ahmetbeyler
Active member
Mütalaada, başka sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ hatasından 15 yıldan 20’şer yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi.
Temel hakkımdaki mütalaada, sanıkların Seyahat Parkı olaylarından fazlaca evvel çeşitli ülkelerdeki idaresi yıkma maksadıyla çeşitli eğitimlerden geçtikleri ve uygun ortamı buldukları Mayıs 2013’te planlarını devreye soktukları tez edildi. Mütalaada şu biçimde devam edildi:
Mütalaada, Seyahat Parkı soruşturmasındaki ispatların FETÖ’cü savcı ve polisler tarafınca toplanmasına ait tenkide de cevap verilerek, şu biçimde devam edildi:
“İddianamemizin tanzim edildiği devirde ve kovuşturma evresinde sanıklar vekilleri ve kimi basın organlarında, devlet üniteleri içerisine kanser hücresi üzere sızmış olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü militanı oldukları çabucak sonrasındasında tespit olunan şahıslar tarafınca bu soruşturmanın başlatıldığı ve yönlendirildiği tarafında bir kısım savlar ileri sürülmüşse de tüm kanıtların ve bilhassa bağlantının tespitine yönelik kayıtların tamamının Başsavcılığımız talimetıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü işçisince bir daha incelemesinin yapılarak belgenin tekemmül ettirildiği konusunun da izahı zaruret arz etmiştir.”
Ne olmuştu?
Seyahat Parkı hareketlerine ait beraat sonucunın bozulmasının akabinde Osman Kavala’nın da ortalarında bulunduğu 17 sanıklı dava, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde bir daha görülmeye başlanmıştı. Çarşı üyelerinin de ortalarında bulunduğu 35 sanık hakkında verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafınca bozulmuştu. Yargıtay, bozma sonucunda Seyahat Parkı ile Çarşı davasının içinde hukuksal ilişki olduğu nedeni öne sürülerek birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar 30 Temmuz’da birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı. Birleşme sonucunın akabinde görülen üç duruşmada sanık Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.
Savcı belgeyi istedi
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, sanıkların savunmalarının tamamlanmış olması ve Osman Kavala’nın tutuklu bulunması sebebiyle Seyahat Parkı ile Çarşı davasının belgelerinin ayrılmasını talep etti. Duruşma savcısı, belgelerinin ayrılması halinde Seyahat Parkı dava belgesinin temel hakkındaki mütalaayı hazırlaması için kendisine gönderilmesini ve Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Temel hakkımdaki mütalaada, sanıkların Seyahat Parkı olaylarından fazlaca evvel çeşitli ülkelerdeki idaresi yıkma maksadıyla çeşitli eğitimlerden geçtikleri ve uygun ortamı buldukları Mayıs 2013’te planlarını devreye soktukları tez edildi. Mütalaada şu biçimde devam edildi:
Mütalaada, Seyahat Parkı soruşturmasındaki ispatların FETÖ’cü savcı ve polisler tarafınca toplanmasına ait tenkide de cevap verilerek, şu biçimde devam edildi:
“İddianamemizin tanzim edildiği devirde ve kovuşturma evresinde sanıklar vekilleri ve kimi basın organlarında, devlet üniteleri içerisine kanser hücresi üzere sızmış olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü militanı oldukları çabucak sonrasındasında tespit olunan şahıslar tarafınca bu soruşturmanın başlatıldığı ve yönlendirildiği tarafında bir kısım savlar ileri sürülmüşse de tüm kanıtların ve bilhassa bağlantının tespitine yönelik kayıtların tamamının Başsavcılığımız talimetıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü işçisince bir daha incelemesinin yapılarak belgenin tekemmül ettirildiği konusunun da izahı zaruret arz etmiştir.”
Ne olmuştu?
Seyahat Parkı hareketlerine ait beraat sonucunın bozulmasının akabinde Osman Kavala’nın da ortalarında bulunduğu 17 sanıklı dava, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde bir daha görülmeye başlanmıştı. Çarşı üyelerinin de ortalarında bulunduğu 35 sanık hakkında verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafınca bozulmuştu. Yargıtay, bozma sonucunda Seyahat Parkı ile Çarşı davasının içinde hukuksal ilişki olduğu nedeni öne sürülerek birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar 30 Temmuz’da birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı. Birleşme sonucunın akabinde görülen üç duruşmada sanık Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.
Savcı belgeyi istedi
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, sanıkların savunmalarının tamamlanmış olması ve Osman Kavala’nın tutuklu bulunması sebebiyle Seyahat Parkı ile Çarşı davasının belgelerinin ayrılmasını talep etti. Duruşma savcısı, belgelerinin ayrılması halinde Seyahat Parkı dava belgesinin temel hakkındaki mütalaayı hazırlaması için kendisine gönderilmesini ve Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.