ahmetbeyler
Active member
Sedat Peker, geçen yıl 2 Mayısta birinci görüntüsünü yayınladığında milyonlarca insan dikkat kesildi, kulak verdi, ekranlara kilitlendi.
AK Partililer de muhalifler de şaşkındı.
Çünkü iktidar yanlısı diye bilinen, muhalifleri kan banyosuyla tehdit eden Peker, Dubai’den çektiği görüntüde, konutuna yapılan baskından, eşine ve kızına yönelik berbat muameleden yakınıyor; hükümete veryansın ediyordu.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve AK Parti Elazığ Milletvekili olan oğlu Tolga Ağar ile ‘Pelikancılar’ı odağına yerleştiriyordu.
Derken…
Yalıkavak Marina ve Paramount Otel’e çöküldüğünü…
İşadamı Mübariz Mansimov’a kumpası anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Peker için “Suç örgütü lideri” ve “Mafya pisliği” dedi ve hengame başladı.
Peker, 13 Mayıs 2021’deki dördüncü görüntüsünden itibaren daima Soylu’yu maksat aldı.
Soylu, 17 Mayıs 2021’de hata duyurusunda bulundu. Dilekçede Peker’e ve cürüm örgütü üyelerine kısa mühlet evvel operasyon yaptığı için gaye alındığını söylemiş oldu. Peker’in “Daha evvel makûs niyetli çevrelerce lisana getirilen dedikodu ve uydurma öykülerle iftira ve hakaret ettiğini” söylemiş oldu.
Üç adliye dolaştı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik sonucuyla belgeyi Sedat Peker Ana Davası’nın görüldüğü İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı.
Ancak İstanbul, hakaret ve tehdit hatalarının örgüt çerçevesinde olmadığını münasebet göstererek, belgeyi Ankara’ya geri verdi.
Ankara bu kere belgeyi, Peker’in yaşadığı Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Beykoz da üzerinden atınca dokuz aydır adliyeler içinde dolaşan yakan top Ankara’nın kucağında kaldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, birinci görüntüden 14 ay daha sonra, 4 Temmuz 2022’de 57 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianame Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafınca 28 Temmuz’da kabul edildi ve dava açıldı.
Hakaret, iftira, tehdit
İddianamede tek şikayetçi yer alıyor: Soylu.
Tek bir sanık var: Peker.
Peker’e kamu bakılırsavlisine bakılırsavinden dolayı alenen hakaret, iftira ve tehdit suçlamaları yöneltiliyor.
Peker’in 30 Kasım 2019’da İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan yurt dışına çıktığı, tabirinin alınması için yakalama buyruğu düzenlendiği, aranılan şahıslardan olduğu söz ediliyor. Lakin Kırmızı Bülten’den kelam edilmiyor.
264 tweet, dokuz video
Peker’in 18 Mayıs-22 Temmuz 2021 içindeki 231 tweetinin harakete, 20’sinin tehdide ve 13’ünün iftiraya girdiği savunuluyor.
İftira diye şikayet edilen üç tweette Peker, Soylu’nun 4 Aralık 2020 gecesi işadamı Sezgin Baran Korkmaz’la görüştüğünü tez ediyor. Bu görüşme TBMM’de kendisine yöneltildiğinde Soylu, “Devletin bütün kurumlarıyla üstten aşağıya o denli bir karar aldık, sorunun içerisine o denli bir daldık ki Amerika’yı da açığa düşürdük, bize kumpas kuranları da” diyerek, görüşmeyi yalanlamamıştı.
Peker’in 13-16-20-23 ve 30 Mayıs ile 6 Haziran 2021’deki altı görüntüsü ile gazeteci Haydi Özışık ve Recep Fazlıoğlu ile üç görüşmesi ispat sayıldı.
Peker’in Soylu ile ilgili beyanlarının “ifade özgürlüğü, tenkit ve reaksiyon hudutlarını aştığı” vurgulanarak, şöyleki deniyor:
“Paylaşımlarının müştekinin onur, onur ve saygınlığı ile kişilik haklarına sövme ve somut bir fiil veya olgu isnat ederek hakaret; ruh dinginliğini ve iç huzurunu bozabilecek nitelikte tehdit; soruşturma yahut kovuşturma açılmasını veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak niyetiyle gerçeğe ve hukuka muhalif iftiralar niteliğinde olduğu…”
Sekiz yıl 4 ay ceza isteniyor
Hakaret hatası kamu nazaranvlisine karşı nazaranvinden ötürü alenen işlendiği için bir yıl iki aydan iki yıl dört aya…
Tehditten altı aydan iki yıla…
İftiradan bir yıldan dört yıla kadar mahpus cezası isteniyor.
Toplam ceza sekiz yıl dört aya çıkıyor.
Zincirleme biçimde işlendiği için bu cezaların dörtte üçe kadar arttırılması isteniyor.
Duruşması 17 Ocak 2023’te görülecek.
Bu ortada Peker’in görüntü ve toplumsal medya paylaşımlarında yer verdiği savlar Soylu aleyhine ihbar sayıldı.
Soylu’nun İçişleri Bakanı olması, dokunulmazlığının bulunması ve soruşturma yönteminin farklı işlemesi niçiniyle ayırma sonucu verildi. Belgesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu’nun 2022/145194 sayılı soruşturma sırasına kaydedildi.
Peker ifşalarına dava açılmadı
Peker’in birinci görüntüsünden bu yana 15 ay geçti. Peker, işlenmiş yığınla suça değindi, münasebet ağlarını deşti ve ispatlar sundu.
Yanlış anlaşılmasın.
“Peker’in Soylu’ya yönelik sözleri kabahat değildir” demiyorum.
Fakat ne Yalıkavak Marina ve Paramount Hotel’e çökmeye… Ne Kıbrıs’ta gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesine…
Ne uyuşturucu ve silah ticaretine…
Ne de mafyadan 10 bin dolar aldığı sav edilen milletvekiline dava açıldı.
Peker’in ifşa ettiği son skandal Beştepe’yi sarsarken…
Bunca ‘şüpheli’ içinde yalnızca Peker’in yargılanacak olması, hatalıların korunduğunu düşündürüyor.
Taşkesenlioğlu talep etti, mahkeme eşine tweet atma yasağı koydu!
Skandal sözünün, vehameti anlatmaya yetmeyeceği bir hukuk tanımazlıkla karşı karşıyayız. Üstelik hukuk tanımazlık, bir mahkeme sonucunda yaşanıyor.
AK Partili olunca her kapının açıldığını…
Her ballı ihalenin bağlandığını…
Her imtihanın geçildiğini biliyorduk da…
İlk defa bir mahkemenin, AK Parti milletvekili o denli istediği için tweet atma yasağı koyduğunu görüyorum.
İfade özgürlüğü ve haberleşme hakkını alaşağı eden bu kararla bir taşla iki kuş birden vuruluyor. Hem eski tweetlerin kaldırılması isteniyor. tıpkı vakitte gelecekte atılacak tweetler şimdiden yasaklanıyor.
Kim mi bu, hukuk tanımaz sonucu aldıran?
Tabi ki AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu!
Taşkesenlioğlu, 18 Ağustos’ta Ankara Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde eşi Ünsal Ban’a boşanma davası açtı.
Ban, birebir gün şu tweetleri attı:
“Zehra Taşkesenlioğlu evlenince bana 2.500.000 dolar vermiş. Nasıl vermiş, nerde vermiş, o kadar parası var mıymış, muamma. Şirketimde o kadar para vardı, diyor. Bakılacak kayıtlara. Madem o kadar parası varmış, nazaranceğiz. Palavra, palavra, palavra yazmayacaktınız.”
“Yakında görüntüler, whatsapp yazışmaları ile birlikteiz inşallah.”
Taşkesenlioğlu’nun avukatı sonraki gün mahkemeye başvurarak, “Tehditvari bir halde müvekkilin prestijini zedelemeye yönelik paylaşımlarda bulunmaya devam edeceğini açıkça beyan etmiştir” dedi. Taşkesenlioğlu’nun milletvekili olduğunu, siyasi prestiji ve saygın kişiliğinin ziyan gördüğünü savundu. Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Kanun’un ‘Önleyici Önlem Kararları’ başlıklı beşinci hususu kapsamında süreç yapılmasını istendi. Şiddet mağduru bayanlar için düzenlenen bu unsurda “Şiddet mağduruna yönelik tehdit, hakaret, aşağılama yahut küçük düşürmeyi içeren kelam ve davranışlarda bulunulmaması” için tedbirler düşünülmüş.
Dilekçede şu biçimde denildi:
“Paylaşımların kaldırılarak, benzeri paylaşımların yapılmamasına yönelik önlem sonucu verilmesi elzemdir.”
Atılmış tweetlerin silinmesi, gelecekte atılacak olanların daha şimdiden yasaklanması isteniyor.
Bu taleple hudutlu kalsaydı hukuk bilmez bir avukatın hadsizliği deyip geçebilirdik.
Gel gör ki…
Hakim Burçin Yılmaz, talebi motamot kabul etti.
Kararda, 6284 sayılı Kanun’un 5/1-a hususu gereği Ban’ın üç ay boyunca şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama yahut küçük düşürmeyi içeren kelam ve davranışlarda bulunmamasına karar verildi. Aksi takdirde üç günden 10 güne kadar zorlama mahpusun uygulanacağı bildirildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda Alevilik dairesi kuruluyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara Hüseyin Gazi Dergahı’nda Muharrem Orucu’nu açması ve Hacı Bektaş-ı Veli Anma Töreni’ne katılmasından daha sonra AK Parti’nin Alevi açılımı sürat kazandı.
İktidar Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevilikle ilgili bir daire kurmaya hazırlanıyor. Dergah ve cemevlerinin masrafları bu dairenin bütçesinden karşılanacak. Gerekirse dedelere maaş verilecek. Ayrıyeten 12 kişilik bir şura oluşturulacak. Heyette dedeler ve Alevi akademisyenler olacak.
Öte yandan ekim ayında Çubuk’ta temeli atılacak bir cemevine dayanak verilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir yetkilisi Alevilik dairesinin kurulması planına ait olarak “Çalışma var, yanlışsız duydunuz” dedi ve şöyleki devam etti:
“Çünkü somut olamayan mirasımızda semah var. Semah bizim kültürümüzün bir kıymeti. Bu yaklaşımla dedeler ve yerler tescillenmiş, elektrik faturasından muaf tutulmuş olacak.”
AK Partililer de muhalifler de şaşkındı.
Çünkü iktidar yanlısı diye bilinen, muhalifleri kan banyosuyla tehdit eden Peker, Dubai’den çektiği görüntüde, konutuna yapılan baskından, eşine ve kızına yönelik berbat muameleden yakınıyor; hükümete veryansın ediyordu.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve AK Parti Elazığ Milletvekili olan oğlu Tolga Ağar ile ‘Pelikancılar’ı odağına yerleştiriyordu.
Derken…
Yalıkavak Marina ve Paramount Otel’e çöküldüğünü…
İşadamı Mübariz Mansimov’a kumpası anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Peker için “Suç örgütü lideri” ve “Mafya pisliği” dedi ve hengame başladı.
Peker, 13 Mayıs 2021’deki dördüncü görüntüsünden itibaren daima Soylu’yu maksat aldı.
Soylu, 17 Mayıs 2021’de hata duyurusunda bulundu. Dilekçede Peker’e ve cürüm örgütü üyelerine kısa mühlet evvel operasyon yaptığı için gaye alındığını söylemiş oldu. Peker’in “Daha evvel makûs niyetli çevrelerce lisana getirilen dedikodu ve uydurma öykülerle iftira ve hakaret ettiğini” söylemiş oldu.
Üç adliye dolaştı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik sonucuyla belgeyi Sedat Peker Ana Davası’nın görüldüğü İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı.
Ancak İstanbul, hakaret ve tehdit hatalarının örgüt çerçevesinde olmadığını münasebet göstererek, belgeyi Ankara’ya geri verdi.
Ankara bu kere belgeyi, Peker’in yaşadığı Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Beykoz da üzerinden atınca dokuz aydır adliyeler içinde dolaşan yakan top Ankara’nın kucağında kaldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, birinci görüntüden 14 ay daha sonra, 4 Temmuz 2022’de 57 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianame Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafınca 28 Temmuz’da kabul edildi ve dava açıldı.
Hakaret, iftira, tehdit
İddianamede tek şikayetçi yer alıyor: Soylu.
Tek bir sanık var: Peker.
Peker’e kamu bakılırsavlisine bakılırsavinden dolayı alenen hakaret, iftira ve tehdit suçlamaları yöneltiliyor.
Peker’in 30 Kasım 2019’da İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan yurt dışına çıktığı, tabirinin alınması için yakalama buyruğu düzenlendiği, aranılan şahıslardan olduğu söz ediliyor. Lakin Kırmızı Bülten’den kelam edilmiyor.
264 tweet, dokuz video
Peker’in 18 Mayıs-22 Temmuz 2021 içindeki 231 tweetinin harakete, 20’sinin tehdide ve 13’ünün iftiraya girdiği savunuluyor.
İftira diye şikayet edilen üç tweette Peker, Soylu’nun 4 Aralık 2020 gecesi işadamı Sezgin Baran Korkmaz’la görüştüğünü tez ediyor. Bu görüşme TBMM’de kendisine yöneltildiğinde Soylu, “Devletin bütün kurumlarıyla üstten aşağıya o denli bir karar aldık, sorunun içerisine o denli bir daldık ki Amerika’yı da açığa düşürdük, bize kumpas kuranları da” diyerek, görüşmeyi yalanlamamıştı.
Peker’in 13-16-20-23 ve 30 Mayıs ile 6 Haziran 2021’deki altı görüntüsü ile gazeteci Haydi Özışık ve Recep Fazlıoğlu ile üç görüşmesi ispat sayıldı.
Peker’in Soylu ile ilgili beyanlarının “ifade özgürlüğü, tenkit ve reaksiyon hudutlarını aştığı” vurgulanarak, şöyleki deniyor:
“Paylaşımlarının müştekinin onur, onur ve saygınlığı ile kişilik haklarına sövme ve somut bir fiil veya olgu isnat ederek hakaret; ruh dinginliğini ve iç huzurunu bozabilecek nitelikte tehdit; soruşturma yahut kovuşturma açılmasını veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak niyetiyle gerçeğe ve hukuka muhalif iftiralar niteliğinde olduğu…”
Sekiz yıl 4 ay ceza isteniyor
Hakaret hatası kamu nazaranvlisine karşı nazaranvinden ötürü alenen işlendiği için bir yıl iki aydan iki yıl dört aya…
Tehditten altı aydan iki yıla…
İftiradan bir yıldan dört yıla kadar mahpus cezası isteniyor.
Toplam ceza sekiz yıl dört aya çıkıyor.
Zincirleme biçimde işlendiği için bu cezaların dörtte üçe kadar arttırılması isteniyor.
Duruşması 17 Ocak 2023’te görülecek.
Bu ortada Peker’in görüntü ve toplumsal medya paylaşımlarında yer verdiği savlar Soylu aleyhine ihbar sayıldı.
Soylu’nun İçişleri Bakanı olması, dokunulmazlığının bulunması ve soruşturma yönteminin farklı işlemesi niçiniyle ayırma sonucu verildi. Belgesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu’nun 2022/145194 sayılı soruşturma sırasına kaydedildi.
Peker ifşalarına dava açılmadı
Peker’in birinci görüntüsünden bu yana 15 ay geçti. Peker, işlenmiş yığınla suça değindi, münasebet ağlarını deşti ve ispatlar sundu.
Yanlış anlaşılmasın.
“Peker’in Soylu’ya yönelik sözleri kabahat değildir” demiyorum.
Fakat ne Yalıkavak Marina ve Paramount Hotel’e çökmeye… Ne Kıbrıs’ta gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesine…
Ne uyuşturucu ve silah ticaretine…
Ne de mafyadan 10 bin dolar aldığı sav edilen milletvekiline dava açıldı.
Peker’in ifşa ettiği son skandal Beştepe’yi sarsarken…
Bunca ‘şüpheli’ içinde yalnızca Peker’in yargılanacak olması, hatalıların korunduğunu düşündürüyor.
Taşkesenlioğlu talep etti, mahkeme eşine tweet atma yasağı koydu!
Skandal sözünün, vehameti anlatmaya yetmeyeceği bir hukuk tanımazlıkla karşı karşıyayız. Üstelik hukuk tanımazlık, bir mahkeme sonucunda yaşanıyor.
AK Partili olunca her kapının açıldığını…
Her ballı ihalenin bağlandığını…
Her imtihanın geçildiğini biliyorduk da…
İlk defa bir mahkemenin, AK Parti milletvekili o denli istediği için tweet atma yasağı koyduğunu görüyorum.
İfade özgürlüğü ve haberleşme hakkını alaşağı eden bu kararla bir taşla iki kuş birden vuruluyor. Hem eski tweetlerin kaldırılması isteniyor. tıpkı vakitte gelecekte atılacak tweetler şimdiden yasaklanıyor.
Kim mi bu, hukuk tanımaz sonucu aldıran?
Tabi ki AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu!
Taşkesenlioğlu, 18 Ağustos’ta Ankara Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde eşi Ünsal Ban’a boşanma davası açtı.
Ban, birebir gün şu tweetleri attı:
“Zehra Taşkesenlioğlu evlenince bana 2.500.000 dolar vermiş. Nasıl vermiş, nerde vermiş, o kadar parası var mıymış, muamma. Şirketimde o kadar para vardı, diyor. Bakılacak kayıtlara. Madem o kadar parası varmış, nazaranceğiz. Palavra, palavra, palavra yazmayacaktınız.”
“Yakında görüntüler, whatsapp yazışmaları ile birlikteiz inşallah.”
Taşkesenlioğlu’nun avukatı sonraki gün mahkemeye başvurarak, “Tehditvari bir halde müvekkilin prestijini zedelemeye yönelik paylaşımlarda bulunmaya devam edeceğini açıkça beyan etmiştir” dedi. Taşkesenlioğlu’nun milletvekili olduğunu, siyasi prestiji ve saygın kişiliğinin ziyan gördüğünü savundu. Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Kanun’un ‘Önleyici Önlem Kararları’ başlıklı beşinci hususu kapsamında süreç yapılmasını istendi. Şiddet mağduru bayanlar için düzenlenen bu unsurda “Şiddet mağduruna yönelik tehdit, hakaret, aşağılama yahut küçük düşürmeyi içeren kelam ve davranışlarda bulunulmaması” için tedbirler düşünülmüş.
Dilekçede şu biçimde denildi:
“Paylaşımların kaldırılarak, benzeri paylaşımların yapılmamasına yönelik önlem sonucu verilmesi elzemdir.”
Atılmış tweetlerin silinmesi, gelecekte atılacak olanların daha şimdiden yasaklanması isteniyor.
Bu taleple hudutlu kalsaydı hukuk bilmez bir avukatın hadsizliği deyip geçebilirdik.
Gel gör ki…
Hakim Burçin Yılmaz, talebi motamot kabul etti.
Kararda, 6284 sayılı Kanun’un 5/1-a hususu gereği Ban’ın üç ay boyunca şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama yahut küçük düşürmeyi içeren kelam ve davranışlarda bulunmamasına karar verildi. Aksi takdirde üç günden 10 güne kadar zorlama mahpusun uygulanacağı bildirildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda Alevilik dairesi kuruluyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara Hüseyin Gazi Dergahı’nda Muharrem Orucu’nu açması ve Hacı Bektaş-ı Veli Anma Töreni’ne katılmasından daha sonra AK Parti’nin Alevi açılımı sürat kazandı.
İktidar Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevilikle ilgili bir daire kurmaya hazırlanıyor. Dergah ve cemevlerinin masrafları bu dairenin bütçesinden karşılanacak. Gerekirse dedelere maaş verilecek. Ayrıyeten 12 kişilik bir şura oluşturulacak. Heyette dedeler ve Alevi akademisyenler olacak.
Öte yandan ekim ayında Çubuk’ta temeli atılacak bir cemevine dayanak verilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir yetkilisi Alevilik dairesinin kurulması planına ait olarak “Çalışma var, yanlışsız duydunuz” dedi ve şöyleki devam etti:
“Çünkü somut olamayan mirasımızda semah var. Semah bizim kültürümüzün bir kıymeti. Bu yaklaşımla dedeler ve yerler tescillenmiş, elektrik faturasından muaf tutulmuş olacak.”