Dolmabahçe Sarayı’nın Harem Kısmı’nda periyodik biçimde devam eden çalışmalarla 166 yıllık kristal şamdanlar, tek tek elden geçirilerek gelecek jenerasyonlara aktarılıyor. Tarihe ışık tutan, aydınlatma fonksiyonlarının yanı sıra etkileyici manzaralarıyla yerlere başka bir kıymet katan avize ve şamdanlar, saray ve kasırları adeta aydınlatma müzesi haline de getiriyor.
“Bu yapıtların 166 yıl yaşamasının da bir niçini var”
Şamdanlara ve yapılan bakıma ait açıklamada bulunan Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Lideri Güller Karahüseyin, Mavi Salon’daki 4 kristal şamdanın İngiliz F. & C. Osler imzasını taşıdığını söylemiş oldu.
Karahüseyin, cam kesme sanatının en başarılı örnekleri içinde gösterilen şamdanların hala işlevlerini sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Bu yapıtların 166 yıl yaşamasının da bir niçini var. Zira hayli düzgün bakılıyor. Ulusal Saraylar olarak her türlü eser kümesinin bakım ve tamiratını yapan atölyelerimiz var. Avize atölyemiz 6 kişilik uzman bir gruptan oluşuyor. Bu şamdanlar hem işlevlerini yerine getiriyor birebir vakitte tarihi eser niteliği taşıyor” dedi.
AA’da yer alan habere nazaran; şamdanların Sultan Abdülmecid devrinden bugüne ulaştığına dikkati çeken Karahüseyin, şunları söylemiş oldu:
“Bakımları tertipli olarak yapılıyor”
“Dönemin en ünlü üreticilerinin ve en yeni teknolojilerin getirdiği yenilikler Dolmabahçe Sarayı’nda yerini buluyor. Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz, Sultan Abdülhamit ve Sultan Reşat periyoduyla birlikte, saraya ikram ya da satın alma yoluyla giren bugünkü koleksiyonumuza ulaşmış oluyoruz. Bakımlar eser sayısına bağlı olarak periyodik olarak yapılıyor.”
42 kollu kristal şamdanlar
Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öldüğü odanın geldiğini aktaran Karahüseyin, Harem Bölümü’ndeki Pembe ve Mavi Salon’un da en epeyce ziyaret edilen alanlardan içinde yer aldığını lisana getirdi.
Boyutları ve ince işçilikleriyle hayranlık uyandıran şamdanlar, kristal boğumlarıyla ve iç içe geçen lalelerden oluşuyor. 3 kademede daralan 42 kollu şamdanlar, zirvede kozalak görünümünde işlenmiş bir kristalle sona eriyor.
Mum kulanımı için tasarlandı
Şamdanların, 1800’lü yılların sonunda mumlu kullanım için tasarlandığı sonrasındasında elektriğe uyarlandığı biliniyor. Avizelerin bulundukları yerlerde bakımları yapılırken elektrik aksamlarında oluşmuş arızalar da gideriliyor.
“Bu yapıtların 166 yıl yaşamasının da bir niçini var”
Şamdanlara ve yapılan bakıma ait açıklamada bulunan Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Lideri Güller Karahüseyin, Mavi Salon’daki 4 kristal şamdanın İngiliz F. & C. Osler imzasını taşıdığını söylemiş oldu.
Karahüseyin, cam kesme sanatının en başarılı örnekleri içinde gösterilen şamdanların hala işlevlerini sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Bu yapıtların 166 yıl yaşamasının da bir niçini var. Zira hayli düzgün bakılıyor. Ulusal Saraylar olarak her türlü eser kümesinin bakım ve tamiratını yapan atölyelerimiz var. Avize atölyemiz 6 kişilik uzman bir gruptan oluşuyor. Bu şamdanlar hem işlevlerini yerine getiriyor birebir vakitte tarihi eser niteliği taşıyor” dedi.
AA’da yer alan habere nazaran; şamdanların Sultan Abdülmecid devrinden bugüne ulaştığına dikkati çeken Karahüseyin, şunları söylemiş oldu:
“Bakımları tertipli olarak yapılıyor”
“Dönemin en ünlü üreticilerinin ve en yeni teknolojilerin getirdiği yenilikler Dolmabahçe Sarayı’nda yerini buluyor. Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz, Sultan Abdülhamit ve Sultan Reşat periyoduyla birlikte, saraya ikram ya da satın alma yoluyla giren bugünkü koleksiyonumuza ulaşmış oluyoruz. Bakımlar eser sayısına bağlı olarak periyodik olarak yapılıyor.”
42 kollu kristal şamdanlar
Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öldüğü odanın geldiğini aktaran Karahüseyin, Harem Bölümü’ndeki Pembe ve Mavi Salon’un da en epeyce ziyaret edilen alanlardan içinde yer aldığını lisana getirdi.
Boyutları ve ince işçilikleriyle hayranlık uyandıran şamdanlar, kristal boğumlarıyla ve iç içe geçen lalelerden oluşuyor. 3 kademede daralan 42 kollu şamdanlar, zirvede kozalak görünümünde işlenmiş bir kristalle sona eriyor.
Mum kulanımı için tasarlandı
Şamdanların, 1800’lü yılların sonunda mumlu kullanım için tasarlandığı sonrasındasında elektriğe uyarlandığı biliniyor. Avizelerin bulundukları yerlerde bakımları yapılırken elektrik aksamlarında oluşmuş arızalar da gideriliyor.