ahmetbeyler
Active member
Mardin Artuklu Üniversitesi Konferans Salonu’nda 8-9 Ekim’de “Akademi-Medrese Buluşmaları Teoriden Pratiğe Karşılaşmalar” Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya şu an yasadışı olarak var olan medreselerin temsilcileri de katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını ise Artuklu Üniversitesi Rektörü İbrahim Özcoşar yaptı. Özcoşar konuşmasında şunları söylemiş oldu: “Medrese, çağdaş devirle birlikte rolünü akademik kurumlarla paylaşmıştır. Klasik eğitim geleneğini sürdüren medrese ile çağdaş eğitim modelini benimsemiş akademik kurumlar İslami ilimlerin öğretilmesinde toplumumuzun bir gerçekliği olarak varlığını sürdürmektedir. ötürüsıyla farklı profillere sahip olan bu kurumların deneyimini ele alarak birlikte kıymetlendirmek ve bir buluşmaya dönüştürmek, bu kurumların imkan ve fırsatlarını saptamamızı sağlayabilir. Kelam konusu gereksinimin karşılanması, biroldukca açıdan medrese ve akademinin imkan ve fırsatlarını bir arada tartışan akademik bir buluşmayla mümkün olabilir.”
BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine nazaran, Rektör’ün yanı sıra Mardin Valisi de çalıştayda bir konuşma yaptı. Medrese ve akademinin birbirine rakip değil, paydaş olduğunu öne süren Vali Mahmut Demirtaş şunları söylemiş oldu: “Kim ki bunların rakip olduğu argümanıyla ortaya çıkıyorsa biliniz ki o, ne bu dinin ne de bu güzide milletin yanında duran biri değildir. Unutmayınız Müslüman akıllı, ufku ve idraki geniş, dünyayı âlâ okuyan kişidir.”
Çaluştaya bunun yanı sıra tam 65 medreseden temsilci katıldı. Medrese temsilcileri içinde bulunanlardan kimileri şu biçimde: Pak Yıldırım/Şeyh Maruf Medresesi, Muhammed Resul Karaca/Sultan Şeyhmusa Medresesi, Muhammed Nafi/Seyda Molla İbrahim Medresesi, Muhyeddin Ürper/ Seyda Muhyeddin Medresesi, Musa Ekinci/ Selahaddin-i Eyyubi Medresesi, Ömer Çelik/Menzil Medresesi, Şevket Gökşan/Nizamiye Medresesi, Vezir Aslan/ İlim ve İrfan Nuhoğlu Medresesi.
‘Küresel güç’e katkı
Çalıştaya katılan medreselerden biri olan Nizamiye Medresesi’nin, sitesinde yer alan bilgilere göre yüzlerce öğrencisi bulunuyor. Medrese’nin verdiği bilgiye bakılırsa dördüncü sınıfı bitiren öğrenciler Diyanet ve Ulusal Eğitim Bakanlığı içinde yapılan protokole dayanarak hem okullarına devam ediyor tıpkı vakitte hafızlık yapıyor.
Medresenin sitesinde ‘misyonumuz’ kısmında “Batı’nın içine girdiği sosyo-kültürel kriz, yakın gelecekte Müslümanların bir daha adaleti hâkim kıldığı bir dünyayı müjdelemektedir. Gerek İslam dünyasında gerekse de global ‘küresel güç olma’ yolunda ilerleyen ülkemiz, yarınların dünyasında da temel belirleyici aktörlerden biri olacaktır. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için milletimizin çağın Gazzalî’lerine, Akşemsettin’lerine, Molla Gürani’lerine muhtaçlığı vardır. Nizamiye Eğitim Kurumları, bu bedelli misyonunun hakkıyla yerine getirilebilmesine katkı sunmak için kuruldu” tabirleri kullanılıyor.
Sitede ‘hakkımızda’ kısmında ise şu tabirler yer alıyor: “Nizamiye Medreseleri’ni kendine referans alan Nizamiye Eğitim Kurumları, ümmet olarak iki asırdır ortasında bulunduğumuz durumu tahkik edip anlayacak, akabinde ortasında yaşadığımız çağa hak ettiği yanıtı verecek kuşakların yetişmesi için köklerimizi tarihimize, gövdemizi bugüne ve ufkumuzu geleceğe konumlandırıp iman ve amellerimizde ‘ihya’ya öncelik vermektedir. Bunun şayet olmazsa olmazları olarak ise hem cemaatin tıpkı vakitte ilmin yani ‘medrese’nin ihya edilmesini görmektedir”
Çalıştayın açılış konuşmasını ise Artuklu Üniversitesi Rektörü İbrahim Özcoşar yaptı. Özcoşar konuşmasında şunları söylemiş oldu: “Medrese, çağdaş devirle birlikte rolünü akademik kurumlarla paylaşmıştır. Klasik eğitim geleneğini sürdüren medrese ile çağdaş eğitim modelini benimsemiş akademik kurumlar İslami ilimlerin öğretilmesinde toplumumuzun bir gerçekliği olarak varlığını sürdürmektedir. ötürüsıyla farklı profillere sahip olan bu kurumların deneyimini ele alarak birlikte kıymetlendirmek ve bir buluşmaya dönüştürmek, bu kurumların imkan ve fırsatlarını saptamamızı sağlayabilir. Kelam konusu gereksinimin karşılanması, biroldukca açıdan medrese ve akademinin imkan ve fırsatlarını bir arada tartışan akademik bir buluşmayla mümkün olabilir.”
BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine nazaran, Rektör’ün yanı sıra Mardin Valisi de çalıştayda bir konuşma yaptı. Medrese ve akademinin birbirine rakip değil, paydaş olduğunu öne süren Vali Mahmut Demirtaş şunları söylemiş oldu: “Kim ki bunların rakip olduğu argümanıyla ortaya çıkıyorsa biliniz ki o, ne bu dinin ne de bu güzide milletin yanında duran biri değildir. Unutmayınız Müslüman akıllı, ufku ve idraki geniş, dünyayı âlâ okuyan kişidir.”
Çaluştaya bunun yanı sıra tam 65 medreseden temsilci katıldı. Medrese temsilcileri içinde bulunanlardan kimileri şu biçimde: Pak Yıldırım/Şeyh Maruf Medresesi, Muhammed Resul Karaca/Sultan Şeyhmusa Medresesi, Muhammed Nafi/Seyda Molla İbrahim Medresesi, Muhyeddin Ürper/ Seyda Muhyeddin Medresesi, Musa Ekinci/ Selahaddin-i Eyyubi Medresesi, Ömer Çelik/Menzil Medresesi, Şevket Gökşan/Nizamiye Medresesi, Vezir Aslan/ İlim ve İrfan Nuhoğlu Medresesi.
‘Küresel güç’e katkı
Çalıştaya katılan medreselerden biri olan Nizamiye Medresesi’nin, sitesinde yer alan bilgilere göre yüzlerce öğrencisi bulunuyor. Medrese’nin verdiği bilgiye bakılırsa dördüncü sınıfı bitiren öğrenciler Diyanet ve Ulusal Eğitim Bakanlığı içinde yapılan protokole dayanarak hem okullarına devam ediyor tıpkı vakitte hafızlık yapıyor.
Medresenin sitesinde ‘misyonumuz’ kısmında “Batı’nın içine girdiği sosyo-kültürel kriz, yakın gelecekte Müslümanların bir daha adaleti hâkim kıldığı bir dünyayı müjdelemektedir. Gerek İslam dünyasında gerekse de global ‘küresel güç olma’ yolunda ilerleyen ülkemiz, yarınların dünyasında da temel belirleyici aktörlerden biri olacaktır. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için milletimizin çağın Gazzalî’lerine, Akşemsettin’lerine, Molla Gürani’lerine muhtaçlığı vardır. Nizamiye Eğitim Kurumları, bu bedelli misyonunun hakkıyla yerine getirilebilmesine katkı sunmak için kuruldu” tabirleri kullanılıyor.
Sitede ‘hakkımızda’ kısmında ise şu tabirler yer alıyor: “Nizamiye Medreseleri’ni kendine referans alan Nizamiye Eğitim Kurumları, ümmet olarak iki asırdır ortasında bulunduğumuz durumu tahkik edip anlayacak, akabinde ortasında yaşadığımız çağa hak ettiği yanıtı verecek kuşakların yetişmesi için köklerimizi tarihimize, gövdemizi bugüne ve ufkumuzu geleceğe konumlandırıp iman ve amellerimizde ‘ihya’ya öncelik vermektedir. Bunun şayet olmazsa olmazları olarak ise hem cemaatin tıpkı vakitte ilmin yani ‘medrese’nin ihya edilmesini görmektedir”