Meşyaha Ne Demek ?

Anje

Global Mod
Global Mod
Meşyaha Ne Demek? Bir Kalbin İki Tarafında Yankılanan Sessizlik...

Selam dostlar,

Uzun zamandır içimde taşıdığım bir hikâyeyi bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Hani bazen bir kelime gelir, hiç duymadığınız ama sanki yıllardır kalbinizin bir köşesinde yankılanıyormuş gibi olur ya… İşte “Meşyaha” benim için öyle bir kelimeydi. Bir gün eski bir el yazmasında rastladım bu söze. Yanında kısa bir açıklama vardı: “Meşyaha; kalbin geçip giderken geride bıraktığı sıcaklıktır.”

O an durup uzun uzun düşündüm. Gerçekten de bazı insanlar kalbimizden “geçer”. Kalmazlar, kök salmazlar, ama giderken içimizde bir sıcaklık, bir iz bırakırlar. İşte bu hikâye, “Meşyaha”nın anlamını bana öğreten iki insanın hikâyesidir.

---

Bir Sabahın Sessizliğinde Başlayan Hikâye

Emir, sabah kahvesini her zamanki gibi sade içerdi. Gözleri bilgisayar ekranına odaklanmış, pazartesi toplantısına hazırlanıyordu. Her cümlesi hesaplı, her adımı planlıydı. Onun dünyasında duygular, rakamlar kadar net değildi; ölçülmez, tartılmaz şeyler sadece “zaman kaybı” olarak görülürdü.

Bir gün şirkete yeni biri geldi: Elif. Sessiz ama gözlerinin içinde hep bir kıvılcım taşıyordu. İnsanların yüzünü okur, kelimelerin arkasındaki duyguyu yakalardı. Emir’in analitik zihninin tam tersiydi. Emir bir plan yaparken, Elif bir his duyardı. Emir sonucu düşünürken, Elif yolu önemserdi.

Bir akşam fazla mesai sırasında, Elif birden bilgisayar ekranından başını kaldırıp sordu:

— “Sence insanlar birbirine neden ‘iyi geceler’ der?”

Emir şaşırdı, çünkü hesap tablolarında bu sorunun yeri yoktu.

— “Rutin bir şey. Gün bitince söylenir.”

Elif gülümsedi, “Hayır, çünkü o an birbirlerinin varlığını hatırlatmak isterler,” dedi.

O günden sonra Emir’in dünyasında küçük bir çatlak oluştu. O çatlağın içinden Elif’in sesleri, duyguları, farkındalıkları sızmaya başladı.

---

Çözüm Arayan Adam, Duyguyu Dinleyen Kadın

Emir’in hayatı stratejiler üzerine kuruluydu. Sorun varsa çözülmeliydi. Bir tartışmada hemen “nasıl düzeltiriz?” derdi.

Elif ise dinlerdi. “Bazen çözmek değil, anlamak gerekir,” derdi.

Bir akşam ofiste sessizlik içinde çalışırlarken, Elif bir an durdu ve dedi ki:

— “Sence Meşyaha ne demek?”

Emir yine alışkanlıkla cevap verdi:

— “Bir şeyin geçip gitmesi gibi duruyor, Arapça kökenli olabilir.”

Elif başını iki yana salladı. “Hayır,” dedi, “Meşyaha, kalbin geçip giderken bile bıraktığı sıcaklıktır.”

O cümle Emir’in zihnine çakıldı. İlk kez bir kelime, onun hesaplayamadığı bir anlam taşıyordu. Bir insanın kalbinden geçmek ama orada iz bırakmak… Ne denli sade ama yakıcı bir tanımdı bu.

---

Bir Kalbin Öğrendiği Dil

Günler geçtikçe Emir’in planlı dünyasında Elif’in varlığı bir denklem hatası gibi büyüdü. Toplantılarda gözleri onu arar, sessizliklerde sesini duyar oldu. Fakat duygularını tanımlamakta zorlanıyordu. Çünkü o, duyguları analiz etmeye değil, bastırmaya alışmıştı.

Bir gün Elif şirketteki görevinden ayrılacağını söyledi. Yeni bir şehir, yeni bir başlangıç yapacaktı. Emir, o an sadece “Ne zaman gidiyorsun?” diyebildi. İçinde fırtına koparken dışa yansıyan sadece bir satırlık bir soru…

Elif gülümseyerek “Hafta sonu,” dedi.

Sonra elini Emir’in masasına bıraktı, küçük bir not yazılıydı:

“Bazen bir insanın kalbinden sessizce geçersin ama iz bırakırsın. Meşyaha budur.”

---

Gitmekle Kalmak Arasında Bir Sıcaklık

Elif gittikten sonra Emir’in hayatı eski düzenine döndü ama bir farkla: Sessizlik artık çok daha sesliydi. Her sabah kahvesini içerken elinde tuttuğu kupanın sıcaklığında Elif’in sözlerini duyar gibiydi.

O zaman anladı; bazı insanlar hayatımıza çözülmesi gereken bir problem olarak değil, hissedilmesi gereken bir duygu olarak gelir.

Aylar sonra bir akşamüstü, Emir şehir parkında yürürken bir çocuğun yere düşen oyuncağını aldı ve ona uzattı. Küçük çocuk teşekkür ederken gözleri doldu. Emir o anda, içini saran o tarifsiz sıcaklığı fark etti. “Meşyaha bu işte,” dedi kendi kendine, “bir kalpten diğerine geçen sıcaklık.”

---

Meşyaha: Bir Kelimeden Fazlası

“Meşyaha” sadece bir kelime değil, aslında insanlığın unutulmuş diliydi.

Bir bakışta, bir dokunuşta, bir veda anında gizliydi. Erkeklerin çözüm aradığı, kadınların hissettiği yerde buluşan o ince çizgiydi.

Emir sonunda anladı ki, bazen bir problemi çözmek yerine bir duyguyu yaşamak gerekir.

Çünkü bazı şeyler çözülmez, sadece hissedilir.

Ve o hissin adı, belki de yüzyıllardır dillerden düşen ama kalplerden hiç silinmeyen bir kelimede saklıydı: Meşyaha.

---

Peki Ya Siz Forumdaşlar?

Siz hiç birinin kalbinizden geçip gittiği ama sıcaklığının hâlâ sizinle kaldığı bir an yaşadınız mı?

Bir kelime, bir bakış, bir vedada kaldınız mı?

Belki de hepimiz birilerinin “Meşyaha”sıyız; bir kalpten geçip giderken ardımızda bir iz, bir sıcaklık, bir hikâye bırakıyoruzdur.

Bu hikâyeyi paylaşmak istedim çünkü bazen bir kelimenin anlamı, kelimelerin ötesinde bir yerde saklanır.

Şimdi sizden de duymak isterim dostlar; sizin hayatınızdaki Meşyaha kimdi?
 
Üst