Sağlıklı bir bedene sahip olmanın yolu, ruhumuzu da güzelleştirmekten geçiyor. Ruh sıhhati alanında çalışan uzmanların birinci başta ekseriyetle travma ve patoloji üzere olumsuz mevzularını ele aldığına dikkat çeken Ruhsal Danışman Safiye Yılmaz Dinç, “hemen sonrasındaki süreçte tüm problemlerin sebebi sorgulanmaya başladı. Bu soruyla birlikte şahısların ruhsal gereksinimleri da konuşulmaya başlandı. Ruh sıhhatini korumak için 3 temel prensibin hakikat şekillendirilmesi gerekiyor. İlişkisellik, özerklik ve yeterlilik hisleri tam manasıyla doyurulmayan bireyler ileriki ömründe kurduğu münasebetlerde daima o muhtaçlığın doyurulması için uğraşabiliyor” dedi. Dinç, ruh sıhhatini müdafaanın yollarını Yeni Şafak için yazdı.
Safiye Yılmaz Dinç
3 TEMEL GEREKSİNİM VAR
Bir bitki sulanmadığında kurursa, insan da ruhsal gereksinimleri karşılanmazsa kendini berbat hisseder. Hayati minerale muadil olan 3 ruhsal muhtaçlığımız var. Bunların başında kişinin bağımsız karar verebilmesini sağlayan özerklik geliyor. İkincisi insanların etkileşim ortasında olduğu insanlara bağlılığını söz eden ilişkisellik olurken, üçüncüsü ise kişinin kapasitesini kullanabilmesi kararı ortaya çıkan yeterlilik gereksinimidir. Uzun vadede kalıcı sağlıklı psikoloji bu üç muhtaçlığın istikrarlı bir biçimde karşılanmasıyla mümkün oluyor.
BOŞLUĞU DOLDURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Bilhassa çocukluk periyodunda karşılanması gereken ruhsal gereksinimler, çocuğun gelişimi açısından pek büyük bir kıymete sahip. Bebek ve küçük çocukların içsel motivasyonu, inançlı toplumsal bağ kurmaları ve bu toplumsal bağları düzenlemeleri için ilişkisellik, özerklik ve yeterlilik gereksinimlerinin desteklenmesi gerekiyor. Çocuklukta karşılanması gereken bir muhtaçlık kimi vakit karşılanmaz, bunun kararında birey ileriki hayatında kurduğu alakalarda daima o muhtaçlığın doyurulması için uğraşabiliyor. Bu da şahısların bağlantılarında sorun yaşamasına niye oluyor.
Örneğin, ailesi tarafınca değersizlik duygusu aşılanmış bir çocuk, daha sonraki kurduğu tüm yakın münasebetlerde kendini ‘değersiz’ hissettirecek partnerler seçip, bunlardan bedel koparmaya çalışabilir. Bu da ilgilerini çıkmaza sürükleyebilir. özetlemek gerekirsesı karşılanmayan ilişkisellik muhtaçlığı, toplumsal yabancılaşmaya, dışlanmaya ve yalnızlık hissine niye olabiliyor.
SORUN YUMAĞI
Doğuştan gelen bu gereksinimlerin karşılanmaması, telafi edici faaliyetler ve sorunlu davranışa yol açabiliyor. Bu ruhsal gereksinimler doyurulmadığında, birey ömrü boyunca bir sorun yumağı olarak hayatına devam etme problemiyle karşı karşıya kalabiliyor.
Ebeveynler ne yapmalı?
Öncelikle çocuğun sevildiği, ilgi gösterildiği ve aidiyet hissettiği bir ortamda büyümesi gerekiyor. Sanat ve sportif faaliyetler, evcil hayvan beslemek bu muhtaçlığı doyurabiliyor.
Erken devirde çocuğa seçim hakkı tanınması gerekiyor. Kendi odasında yapacağı değişiklere çocuğun karar vermesi üzere. Bunun yanında aile ortasında alınan kararlarda demokratik bir ortam sunulması da değer taşıyor. Çocuğa sorumluluk verilmeli fakat potansiyelini aşan nazaranvler verilmemeli. Olumsuz geribildirim, kişiyi amaç alan tenkit ve toplumsal kıyaslamalardan kaçınılmalı.
Safiye Yılmaz Dinç
3 TEMEL GEREKSİNİM VAR
Bir bitki sulanmadığında kurursa, insan da ruhsal gereksinimleri karşılanmazsa kendini berbat hisseder. Hayati minerale muadil olan 3 ruhsal muhtaçlığımız var. Bunların başında kişinin bağımsız karar verebilmesini sağlayan özerklik geliyor. İkincisi insanların etkileşim ortasında olduğu insanlara bağlılığını söz eden ilişkisellik olurken, üçüncüsü ise kişinin kapasitesini kullanabilmesi kararı ortaya çıkan yeterlilik gereksinimidir. Uzun vadede kalıcı sağlıklı psikoloji bu üç muhtaçlığın istikrarlı bir biçimde karşılanmasıyla mümkün oluyor.
BOŞLUĞU DOLDURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Bilhassa çocukluk periyodunda karşılanması gereken ruhsal gereksinimler, çocuğun gelişimi açısından pek büyük bir kıymete sahip. Bebek ve küçük çocukların içsel motivasyonu, inançlı toplumsal bağ kurmaları ve bu toplumsal bağları düzenlemeleri için ilişkisellik, özerklik ve yeterlilik gereksinimlerinin desteklenmesi gerekiyor. Çocuklukta karşılanması gereken bir muhtaçlık kimi vakit karşılanmaz, bunun kararında birey ileriki hayatında kurduğu alakalarda daima o muhtaçlığın doyurulması için uğraşabiliyor. Bu da şahısların bağlantılarında sorun yaşamasına niye oluyor.
Örneğin, ailesi tarafınca değersizlik duygusu aşılanmış bir çocuk, daha sonraki kurduğu tüm yakın münasebetlerde kendini ‘değersiz’ hissettirecek partnerler seçip, bunlardan bedel koparmaya çalışabilir. Bu da ilgilerini çıkmaza sürükleyebilir. özetlemek gerekirsesı karşılanmayan ilişkisellik muhtaçlığı, toplumsal yabancılaşmaya, dışlanmaya ve yalnızlık hissine niye olabiliyor.
SORUN YUMAĞI
Doğuştan gelen bu gereksinimlerin karşılanmaması, telafi edici faaliyetler ve sorunlu davranışa yol açabiliyor. Bu ruhsal gereksinimler doyurulmadığında, birey ömrü boyunca bir sorun yumağı olarak hayatına devam etme problemiyle karşı karşıya kalabiliyor.
Ebeveynler ne yapmalı?
Öncelikle çocuğun sevildiği, ilgi gösterildiği ve aidiyet hissettiği bir ortamda büyümesi gerekiyor. Sanat ve sportif faaliyetler, evcil hayvan beslemek bu muhtaçlığı doyurabiliyor.
Erken devirde çocuğa seçim hakkı tanınması gerekiyor. Kendi odasında yapacağı değişiklere çocuğun karar vermesi üzere. Bunun yanında aile ortasında alınan kararlarda demokratik bir ortam sunulması da değer taşıyor. Çocuğa sorumluluk verilmeli fakat potansiyelini aşan nazaranvler verilmemeli. Olumsuz geribildirim, kişiyi amaç alan tenkit ve toplumsal kıyaslamalardan kaçınılmalı.