Sivas kent merkezinde yaşayan Yasin Demir, yaklaşık 20 yıldır tespih imalatı yapıyor. Bin bir emek isteyen tespihleri büyük bir aşkla yapan Demir, isminden kelam ettiriyor. Demir’in 2015 yılında yaptığı devasa tespih ise gorenleri bir çok şaşırtıyor.
MİKROSKOBİK OYMA İLE 46 GÜNDE YAPTI
Mikroskobik oyma sanatıyla adeta iğne ile kuyu kazar üzere yaklaşık 46 günde yaptığı tespihin dünyada eşi gibisi bulunmuyor. Her tanesi farklı olan tespihte gül motifleri yer alıyor.
27 BİN DOLAR VEREN OLDU
Demir, Pelesenk ağacından yaptığı ve eşi gibisi olmayan tespihi 27 bin dolar verilmesine karşın satmadı. Kültür Bakanlığı tarafınca da kayıt altına alınan tespihi büyük bir ihtimamla saklayan Demir, tespihin kendisi için bir ilham kaynağı olduğunu söylemiş oldu.
KÜLTÜR BAKANLIĞI, TESPİHİNİ KAYDA GEÇİRDİ
Yasin Demir, tespihin Kültür Bakanlığı’nda incelendiğini söyleyerek, “Bu tespihi 2015 yılında Adana’daki tespih standına yapmıştım. Oraya gelen Kültür Bakanlığı Danışmanları, orada vazifeli büyüklerimiz bu tespihi gördüler hayli beğendiler. İrtibat detaylarımizi aldılar. Bu tespih Kültür Bakanlığı’nda incelendi. 2015 yılından beridir bu tespihi satmıyorum” dedi.
“EVLADIMA MİRAS KALSIN İSTİYORUM”
Tespihi satmadığını, evladına miras bırakmak istediğini kaydeden Demir, “Bu tespih el üretimi, mikroskobik oyma sanatı. Kültür Bakanlığında kaydı tutuldu. Bu tespihi satmıyorum, evladıma miras olarak kalmasını istiyorum. Bu pelesenk ağacı. Bir belgesel izlemiştim. Gemi imalinde ve köprü ayaklarında kullanıldığı ve nem, rutubetin bu ağacı çürütmediğini yıllar geçse dahi bu ağacın çürümediği, kurtlanmadığını ve deforme olmadığını açıklıyorlardı. Gelecek jenerasyonlara bir anı bir miras kalsın, bu aşkla bu şevkle yaptım. Çok sabır isteyen bir personellik, mikroskobik oyma sanatı. Adeta iğne ile kuyu kazmak desek yeri” diye konuştu.
HER HABBESİ BİRBİRİNDEN FARKLI
Demir, tespihin her habbesinin farklı olduğuna değinerek, “O gün yaptık fakat bugünkü kaidelerde o sabrı gösterir miyim bilmiyoruz. İkincisini yapmadım daha. Çok isteyen büyüklerimiz oldu. Bu tespihe de vaktinde 27 bin dolar verilmişti. Tabi bu biçimde dolar kuru şu anki üzere değildi. O an da maddi bir külfetimiz olmadığı için bir muhtaçlık olmadığı için satmadım. Çocuğuma bırakacağım en hoş miras olabileceğini düşündüğüm için bu biçimde bir yapıtı ben çocuğuma ayırdım. Talep oldu, isteyen oldu. ‘Bunu satmıyorsan birebir birebirini yap’ diyen oldu. Küçüğünü yap diyen oldu. O tespih tek. Tek olmasını istiyorum. İkincisini yapmayı düşünmüyorum. Konsantrasyonumu bozmamak için yalnızca ve yalnızca 46 gün bu tespihle ilgilendim. Şu an yaptığım üst seviye yapıtlarında ilham kaynağı bu tespih. Bu üstündekiler gül motifi. Biliyorsunuz Peygamber efendimizi simgeleyen hoş şeylerden bir tanesi de gül. Gül de çizilmesi sıkıntı bir çiçek. Sıkıntı olanı yapmak istedim. Özgün bir çalışmadır. Doğaçlamadır. 33 habbesi de farklıdır” biçiminde konuştu.
MİKROSKOBİK OYMA İLE 46 GÜNDE YAPTI
Mikroskobik oyma sanatıyla adeta iğne ile kuyu kazar üzere yaklaşık 46 günde yaptığı tespihin dünyada eşi gibisi bulunmuyor. Her tanesi farklı olan tespihte gül motifleri yer alıyor.
27 BİN DOLAR VEREN OLDU
Demir, Pelesenk ağacından yaptığı ve eşi gibisi olmayan tespihi 27 bin dolar verilmesine karşın satmadı. Kültür Bakanlığı tarafınca da kayıt altına alınan tespihi büyük bir ihtimamla saklayan Demir, tespihin kendisi için bir ilham kaynağı olduğunu söylemiş oldu.
KÜLTÜR BAKANLIĞI, TESPİHİNİ KAYDA GEÇİRDİ
Yasin Demir, tespihin Kültür Bakanlığı’nda incelendiğini söyleyerek, “Bu tespihi 2015 yılında Adana’daki tespih standına yapmıştım. Oraya gelen Kültür Bakanlığı Danışmanları, orada vazifeli büyüklerimiz bu tespihi gördüler hayli beğendiler. İrtibat detaylarımizi aldılar. Bu tespih Kültür Bakanlığı’nda incelendi. 2015 yılından beridir bu tespihi satmıyorum” dedi.
“EVLADIMA MİRAS KALSIN İSTİYORUM”
Tespihi satmadığını, evladına miras bırakmak istediğini kaydeden Demir, “Bu tespih el üretimi, mikroskobik oyma sanatı. Kültür Bakanlığında kaydı tutuldu. Bu tespihi satmıyorum, evladıma miras olarak kalmasını istiyorum. Bu pelesenk ağacı. Bir belgesel izlemiştim. Gemi imalinde ve köprü ayaklarında kullanıldığı ve nem, rutubetin bu ağacı çürütmediğini yıllar geçse dahi bu ağacın çürümediği, kurtlanmadığını ve deforme olmadığını açıklıyorlardı. Gelecek jenerasyonlara bir anı bir miras kalsın, bu aşkla bu şevkle yaptım. Çok sabır isteyen bir personellik, mikroskobik oyma sanatı. Adeta iğne ile kuyu kazmak desek yeri” diye konuştu.
HER HABBESİ BİRBİRİNDEN FARKLI
Demir, tespihin her habbesinin farklı olduğuna değinerek, “O gün yaptık fakat bugünkü kaidelerde o sabrı gösterir miyim bilmiyoruz. İkincisini yapmadım daha. Çok isteyen büyüklerimiz oldu. Bu tespihe de vaktinde 27 bin dolar verilmişti. Tabi bu biçimde dolar kuru şu anki üzere değildi. O an da maddi bir külfetimiz olmadığı için bir muhtaçlık olmadığı için satmadım. Çocuğuma bırakacağım en hoş miras olabileceğini düşündüğüm için bu biçimde bir yapıtı ben çocuğuma ayırdım. Talep oldu, isteyen oldu. ‘Bunu satmıyorsan birebir birebirini yap’ diyen oldu. Küçüğünü yap diyen oldu. O tespih tek. Tek olmasını istiyorum. İkincisini yapmayı düşünmüyorum. Konsantrasyonumu bozmamak için yalnızca ve yalnızca 46 gün bu tespihle ilgilendim. Şu an yaptığım üst seviye yapıtlarında ilham kaynağı bu tespih. Bu üstündekiler gül motifi. Biliyorsunuz Peygamber efendimizi simgeleyen hoş şeylerden bir tanesi de gül. Gül de çizilmesi sıkıntı bir çiçek. Sıkıntı olanı yapmak istedim. Özgün bir çalışmadır. Doğaçlamadır. 33 habbesi de farklıdır” biçiminde konuştu.