Kültür ve Turizm Bakanlığı uyumunda, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında, 5 üniversitede nazaranvli arkeolog ve bilim insanlarından oluşan 15 kişilik grupla yürütülen hafriyat çalışmaları devam ediyor.
AA’da yer alan habere göre; geç neolitik periyotta en geniş höyük yerleşimlerinden biri olarak bedellendirilen Domuztepe’deki mezarda hocker (bacakları karına yanlışsız çekik, bir yana yatırılmış) konumunda iskelet bulundu. İskelet, hafriyat grubundaki bilim insanları tarafınca incelemeye alındı.
“bu biçimdesi bir mezarla karşılaşmamıştık”
Doç. Dr. Tekin, çalışma yapılan alanın günümüzden 9 bin yıl öncesine tarihlendirilen Taş çağının son evresini temsil eden höyük yerleşimi olduğunu söylemiş oldu. Bu yılki çalışmalar kapsamında bulunan bayan iskeletinin fazlaca dikkat cazip olduğunu ve kendilerini fazlaca heyecanlandırdığını anlatan Tekin, şunları kaydetti: “Saptamış olduğumuz bu iskelet, erişkin olduğunu varsayım ettiğimiz bir bireye ilişkin. Geç neolitik periyoda dair bir mezar olması bakımından bizim için kıymetli zira biz 2014 yılından bu yana kazdığımız hiç bir alanda bu biçimdesi bir mezarla karşılaşmamıştık.”
“sıradan bir toprak gümü”
sıradan bir toprak gömü halinde karşınıza çıkıyor. Şu ana kadar çabucak hemen bir arkeolojik bir bulgu yanında yok. Arkeolojide hocker dediğimiz usulde gömülmüş. İstikamet olarak baktığımızda kuzeydoğu-güneybatı istikametinde görülüyor fakat bir daha meyyit gömme ile ilgili bizim için son derece bedelli olan bir öbür bulgu da yanında küçükbaş hayvanlara ilişkin kemiklerin olmasıdır. Bu da meyyit yemeğinin varlığına işaret etmekte; yani vefatından daha sonra geride kalanların bir meyyit yemeği düzenlediğini ve arta kalan kemikleri sistemli bir biçimde mezarın içerisine bıraktığını gösteriyor ki bu da daha sonraları bilhassa Anadolu ve Yakın Doğu’da bir fazlaca yerde gördüğümüz geleneğin erken örneklerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.”
“Derin bir tarihi var”
Tekin, arkeolojik bulgulardan yola çıkıldığında iskeletin günümüzden 7500-7600 yıl öncesine ilişkin olduğunun değerlendirildiğine işaret ederek, “Tabii ki karbon 14 sonuçları çabucak hemen elimizde değil fakat arkeolojik bulgulardan yola çıktığımızda günümüzden 7500-7600 yıl evvelden kelam ediyoruz. Milattan evvel 5600-5500 senelerına indirgediğini söyleyebiliriz.” dedi.
AA’da yer alan habere göre; geç neolitik periyotta en geniş höyük yerleşimlerinden biri olarak bedellendirilen Domuztepe’deki mezarda hocker (bacakları karına yanlışsız çekik, bir yana yatırılmış) konumunda iskelet bulundu. İskelet, hafriyat grubundaki bilim insanları tarafınca incelemeye alındı.
“bu biçimdesi bir mezarla karşılaşmamıştık”
Doç. Dr. Tekin, çalışma yapılan alanın günümüzden 9 bin yıl öncesine tarihlendirilen Taş çağının son evresini temsil eden höyük yerleşimi olduğunu söylemiş oldu. Bu yılki çalışmalar kapsamında bulunan bayan iskeletinin fazlaca dikkat cazip olduğunu ve kendilerini fazlaca heyecanlandırdığını anlatan Tekin, şunları kaydetti: “Saptamış olduğumuz bu iskelet, erişkin olduğunu varsayım ettiğimiz bir bireye ilişkin. Geç neolitik periyoda dair bir mezar olması bakımından bizim için kıymetli zira biz 2014 yılından bu yana kazdığımız hiç bir alanda bu biçimdesi bir mezarla karşılaşmamıştık.”
“sıradan bir toprak gümü”
sıradan bir toprak gömü halinde karşınıza çıkıyor. Şu ana kadar çabucak hemen bir arkeolojik bir bulgu yanında yok. Arkeolojide hocker dediğimiz usulde gömülmüş. İstikamet olarak baktığımızda kuzeydoğu-güneybatı istikametinde görülüyor fakat bir daha meyyit gömme ile ilgili bizim için son derece bedelli olan bir öbür bulgu da yanında küçükbaş hayvanlara ilişkin kemiklerin olmasıdır. Bu da meyyit yemeğinin varlığına işaret etmekte; yani vefatından daha sonra geride kalanların bir meyyit yemeği düzenlediğini ve arta kalan kemikleri sistemli bir biçimde mezarın içerisine bıraktığını gösteriyor ki bu da daha sonraları bilhassa Anadolu ve Yakın Doğu’da bir fazlaca yerde gördüğümüz geleneğin erken örneklerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.”
“Derin bir tarihi var”
Tekin, arkeolojik bulgulardan yola çıkıldığında iskeletin günümüzden 7500-7600 yıl öncesine ilişkin olduğunun değerlendirildiğine işaret ederek, “Tabii ki karbon 14 sonuçları çabucak hemen elimizde değil fakat arkeolojik bulgulardan yola çıktığımızda günümüzden 7500-7600 yıl evvelden kelam ediyoruz. Milattan evvel 5600-5500 senelerına indirgediğini söyleyebiliriz.” dedi.