Türkiye’de avlanması yasak olan ve kuşağı tükenme tehlikesi altında olan oklu kirpi, Diyarbakır’ın Ergani ilçesi kırsalında görüntülendi.
Bitki kökleri ve tomurcukları ile beslenen oklu kirpi, etinin şifalı olduğu sebebi öne sürülerek vakit zaman beşerler tarafınca da avlanıyor.
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Ali Satar, oklu kirpinin kemirgen hayvan olduğunu; Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa’nın bir kısmı, Diyarbakır, Ergani ve Mardin’de görüldüğünü belirterek, korunması gereken çeşit olduğunu söylemiş oldu.
Ergani ilçesi kırsalında köylüler tarafınca görülen oklu kirpinin manzarasını paylaşan Prof. Dr. Satar, “Bunların soyları tehlike altında ziyan vermememiz lazım. Bunlar aslında başka kirpilerden farklıdır. Bunlar olağanda kemirgenler kümesine giriyor. Öbürleri daha farklı bir kümede lakin bunlar tehlike anında ok formundaki yapılarını bırakıyorlar kendilerini kurtarmak için. bu biçimde değişik yapılara sahipler. Ok formundaki bu yapılarından dolayı oklu kirpi ismi verilmiş. Bunları müdafaamız lazım. Halk içinde değişik inançlar var. Etinin ilaç olduğu söyleniyor. halbuki bu biçimde bir şey yok. Bu tıp hayvanları gördüğümüz vakit ziyan vermememiz lazım. Bu tıp canlılar bizim biyolojik zenginliklerimizdir. Her bir canlı öbür bir canlının ömür alanını etkiliyor. Bir canlıya ziyan verdiğimizde 40’a yakın canlı ziyan görür. Biyolojik zenginliklerimize ziyan vermememiz lazım. esasen birfazlaca hayvanın tipi tehlike altındadır. Birçok da yok olmuş dünyada. Bizim bunlara sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.
Bitki kökleri ve tomurcukları ile beslenen oklu kirpi, etinin şifalı olduğu sebebi öne sürülerek vakit zaman beşerler tarafınca da avlanıyor.
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Ali Satar, oklu kirpinin kemirgen hayvan olduğunu; Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa’nın bir kısmı, Diyarbakır, Ergani ve Mardin’de görüldüğünü belirterek, korunması gereken çeşit olduğunu söylemiş oldu.
Ergani ilçesi kırsalında köylüler tarafınca görülen oklu kirpinin manzarasını paylaşan Prof. Dr. Satar, “Bunların soyları tehlike altında ziyan vermememiz lazım. Bunlar aslında başka kirpilerden farklıdır. Bunlar olağanda kemirgenler kümesine giriyor. Öbürleri daha farklı bir kümede lakin bunlar tehlike anında ok formundaki yapılarını bırakıyorlar kendilerini kurtarmak için. bu biçimde değişik yapılara sahipler. Ok formundaki bu yapılarından dolayı oklu kirpi ismi verilmiş. Bunları müdafaamız lazım. Halk içinde değişik inançlar var. Etinin ilaç olduğu söyleniyor. halbuki bu biçimde bir şey yok. Bu tıp hayvanları gördüğümüz vakit ziyan vermememiz lazım. Bu tıp canlılar bizim biyolojik zenginliklerimizdir. Her bir canlı öbür bir canlının ömür alanını etkiliyor. Bir canlıya ziyan verdiğimizde 40’a yakın canlı ziyan görür. Biyolojik zenginliklerimize ziyan vermememiz lazım. esasen birfazlaca hayvanın tipi tehlike altındadır. Birçok da yok olmuş dünyada. Bizim bunlara sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.