ahmetbeyler
Active member
Çocuktu.
İlkokul çağında bir erkek çocuğu…
Annesinin üvey damadı, oyun oynamak için gittiği konutta K.T.’ye musallat oldu. daha sonra dağda, ormanda, köy yollarında, metruk konutlarda ve hatta müftülük binasında istismara uğradı, K.T.
yıllar daha sonra savcılıkta, yaşadıklarını anlatırken, “Bilmediğim, şuurunda olmadığım, yaşamak için yaşımın uygun olmadığı cinselliği bana alıştırdı. Beni 10 yaşından itibaren istismar etti. Kendisini baba üzere görüyordum” dedi.
Bu yüzden cinsel tercihlerinin değiştiğini söylemiş oldu.
Çorum’un Kargı ilçesini sarsan, Türkiye’yi öfkelendiren cinsel istismarın davası dün karara bağlandı. Müftülükte sürücü olarak çalışan H.B.A., 31 yıl ceza aldı.
10 yaşından beri…
Bugün 26 yaşında olan K.T. ilkokulda okurken annesi ikinci evliliğini yapıp Kargı’nın Y. köyüne taşındı. Yatılı bölge okuluna verilen K.T., müsaade gününde köye geliyordu. Üvey babasının damadı olan H.B.A.’nın meskeninde çocuklarıyla oynuyordu.
O tarihte 46 yaşında olan H.B.A., K.T.’yi meskende istismara başladı. İstismar dağda, ormanda, köy yollarında, boş konutlarda ve kaymakamlık binasındaki müftülüğün arşiv odasında sürdü.
K.T., istismarın lise ve üniversite senelerında da devam ettiğini, intihara kalkıştığını ve annesinin evliliği bozulmasın diye şikayetçi olamadığını ileri sürdü. Mecbur bırakıldığı bağlantıdan ötürü cinsel eğiliminin değiştiğini savundu.
Ses kayıtları ispat oldu
Genç adam, H.B.A. ile ortalarındaki konuşmanın kaydını savcılığa ispat olarak sundu. “Zafiyet göstermiş olabilirim” diyen H.B.A., 7 Mayıs 2020 günü tutuklandı. H.B.A.’ya zincirleme biçimde çocuğun cinsel istismarı ve hürriyetinden mahrum kılma hatalarından dava açıldı. İddianamede şu biçimde yazıyor:
“Ses kayıtları dinlendiğinde, mağdur ile kuşkulu içinde cinsel bağlantı bulunduğunun açık olduğu, münasebetin ne vakit başladığı konusundaki kuşkuyu mağdurun konuşma esnasında geçmişte yaşadıkları tecrübeden bahsederek ve şüphelinin de itiraz etmeyerek ortadan kaldırdığı…”
K.T.’nin müftülükte istismara uğradığı arşiv odasını tanım ettiği anlatılarak, “Hükümet konağı içerisindeki müftülük arşivinin bulunduğu katı ve ortamı detaylı biçimde anlattığı, odanın herkes tarafınca bilinebilecek bir yer olmadığı” açıklandı.
Ayrıyeten K.T., müftü vekili olarak bakılırsav yapan F.K.’nin, H.B.A. ile ortalarındaki bağlantıyı öğrenmesi üzerine kendisiyle yakınlaştığını ileri sürdü. K.T., bu bireyle 2014-2015 senelerında müftülükte cinsel alaka yaşadığını sav etti. Fakat K.T. isteğinin olduğunu tabir ettiği için F.K.’ye dava açılmadı.
‘İnsan içine çıkacak yüzümüz kalmadı’
Skandal üzerine kaymakamlıkça idari soruşturma açıldı. Müftü Mahmut Uluşahan’ın mütalaası alındı.
Uluşahan, mütalaasında şunları yazdı:
“Bizler dini temsil ve bildirim eden kurum ve gönüllüleriz. Sarığımız cübbemiz beyazdır, leke kabul etmez. Köy imamlarımız Vefa Toplumsal Takviye Kümesi’nde milletin hizmetini görmek için çarşıya gelip alışveriş yapmaktadırlar. Ne var ki bu olaydan dolayı başımız yere eğilmiştir. İnsanların içine çıkıp yüzlerine bakacak halimiz kalmamıştır.
Çarşıda bir imamımıza 10-15 metre aradan yüksek sesle ‘Hoca müftülükte neler oluyor’ diye alayvari biçimde bağırmışlar. bir daha bir bakılırsavlimize, ‘Hoca siz Vefa Destek’te epey çalışıyorsunuz ancak arkadaşlarınız sizi rezil etti, çalışmalarınız boşa gitti’ demiş.
İlçenin merkez mescidinde bir cenaze namazında imam arkadaşımız ‘Safları düzeltelim saygıdeğer cemaat’ dediğinde gerilerden bir ses ‘Safları düzeltin, arkanızı sağlama alın, imamların ne yapacağı aşikâr olmaz, bunlara güvenilmez’ demiş.
Yeni yeni tanımaya ve diyalog kurmaya başladığım ilçede hoş hayallerim vardı. Vaazlarım da beğeniliyordu. Lakin artık başımız yere eğildi, kürsüye çıkacak halimiz kalmadı. Sağdan soldan sataşmalara karşı daima imamlarımıza sabır tavsiye ettim.
Dinin, Diyanet’in, müftülüğün ve imamlarımızın prestijini korumak için bu lekenin bir an evvel temizlenmesini temenni ediyorum. Kurumumuzun bu lekeyi hak etmediğinden ve mutlaka kabul etmeyeceğinden kuşkum yoktur.
Temsil ve bildiri nazaranvimize devam edip faydalı olabilmemiz ve bu dedikodudan kurtulabilmemiz için F.K. ve H.B.A.’nın ilçe dışına tayin edilmelerinin uygun olacağı kanaatindeyim.”
İdari soruşturma sonunda H.B.A. ve F.K. açığa alındı.
F.K. öteki ile tayin edildi.
31 yıl mahpus
Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen yargılama dün karara bağlandı. Müftülük sürücüsü H.B.A.’ya zincirleme biçimde nitelikli cinsel istismardan 21, kişiyi hürriyetinden mahrum kılmaktan 10 yıl olmak üzere toplamda 31 yıl mahpus cezası verildi. K.T.’nin avukatı Burçin Solmaz, müvekkilininin 10 yaşından bu yana istismara uğradığını savunarak, cezanın artırılması için itiraz edeceklerini kaydediyor.
İlkokul çağında bir erkek çocuğu…
Annesinin üvey damadı, oyun oynamak için gittiği konutta K.T.’ye musallat oldu. daha sonra dağda, ormanda, köy yollarında, metruk konutlarda ve hatta müftülük binasında istismara uğradı, K.T.
yıllar daha sonra savcılıkta, yaşadıklarını anlatırken, “Bilmediğim, şuurunda olmadığım, yaşamak için yaşımın uygun olmadığı cinselliği bana alıştırdı. Beni 10 yaşından itibaren istismar etti. Kendisini baba üzere görüyordum” dedi.
Bu yüzden cinsel tercihlerinin değiştiğini söylemiş oldu.
Çorum’un Kargı ilçesini sarsan, Türkiye’yi öfkelendiren cinsel istismarın davası dün karara bağlandı. Müftülükte sürücü olarak çalışan H.B.A., 31 yıl ceza aldı.
10 yaşından beri…
Bugün 26 yaşında olan K.T. ilkokulda okurken annesi ikinci evliliğini yapıp Kargı’nın Y. köyüne taşındı. Yatılı bölge okuluna verilen K.T., müsaade gününde köye geliyordu. Üvey babasının damadı olan H.B.A.’nın meskeninde çocuklarıyla oynuyordu.
O tarihte 46 yaşında olan H.B.A., K.T.’yi meskende istismara başladı. İstismar dağda, ormanda, köy yollarında, boş konutlarda ve kaymakamlık binasındaki müftülüğün arşiv odasında sürdü.
K.T., istismarın lise ve üniversite senelerında da devam ettiğini, intihara kalkıştığını ve annesinin evliliği bozulmasın diye şikayetçi olamadığını ileri sürdü. Mecbur bırakıldığı bağlantıdan ötürü cinsel eğiliminin değiştiğini savundu.
Ses kayıtları ispat oldu
Genç adam, H.B.A. ile ortalarındaki konuşmanın kaydını savcılığa ispat olarak sundu. “Zafiyet göstermiş olabilirim” diyen H.B.A., 7 Mayıs 2020 günü tutuklandı. H.B.A.’ya zincirleme biçimde çocuğun cinsel istismarı ve hürriyetinden mahrum kılma hatalarından dava açıldı. İddianamede şu biçimde yazıyor:
“Ses kayıtları dinlendiğinde, mağdur ile kuşkulu içinde cinsel bağlantı bulunduğunun açık olduğu, münasebetin ne vakit başladığı konusundaki kuşkuyu mağdurun konuşma esnasında geçmişte yaşadıkları tecrübeden bahsederek ve şüphelinin de itiraz etmeyerek ortadan kaldırdığı…”
K.T.’nin müftülükte istismara uğradığı arşiv odasını tanım ettiği anlatılarak, “Hükümet konağı içerisindeki müftülük arşivinin bulunduğu katı ve ortamı detaylı biçimde anlattığı, odanın herkes tarafınca bilinebilecek bir yer olmadığı” açıklandı.
Ayrıyeten K.T., müftü vekili olarak bakılırsav yapan F.K.’nin, H.B.A. ile ortalarındaki bağlantıyı öğrenmesi üzerine kendisiyle yakınlaştığını ileri sürdü. K.T., bu bireyle 2014-2015 senelerında müftülükte cinsel alaka yaşadığını sav etti. Fakat K.T. isteğinin olduğunu tabir ettiği için F.K.’ye dava açılmadı.
‘İnsan içine çıkacak yüzümüz kalmadı’
Skandal üzerine kaymakamlıkça idari soruşturma açıldı. Müftü Mahmut Uluşahan’ın mütalaası alındı.
Uluşahan, mütalaasında şunları yazdı:
“Bizler dini temsil ve bildirim eden kurum ve gönüllüleriz. Sarığımız cübbemiz beyazdır, leke kabul etmez. Köy imamlarımız Vefa Toplumsal Takviye Kümesi’nde milletin hizmetini görmek için çarşıya gelip alışveriş yapmaktadırlar. Ne var ki bu olaydan dolayı başımız yere eğilmiştir. İnsanların içine çıkıp yüzlerine bakacak halimiz kalmamıştır.
Çarşıda bir imamımıza 10-15 metre aradan yüksek sesle ‘Hoca müftülükte neler oluyor’ diye alayvari biçimde bağırmışlar. bir daha bir bakılırsavlimize, ‘Hoca siz Vefa Destek’te epey çalışıyorsunuz ancak arkadaşlarınız sizi rezil etti, çalışmalarınız boşa gitti’ demiş.
İlçenin merkez mescidinde bir cenaze namazında imam arkadaşımız ‘Safları düzeltelim saygıdeğer cemaat’ dediğinde gerilerden bir ses ‘Safları düzeltin, arkanızı sağlama alın, imamların ne yapacağı aşikâr olmaz, bunlara güvenilmez’ demiş.
Yeni yeni tanımaya ve diyalog kurmaya başladığım ilçede hoş hayallerim vardı. Vaazlarım da beğeniliyordu. Lakin artık başımız yere eğildi, kürsüye çıkacak halimiz kalmadı. Sağdan soldan sataşmalara karşı daima imamlarımıza sabır tavsiye ettim.
Dinin, Diyanet’in, müftülüğün ve imamlarımızın prestijini korumak için bu lekenin bir an evvel temizlenmesini temenni ediyorum. Kurumumuzun bu lekeyi hak etmediğinden ve mutlaka kabul etmeyeceğinden kuşkum yoktur.
Temsil ve bildiri nazaranvimize devam edip faydalı olabilmemiz ve bu dedikodudan kurtulabilmemiz için F.K. ve H.B.A.’nın ilçe dışına tayin edilmelerinin uygun olacağı kanaatindeyim.”
İdari soruşturma sonunda H.B.A. ve F.K. açığa alındı.
F.K. öteki ile tayin edildi.
31 yıl mahpus
Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen yargılama dün karara bağlandı. Müftülük sürücüsü H.B.A.’ya zincirleme biçimde nitelikli cinsel istismardan 21, kişiyi hürriyetinden mahrum kılmaktan 10 yıl olmak üzere toplamda 31 yıl mahpus cezası verildi. K.T.’nin avukatı Burçin Solmaz, müvekkilininin 10 yaşından bu yana istismara uğradığını savunarak, cezanın artırılması için itiraz edeceklerini kaydediyor.