Almaya kadar güçlü değiliz. Almanya’da bir sel felaketi yaşandı ve hala onarmayı gerçekleştiremediler. Biz Allah’ın müsaadesi milletin azmi ile neresi hasar gördüyse tek tek uzandık ve bir daha hayata geçmesi için uğraş gösterdik. Bize itimat edin, bize inancın. Biz sizi yarı yolda bırakmadık. Biz öbür ülkelerin baskına karşın boyun eğmedik. Biz bu ülke bağımsız olsun, bölünme bütünlüğü ortasında ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı ülke olsun dedik.”
Depremzedeler ve çalışanlarla birlikte orucunu açan Bakan Soylu, İzmir sarsıntısının millet imtihanı olduğunu söz ederek, “Dünyada hepinizin bildiği bir istikrar var. Toprağın etrafını çevirirseniz hayat olur, üzerindeki yaşanmışlıklarla vatan olur. Bizi bu coğrafyada kuvvetli bir millet yapan bir arada başardıklarımızdır. 30 Ekim’deki İzmir sarsıntısı bizim millet sınavımızdı. Biz bu imtihanı binlerce defa olduğu üzere milletimizin büyük fedakarlığıyla daima birlikte aştık” dedi.
‘Allah bize ne kadar bakılırsav verir bilmeyiz’
hiç bir ayrılığa fırsat vermeden tam bir dayanışma ortasında bu badireden kuvvetli bir millet olmayı başararak çıkıldığına dikkat çeken Soylu, şöyleki konuştu:
“elbet acılarımız ve kayıplarımız oldu. 117 vatandaşımız hayatını kaybetti. 174 vatandaşımız da enkaz altında sağ çıkardık. Bütün süreci rastgele bir acizliğe fırsat vermeden devletimizi ve milletimizin kenetlenmesi ile çağdaş bir millet üzere atlattık. Son 2 yıldır karşı karşıya kalmadığımız afet olmadı desek eksik söylemiş olmam. Allah bize ne kadar nazaranv verir bilmeyiz. Lakin biz bu biçimde işlerle karşılaştığımızda şayet makamlarımız ile ilgili değerlendirmede bulunuyorsak, biz bu milletin evladı değiliz demektir. Yalnızca evlatlığı bu insanlara nasıl yaparız diye bir anlayış ortasında olduk. Çocukluğumuzda daima şu sitemleri duyduk; ‘Devlet felaketler bittikten daha sonra gelir’ diye. Burada sizin karşınızdayız. Sizin karşınızda boynu bükük olabilirdik. ‘Elimizdeki imkan bu kadar sizde bizi biliyorsunuz, fakat bu kadar yapabildik’ diyebilirdik. Allah’ım sen bize fırsat verdin. Verdiği fırsat şu; imtihanda makamda mı oturacaksın yok vatandaşın yanında mı olacaksın diye. ‘Nerede bu devlet?’ denen durumundan, ‘Allah devletten razı olsun’ denilen duruma geldik. Bir tek şeyi dünyaya ispat etmeye çalıştık. Biz tahminen Almaya kadar güçlü değiliz. Almanya’da bir sel felaketi yaşandı ve hala onarmayı gerçekleştiremediler. Biz Allah’ın müsaadesi milletin azmi ile neresi hasar gördüyse tek tek uzandık ve bir daha hayata geçmesi için uğraş gösterdik. Bize itimat edin, bize inancın. Biz sizi yarı yolda bırakmadık. Biz öbür ülkelerin baskına karşın boyun eğmedik. Biz bu ülke bağımsız olsun, bölünme bütünlüğü ortasında ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı ülke olsun dedik.”