Konya kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki tarihi Sille Mahallesi, tarihi geçmişi kadar jeolojik oluşumları ve mağaralarıyla da dikkati çekiyor.
5 BİN YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Yaklaşık 5 bin yıllık geçmişten izler barındıran, farklı kültür ve inançlara konut sahipliği yapmasıyla bilinen ve yaklaşık iki asır öncesine kadar çömlekçilik, halı dokumacılığı ve taş işçiliğiyle nam salan Sille’nin bu pahaları artık müzelerde ziyaretçilere tanıtılıyor.
EL İŞİ ASIRLIK HALIYI MÜZEYE VERDİLER
Lozan Antlaşması kapsamında, Sille’den bir asır evvel Yunanistan’a göç eden Rum bir ailenin üçüncü nesil torunları da dedelerinin dokutturduğu, bölgenin motiflerini barındıran el emeği halıyı Sille Müzesi’ne bağışladı.
Müze sorumlusu Sercan Yayla, müzede sergilenen kıymetli yapıtlardan olan tarihi halının, Sille’den göç eden Rum bir ailenin üçüncü nesil torunlarının kurduğu dernek tarafınca bağışlandığını söylemiş oldu.
MÜBADELE AİLESİNİN SİLLE HASRETİ
Derneğin Sille külçeşidini ve geleneklerini orada da yaşatmaya çalıştığını lisana getiren Yayla, şöyleki devam etti:
“1924’de mübadeledilk evvel buradaki Hristiyan aileler gideceği yerde kaliteli halı bulamayacaklarını bildikleri için dokutup gdolayıyorlar. Orada Sille’ye hasret duyacakları için halının üstüne de bağ konutlarını, buranın çömlekleri meşhur olduğu için testileri işlemişler. Sille’nin kıymetli yerlerini da halıya dokutmuşlar. Bordürlerde ise haçın stilize edilmiş hali var. Gayrimüslim ailenin Yunanistan’da yaşayan üçüncü nesil torunları, bu halıyı ilişkin olduğu topraklarda sergilenmesi için müzemize bağışladı. Moisoğlu ailesine teşekkür ederiz.”
İLİŞKİN OLDUĞU TOPRAKLARDA SERGİLENİYOR
Yayla, halının epeyce düzgün korunduğunu belirterek, “Yıpranıp, bozulmaması için gerekli önlemi aldık. Pano halinde sergiliyoruz. Halıcılıkta Sille fazlaca kıymetli bir yerde. Ziyaretçilerimizin halının öyküsünü de duyar duymaz şaşkınlıkları artıyor. Bu halıya gösterilen ilgi takdire şayan. İlişkin olduğu topraklarda sergilenmesi epey hoş. Keşke yurt haricindeki bütün yapıtlarımız vatanımızda sergilense.” sözlerin kullandı.
“ÇOK HOŞ BİR KISSASI VAR”
Erzincan’dan Sille’ye gelen Handan Bozkurt ise müzeyi tesadüfen gezdiğini söylemiş oldu.
Müzenin epeyce nizamlı olduğunu, yapıtların de uygun korunduğunu söz eden Bozkurt, “Buradaki eserler çocukların da ilgisini çekti. Merakla geziyoruz. Halının kıssasından hayli etkilendim. Buradan gdolayılmesi, Sille’nin motiflerinin işlenmesi ve 3 jenerasyon daha sonra buraya bağışlanması, o kadar hoş bir şey ki… İnsanı etkileyecek epeyce hoş bir kıssası var.” diye konuştu.
5 BİN YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Yaklaşık 5 bin yıllık geçmişten izler barındıran, farklı kültür ve inançlara konut sahipliği yapmasıyla bilinen ve yaklaşık iki asır öncesine kadar çömlekçilik, halı dokumacılığı ve taş işçiliğiyle nam salan Sille’nin bu pahaları artık müzelerde ziyaretçilere tanıtılıyor.
EL İŞİ ASIRLIK HALIYI MÜZEYE VERDİLER
Lozan Antlaşması kapsamında, Sille’den bir asır evvel Yunanistan’a göç eden Rum bir ailenin üçüncü nesil torunları da dedelerinin dokutturduğu, bölgenin motiflerini barındıran el emeği halıyı Sille Müzesi’ne bağışladı.
Müze sorumlusu Sercan Yayla, müzede sergilenen kıymetli yapıtlardan olan tarihi halının, Sille’den göç eden Rum bir ailenin üçüncü nesil torunlarının kurduğu dernek tarafınca bağışlandığını söylemiş oldu.
MÜBADELE AİLESİNİN SİLLE HASRETİ
Derneğin Sille külçeşidini ve geleneklerini orada da yaşatmaya çalıştığını lisana getiren Yayla, şöyleki devam etti:
“1924’de mübadeledilk evvel buradaki Hristiyan aileler gideceği yerde kaliteli halı bulamayacaklarını bildikleri için dokutup gdolayıyorlar. Orada Sille’ye hasret duyacakları için halının üstüne de bağ konutlarını, buranın çömlekleri meşhur olduğu için testileri işlemişler. Sille’nin kıymetli yerlerini da halıya dokutmuşlar. Bordürlerde ise haçın stilize edilmiş hali var. Gayrimüslim ailenin Yunanistan’da yaşayan üçüncü nesil torunları, bu halıyı ilişkin olduğu topraklarda sergilenmesi için müzemize bağışladı. Moisoğlu ailesine teşekkür ederiz.”
İLİŞKİN OLDUĞU TOPRAKLARDA SERGİLENİYOR
Yayla, halının epeyce düzgün korunduğunu belirterek, “Yıpranıp, bozulmaması için gerekli önlemi aldık. Pano halinde sergiliyoruz. Halıcılıkta Sille fazlaca kıymetli bir yerde. Ziyaretçilerimizin halının öyküsünü de duyar duymaz şaşkınlıkları artıyor. Bu halıya gösterilen ilgi takdire şayan. İlişkin olduğu topraklarda sergilenmesi epey hoş. Keşke yurt haricindeki bütün yapıtlarımız vatanımızda sergilense.” sözlerin kullandı.
“ÇOK HOŞ BİR KISSASI VAR”
Erzincan’dan Sille’ye gelen Handan Bozkurt ise müzeyi tesadüfen gezdiğini söylemiş oldu.
Müzenin epeyce nizamlı olduğunu, yapıtların de uygun korunduğunu söz eden Bozkurt, “Buradaki eserler çocukların da ilgisini çekti. Merakla geziyoruz. Halının kıssasından hayli etkilendim. Buradan gdolayılmesi, Sille’nin motiflerinin işlenmesi ve 3 jenerasyon daha sonra buraya bağışlanması, o kadar hoş bir şey ki… İnsanı etkileyecek epeyce hoş bir kıssası var.” diye konuştu.