Mimarlar Odası Ankara Şube Lideri Tezcan Karakuş Candan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın hem yargı kararlarıyla hem kamu vicdanıyla yasal olmadığını “Boşaltılması” gerektiğini söylemiş oldu. Danıştay Savcısı, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) toprağı üzerinde inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın imaline temel oluşturduğu belirtilen Kültür Varlıklarını Müdafaa Yüksek Kurulu’nun (KVKYK) ikinci prensip sonucunın da iptal edilmesi istikametinde görüş bildirdi.
“MEŞRU DEĞİL”
Savcı, tarihi SİT alanlarında “resmi kurum yapılarının” inşa edilmesinin kanunlara karşıt olduğunu vurguladı. Görüşü Cumhuriyet’e kıymetlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Lideri Candan, savcı görüşünün manalı olduğunu, sonucun iptal edilmesini beklediklerini kaydetti. İptalden daha sonra diğer bir unsur sonucu çıkarılma ihtimali olduğuna da dikkat çeken Candan, “Türkiye Cumhuriyeti, hukuk devleti olmaktan uzaklaşıyor ve sonuçta kaçak Saray’ın yasallaştırılması için daima unsur kararlarını, yargı kararlarını değiştiriyorlar. Ne kadar yasallaştırmaya çalışırlarsa çalışsınlar, kaçak Saray yargı kararlarıyla da kamu vicdanıyla da legal değil. Zira Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurallı bağışına ve vasiyetine aykırı” dedi.
“BİR KARA DELİK”
Saray’ın, sırf AOÇ’de Atatürk’ün koşullu bağışına ve vasiyetine alışılmamış biçimde yapılan bir bina olmadığını, bilime karşı yürütülmüş de bir operasyon olduğunu söyleyen Candan, “Hukuksal sürecimiz devam ediyor, AİHM’de görüşülüyor. Kaçak Saray boşaltılmalı ve Çankaya Köşkü’ne taşınılmalı. AOÇ toprağının de Atatürk’ün kurallı bağış ve vasiyetine uygun biçimde kullanmasının önünün açılması gerekiyor. Sarayın maliyetleri ortaya konulduğunda, Türkiye için nasıl büyük bir karadelik olduğu fazlaca açık ortada. Sürdürülemez bir hali var. Kaç milyon kişinin bütçesini yiyor?” dedi.
“MEŞRU DEĞİL”
Savcı, tarihi SİT alanlarında “resmi kurum yapılarının” inşa edilmesinin kanunlara karşıt olduğunu vurguladı. Görüşü Cumhuriyet’e kıymetlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Lideri Candan, savcı görüşünün manalı olduğunu, sonucun iptal edilmesini beklediklerini kaydetti. İptalden daha sonra diğer bir unsur sonucu çıkarılma ihtimali olduğuna da dikkat çeken Candan, “Türkiye Cumhuriyeti, hukuk devleti olmaktan uzaklaşıyor ve sonuçta kaçak Saray’ın yasallaştırılması için daima unsur kararlarını, yargı kararlarını değiştiriyorlar. Ne kadar yasallaştırmaya çalışırlarsa çalışsınlar, kaçak Saray yargı kararlarıyla da kamu vicdanıyla da legal değil. Zira Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurallı bağışına ve vasiyetine aykırı” dedi.
“BİR KARA DELİK”
Saray’ın, sırf AOÇ’de Atatürk’ün koşullu bağışına ve vasiyetine alışılmamış biçimde yapılan bir bina olmadığını, bilime karşı yürütülmüş de bir operasyon olduğunu söyleyen Candan, “Hukuksal sürecimiz devam ediyor, AİHM’de görüşülüyor. Kaçak Saray boşaltılmalı ve Çankaya Köşkü’ne taşınılmalı. AOÇ toprağının de Atatürk’ün kurallı bağış ve vasiyetine uygun biçimde kullanmasının önünün açılması gerekiyor. Sarayın maliyetleri ortaya konulduğunda, Türkiye için nasıl büyük bir karadelik olduğu fazlaca açık ortada. Sürdürülemez bir hali var. Kaç milyon kişinin bütçesini yiyor?” dedi.