Türkiye Rafting Federasyonu Lideri Fikret Yardımcı, konuk olduğu AA Spor Sohbetleri’nde spor turizminin değeri, Türkiye’nin bu alandaki avantajları ve raftingin sporla terörü yok etme projesindeki yerine ait değerlendirmelerde bulundu.
Raftingi Rize’den, Doğu, Güney Doğu ve İç Anadolu bölgelerine yayma amacının yüzde 60’ını gerçekleştirdiklerini belirten Yardımcı, “Raftingin ortasında sevgiyi barındırdık. Raftingin ortasında dostluğu kardeşliği barındırdık. Sporla terörü yok etme projesi kapsamında buna proje olarak bakmadık. Şırnak’ta, Çukurca’da, Bahçesaray’da şampiyonalar yaparak devletimizin sıcak elini uzattık.” diye konuştu.
Van’da düzenlenen şampiyonaya 600 sportmen götürdüklerine dikkati çeken Yardımcı, “Bu kadar insanı otel ya da misafirhanede konaklatmadık. Meskenler de konuk ettik. Unuttuğumuz konuk odalarını bir daha canlandırdık. Akşamları da konuk olduk. Burada kurulan bağı bir aile bana anlattığında hakikaten epey duygulandım. Diyarbakır da Şırnak’ta aktiviteler yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
Türkiye’de gençlerin raftinge epeyce meyilli olduğunu söyleyen Yardımcı, şu biçimde devam etti:
“Biz, sporcuyu tabiatta yakalamaya çalışıyoruz. Tunceli, Hakkari, Rize ya da Van’da suyla boğuşan gençleri buluyoruz. Bizim çocuklarımız spor kökenli olmuyor. Bildiğimiz Anadolu çocuğu; köylerde yaşayan, tarlada çalışan çocuklardan oluşan bir sportmen kümemiz var. Çobanlık yaparken kendisine idman sistemleri oluşturan ve dünyada derece elde eden atletimiz var. Unutulmuş köylerden dağlardan bu biçimde öyküler çıkıyor.”
– Spor turizmi
Yardımcı, suyun Türkiye’nin doğusunda kentlerde bir bedel olduğunu kendilerinin de bunu evvel sportife daha sonra da sportifin yansıması turizme çevirmeye çalıştıklarını lisana getirdi.
Antalya’da dönemde günde 40 bin, Rize’de 15 bin, Düzce’de 10 bin, iki sene evvel başlanılan Van’da 5 bin kişinin rafting yaptığı, Ankara’dan günde 3 bin İstanbul’dan 5 bin kişinin rafting yapmak için Düzce’ye gittiği ayrıntılarını veren Yardımcı, buna dış turizmin de eklenmesi durumunda spor turizminin Türkiye için ne kadar büyük bir ekonomik girdi sağlayabileceğinin daha âlâ kavranabileceğini söz etti.
“Dünyanın en güzel sportif turizm memleketi ülkemizdir.” diyen Yardımcı, şunları söylemiş oldu:
“Rakiplerimiz İtalya ve Fransa. 600 milyar dolarlık dev bir iktisat var. Spor turizminin büyüme oranı yüzde 6, bu sayıdan hisse alma ismine Türkiye’de rafting yapılan vilayet sayısını artırıyoruz. İstanbul Boğazı’nda rafting yaparak, Türkiye’yi tanıtarak ‘en uygunu biziz’ diyoruz. Harika bir coğrafyamız var. 40 vilayette sportif, 60 vilayette sportif ve turizm raftingi yapabilecek alanlarımız var. Milletlerarası parkurlar yapıyoruz.”
– “Deniz, kum, güneş turizminin büyüme oranı yalnızca yüzde 1”
“Artık deniz, kum, güneş turizminin büyüme oranı yalnızca yüzde 1 ve bitmek üzere.” tabirini kullanan Yardımcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doğa sporlarının büyüme oranı ise yüzde 6. Bize para harcayan turist gerekli. Turist tabiat sporlarında hayli para harcıyor. Karavan turizmi epey gelişiyor, dağcılık, bisiklet, yürüyüş üzere. Konaklama alanları lüks değil. bu biçimde konaklama alanları yapıyoruz. Hem spora birebir vakitte spor turizmine ivme kazandıracağımızı düşünüyorum. Türkiye’de bir günde size kayak yaptırabilirim, rafting yaptırabilirim, denize sokabiliyorum hava sporları yaptırabiliyorum. bu biçimde bir pozisyon Avrupa’da yok. Mevlam bize bunu vermiş, şarıl şarıl suyu içimizden akıtmış. Bu coğrafya ile tabiat ile alakalı, Milano ya da Paris’te yapamazsınız. Bizim toplum suyla epeyce barışık. Biz tarih boyunca suyu fazlaca âlâ yönettik. Suyu turizmde de sporda da yeterli yönetiyoruz. Bu tarihten gelen bir idare anlayışıdır.”
Türkiye’nin 5 sene daha sonra obeziteyle çabaya harcayacağı paranın şu an spora harcayacağı paranın iki katı olacağını vurgulayan Fikret Yardımcı, “Bu sıhhat bakanlığının bilgilerine göre yapılmış bir tespittir. Bu dünya için de geçerlidir. O niçinle sporu tabana yaymak ve herkese spor yaptırmak mecburiyetindeyiz.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Raftingi Rize’den, Doğu, Güney Doğu ve İç Anadolu bölgelerine yayma amacının yüzde 60’ını gerçekleştirdiklerini belirten Yardımcı, “Raftingin ortasında sevgiyi barındırdık. Raftingin ortasında dostluğu kardeşliği barındırdık. Sporla terörü yok etme projesi kapsamında buna proje olarak bakmadık. Şırnak’ta, Çukurca’da, Bahçesaray’da şampiyonalar yaparak devletimizin sıcak elini uzattık.” diye konuştu.
Van’da düzenlenen şampiyonaya 600 sportmen götürdüklerine dikkati çeken Yardımcı, “Bu kadar insanı otel ya da misafirhanede konaklatmadık. Meskenler de konuk ettik. Unuttuğumuz konuk odalarını bir daha canlandırdık. Akşamları da konuk olduk. Burada kurulan bağı bir aile bana anlattığında hakikaten epey duygulandım. Diyarbakır da Şırnak’ta aktiviteler yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
Türkiye’de gençlerin raftinge epeyce meyilli olduğunu söyleyen Yardımcı, şu biçimde devam etti:
“Biz, sporcuyu tabiatta yakalamaya çalışıyoruz. Tunceli, Hakkari, Rize ya da Van’da suyla boğuşan gençleri buluyoruz. Bizim çocuklarımız spor kökenli olmuyor. Bildiğimiz Anadolu çocuğu; köylerde yaşayan, tarlada çalışan çocuklardan oluşan bir sportmen kümemiz var. Çobanlık yaparken kendisine idman sistemleri oluşturan ve dünyada derece elde eden atletimiz var. Unutulmuş köylerden dağlardan bu biçimde öyküler çıkıyor.”
– Spor turizmi
Yardımcı, suyun Türkiye’nin doğusunda kentlerde bir bedel olduğunu kendilerinin de bunu evvel sportife daha sonra da sportifin yansıması turizme çevirmeye çalıştıklarını lisana getirdi.
Antalya’da dönemde günde 40 bin, Rize’de 15 bin, Düzce’de 10 bin, iki sene evvel başlanılan Van’da 5 bin kişinin rafting yaptığı, Ankara’dan günde 3 bin İstanbul’dan 5 bin kişinin rafting yapmak için Düzce’ye gittiği ayrıntılarını veren Yardımcı, buna dış turizmin de eklenmesi durumunda spor turizminin Türkiye için ne kadar büyük bir ekonomik girdi sağlayabileceğinin daha âlâ kavranabileceğini söz etti.
“Dünyanın en güzel sportif turizm memleketi ülkemizdir.” diyen Yardımcı, şunları söylemiş oldu:
“Rakiplerimiz İtalya ve Fransa. 600 milyar dolarlık dev bir iktisat var. Spor turizminin büyüme oranı yüzde 6, bu sayıdan hisse alma ismine Türkiye’de rafting yapılan vilayet sayısını artırıyoruz. İstanbul Boğazı’nda rafting yaparak, Türkiye’yi tanıtarak ‘en uygunu biziz’ diyoruz. Harika bir coğrafyamız var. 40 vilayette sportif, 60 vilayette sportif ve turizm raftingi yapabilecek alanlarımız var. Milletlerarası parkurlar yapıyoruz.”
– “Deniz, kum, güneş turizminin büyüme oranı yalnızca yüzde 1”
“Artık deniz, kum, güneş turizminin büyüme oranı yalnızca yüzde 1 ve bitmek üzere.” tabirini kullanan Yardımcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doğa sporlarının büyüme oranı ise yüzde 6. Bize para harcayan turist gerekli. Turist tabiat sporlarında hayli para harcıyor. Karavan turizmi epey gelişiyor, dağcılık, bisiklet, yürüyüş üzere. Konaklama alanları lüks değil. bu biçimde konaklama alanları yapıyoruz. Hem spora birebir vakitte spor turizmine ivme kazandıracağımızı düşünüyorum. Türkiye’de bir günde size kayak yaptırabilirim, rafting yaptırabilirim, denize sokabiliyorum hava sporları yaptırabiliyorum. bu biçimde bir pozisyon Avrupa’da yok. Mevlam bize bunu vermiş, şarıl şarıl suyu içimizden akıtmış. Bu coğrafya ile tabiat ile alakalı, Milano ya da Paris’te yapamazsınız. Bizim toplum suyla epeyce barışık. Biz tarih boyunca suyu fazlaca âlâ yönettik. Suyu turizmde de sporda da yeterli yönetiyoruz. Bu tarihten gelen bir idare anlayışıdır.”
Türkiye’nin 5 sene daha sonra obeziteyle çabaya harcayacağı paranın şu an spora harcayacağı paranın iki katı olacağını vurgulayan Fikret Yardımcı, “Bu sıhhat bakanlığının bilgilerine göre yapılmış bir tespittir. Bu dünya için de geçerlidir. O niçinle sporu tabana yaymak ve herkese spor yaptırmak mecburiyetindeyiz.” diyerek kelamlarını tamamladı.