Çeyrek asır ne fark eder. 1997’de Denver’daki ilk Grup 7 toplantımı aktardığımda, bu yeni bir dönemin başlangıcıydı. Ev sahibi Başkan Bill Clinton, Rusya Devlet Başkanı Boris N. Yeltsin’i katılmaya davet etti ve toplantının adını “Sekizler Zirvesi” olarak değiştirdi. O andan itibaren Rusya kulübün bir parçasıydı ve G7 kısa süre sonra G8 oldu.
Şimdi, bunca yıldan sonra, yine G7 zirvesi ve Japonya’nın Hiroşima kentinde bu yıl yapılacak toplantı için Rusya hiçbir yerde bulunamadı. Moskova’nın uluslararası toplumdan izolasyonunun bir simgesi olan komşusu Ukrayna’ya saldırdığı için neredeyse on yıl önce sınır dışı edilmişti. Bunun yerine, dünyanın büyük demokrasilerinin konuğu olarak Vladimir V Putin’in artık hoş karşılanmadığı masada oturan Ukrayna devlet başkanı Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy’dir.
1997’de Rusya ile yapılan ilk zirve unutulmazdı. Bay Yeltsin karmaşık bir karakterdi. Bay Yeltsin, Sovyet radikallerine meydan okuyan ve ne kadar kusurlu olursa olsun Rusya’ya bir tür demokrasi getiren bir kahramandı. Aynı zamanda ağır bir içici ve öngörülemeyen bir misafirdi. 1995’te Washington’a yaptığı bir ziyaret sırasında, gecenin bir yarısı Pennsylvania Bulvarı’nda Blair House’un konuk odalarının dışında iç çamaşırlarıyla, sözlerini geveleyerek ve pizza alabilmek için taksi çağırmaya çalışırken bulundu.
Denver zirvesinde, Bay Yeltsin’in, Bay Clinton’ın resmi toplantılardan sonra çok dikkatli bir şekilde düzenlediği akşam konserini atladığını hatırlıyorum. Yardımcılar onun sadece yorgun olduğunu iddia etti. Diğerleri, Bay Yeltsin’in şişeyle mücadelesini hatırladı ve bunda daha fazlası olabileceğini düşündü. Bir noktada, yerel hastane Rus delegasyonu tarafından alarma geçirildi, ancak Bay Yeltsin sonuçta sevk edilmedi.
Şakalar bir yana, dünyanın en seçkin kulübüne kabul edilmek Rusya için çok önemliydi ve KGB gazisi ve Bay Yeltsin’in halefi Bay Putin bile bunu takdir ediyor gibiydi. Putin, Rusya’nın ilk G8 toplantısına memleketi St. Petersburg’un hemen dışında ev sahipliği yapma konusunda o kadar hevesliydi ki, yapımına Büyük Petro tarafından başlanan ancak asla tamamlanamayan 1.000 odalı bir çar sarayını yeniden inşa etti. Putin, nihayet 2006’da gelen ziyaretçileri ağırlamak için çevresine 20 villa daha inşa etti. Onu ziyaret ettim. Muhteşemdi.
Ancak, Bay Putin’in bir sonraki ev sahipliği şansı asla olmayacak. 2014’te Soçi’de bir G8 toplantısına başkanlık etmesinden hemen önce, ilk Ukrayna işgalini başlattı ve kulübün geri kalanının Rusya’yı kovmasına neden oldu. Şimdi Bay Putin dışarıda, içeriye bakıyor.
Şimdi, bunca yıldan sonra, yine G7 zirvesi ve Japonya’nın Hiroşima kentinde bu yıl yapılacak toplantı için Rusya hiçbir yerde bulunamadı. Moskova’nın uluslararası toplumdan izolasyonunun bir simgesi olan komşusu Ukrayna’ya saldırdığı için neredeyse on yıl önce sınır dışı edilmişti. Bunun yerine, dünyanın büyük demokrasilerinin konuğu olarak Vladimir V Putin’in artık hoş karşılanmadığı masada oturan Ukrayna devlet başkanı Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy’dir.
1997’de Rusya ile yapılan ilk zirve unutulmazdı. Bay Yeltsin karmaşık bir karakterdi. Bay Yeltsin, Sovyet radikallerine meydan okuyan ve ne kadar kusurlu olursa olsun Rusya’ya bir tür demokrasi getiren bir kahramandı. Aynı zamanda ağır bir içici ve öngörülemeyen bir misafirdi. 1995’te Washington’a yaptığı bir ziyaret sırasında, gecenin bir yarısı Pennsylvania Bulvarı’nda Blair House’un konuk odalarının dışında iç çamaşırlarıyla, sözlerini geveleyerek ve pizza alabilmek için taksi çağırmaya çalışırken bulundu.
Denver zirvesinde, Bay Yeltsin’in, Bay Clinton’ın resmi toplantılardan sonra çok dikkatli bir şekilde düzenlediği akşam konserini atladığını hatırlıyorum. Yardımcılar onun sadece yorgun olduğunu iddia etti. Diğerleri, Bay Yeltsin’in şişeyle mücadelesini hatırladı ve bunda daha fazlası olabileceğini düşündü. Bir noktada, yerel hastane Rus delegasyonu tarafından alarma geçirildi, ancak Bay Yeltsin sonuçta sevk edilmedi.
Şakalar bir yana, dünyanın en seçkin kulübüne kabul edilmek Rusya için çok önemliydi ve KGB gazisi ve Bay Yeltsin’in halefi Bay Putin bile bunu takdir ediyor gibiydi. Putin, Rusya’nın ilk G8 toplantısına memleketi St. Petersburg’un hemen dışında ev sahipliği yapma konusunda o kadar hevesliydi ki, yapımına Büyük Petro tarafından başlanan ancak asla tamamlanamayan 1.000 odalı bir çar sarayını yeniden inşa etti. Putin, nihayet 2006’da gelen ziyaretçileri ağırlamak için çevresine 20 villa daha inşa etti. Onu ziyaret ettim. Muhteşemdi.
Ancak, Bay Putin’in bir sonraki ev sahipliği şansı asla olmayacak. 2014’te Soçi’de bir G8 toplantısına başkanlık etmesinden hemen önce, ilk Ukrayna işgalini başlattı ve kulübün geri kalanının Rusya’yı kovmasına neden oldu. Şimdi Bay Putin dışarıda, içeriye bakıyor.