Muğla’nın Menteşe ilçesinde yaşayan Türkiye İşitme Engelliler Yüzme Şampiyonası birincisi 19 yaşındaki ulusal sportmen Can Akpınar’ın yeni amacı, memleketler arası tertiplerde Türkiye’yi muvaffakiyetle temsil etmek.
Can Akpınar, birinci vakit içinderda başladığı futbola ısınamayınca, Muğla Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünde çalışan annesinin yönlendirmesiyle yüzmeye başladı.
Start düdüğünü duymadığı biçimde kendisindilk evvel suya atlayan rakiplerini geride bırakan doğuştan işitme engelli Akpınar, muvaffakiyete ulaşmak için var gücüyle çalışıyor.
Kütahya’da 27 Şubat’ta yapılan Türkiye İşitme Engelliler Yüzme Şampiyonası’nda üç birincilik, bir ikincilik alan Akpınar, en büyük takviyesi ise ailesi ve antrenörlerinden görüyor.
Akpınar: “Yüzmeyi hayli seviyorum”
İşitme aygıtı kullanan Can Akpınar, idmanlarını sürdürdüğü Muğla Kapalı Yüzme Havuzu’nda 2002’de İtalya’dan Türkiye’ye geldiğini ve yüzme öğrenmeye başladığını anlattı.
Yüzme kulübüne 2015’te katıldığını söz eden Akpınar, “Türkiye Şampiyonu oldum. İnşallah geleceğin Avrupa ve dünya şampiyonu olacağım. Olimpiyatlara gidip, bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum. Yüzmeyi hayli seviyorum.” sözlerini kullandı.
Antrenör Öznalbant: “Şu anda epeyce uygun seviyedeyiz”
Can Akpınar’ın antrenörü Esen Savaş Öznalbant, eşi Muharrem Öznalbant ile özel ehemmiyet verdikleri engelli atletin ulusal kadroya seçildiğini söylemiş oldu.
Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonundan, Can’ın hangi tertiplere katılacağının yanıtını beklediklerini aktaran Öznalbant, “Can bize geldiğinde epeyce düzgün bir durumda değildi lakin şu anda epey güzel düzeydeyiz. En son Türkiye Şampiyonası’nda üç birinciliğimiz, bir ikinciliğimiz var. Bu kaidelerde 1,5 yılda ulusal kadroya girdik. Hatta şu anda kendisi olimpiyat barajlarını da geçiyor. İnşallah tekrarki şampiyona daha sonrası olimpiyatlarda kendisini bakılırsabileceğimizi umut ediyoruz.” diye konuştu.
Öznalbant, Can’ın işitme engelli olduğunu ancak bunun yüzmeye bir pürüz teşkil etmediğini belirterek, “Onunla aslına bakarsanız işaret lisanıyla de anlaşabiliyoruz. Çok düzgün bir dudak okuması olduğu için hepimizi anlayabiliyor. Engelli bütün atletlerimizi havuzlarımıza bekliyoruz.” dedi.
Anne Akpınar: “Dünya şampiyonu olmak istiyor”
Anne İtina Akpınar, oğlunun iki yaşında ameliyat olduğunu lisana getirdi.
Oğlunun işitme aygıtı kullandığını belirten Akpınar, “Havuzla tanışmamız 2015’te oldu. Tıpkı yıl burada işe başlamıştım. Hocalarımız, ‘Oğlumuzu da keşfedelim.’ demişti. O günlerden bu günlere geldik. en çok yüzmeyi sever. Aslında birinci futbol ile başlamıştı ancak hiç sevmedi. Yüzmeyi epey seviyor. Tek istediği şey yüzmek diyebilirim. Bu yolda da ilerlemek istiyor. Dünya şampiyonu olmak istiyor. Amacı o. İnşallah vakit içinde onu da görürüz. Türkiye şampiyonu olduğunda ağladım. Bana bu günleri yaşattığı için oğluma epey teşekkür ederim. Sonuna kadar ardındayım. Onu epeyce seviyorum.” formunda konuştu.
Akpınar, birinci başta oğlunun yurt haricinden geldiği için Türkçe’sinin uygun olmadığını, bu niçinle zorluk çektiğini anlattı.
Oğlunun yüzme sporu yardımıyla toplumsallaştığını ve arkadaş etrafının genişlediğini anlatan Akpınar, “Konuşması düzeldi. Birinci başta zorluk çekti lakin şu an konuşması ilerledi. Eksiği var, şu an kendisini tam tabir edemiyor. Lakin hayli âlâ anlıyor. Okulunda fazlaca güzel bir öğrenci. Derslerinde de fazlaca başarılı. Yüzmenin hayatında fazlaca kıymetli bir tesiri oldu. Oğlumu yüzde yüz değiştirdi.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Can Akpınar, birinci vakit içinderda başladığı futbola ısınamayınca, Muğla Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünde çalışan annesinin yönlendirmesiyle yüzmeye başladı.
Start düdüğünü duymadığı biçimde kendisindilk evvel suya atlayan rakiplerini geride bırakan doğuştan işitme engelli Akpınar, muvaffakiyete ulaşmak için var gücüyle çalışıyor.
Kütahya’da 27 Şubat’ta yapılan Türkiye İşitme Engelliler Yüzme Şampiyonası’nda üç birincilik, bir ikincilik alan Akpınar, en büyük takviyesi ise ailesi ve antrenörlerinden görüyor.
Akpınar: “Yüzmeyi hayli seviyorum”
İşitme aygıtı kullanan Can Akpınar, idmanlarını sürdürdüğü Muğla Kapalı Yüzme Havuzu’nda 2002’de İtalya’dan Türkiye’ye geldiğini ve yüzme öğrenmeye başladığını anlattı.
Yüzme kulübüne 2015’te katıldığını söz eden Akpınar, “Türkiye Şampiyonu oldum. İnşallah geleceğin Avrupa ve dünya şampiyonu olacağım. Olimpiyatlara gidip, bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum. Yüzmeyi hayli seviyorum.” sözlerini kullandı.
Antrenör Öznalbant: “Şu anda epeyce uygun seviyedeyiz”
Can Akpınar’ın antrenörü Esen Savaş Öznalbant, eşi Muharrem Öznalbant ile özel ehemmiyet verdikleri engelli atletin ulusal kadroya seçildiğini söylemiş oldu.
Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonundan, Can’ın hangi tertiplere katılacağının yanıtını beklediklerini aktaran Öznalbant, “Can bize geldiğinde epeyce düzgün bir durumda değildi lakin şu anda epey güzel düzeydeyiz. En son Türkiye Şampiyonası’nda üç birinciliğimiz, bir ikinciliğimiz var. Bu kaidelerde 1,5 yılda ulusal kadroya girdik. Hatta şu anda kendisi olimpiyat barajlarını da geçiyor. İnşallah tekrarki şampiyona daha sonrası olimpiyatlarda kendisini bakılırsabileceğimizi umut ediyoruz.” diye konuştu.
Öznalbant, Can’ın işitme engelli olduğunu ancak bunun yüzmeye bir pürüz teşkil etmediğini belirterek, “Onunla aslına bakarsanız işaret lisanıyla de anlaşabiliyoruz. Çok düzgün bir dudak okuması olduğu için hepimizi anlayabiliyor. Engelli bütün atletlerimizi havuzlarımıza bekliyoruz.” dedi.
Anne Akpınar: “Dünya şampiyonu olmak istiyor”
Anne İtina Akpınar, oğlunun iki yaşında ameliyat olduğunu lisana getirdi.
Oğlunun işitme aygıtı kullandığını belirten Akpınar, “Havuzla tanışmamız 2015’te oldu. Tıpkı yıl burada işe başlamıştım. Hocalarımız, ‘Oğlumuzu da keşfedelim.’ demişti. O günlerden bu günlere geldik. en çok yüzmeyi sever. Aslında birinci futbol ile başlamıştı ancak hiç sevmedi. Yüzmeyi epey seviyor. Tek istediği şey yüzmek diyebilirim. Bu yolda da ilerlemek istiyor. Dünya şampiyonu olmak istiyor. Amacı o. İnşallah vakit içinde onu da görürüz. Türkiye şampiyonu olduğunda ağladım. Bana bu günleri yaşattığı için oğluma epey teşekkür ederim. Sonuna kadar ardındayım. Onu epeyce seviyorum.” formunda konuştu.
Akpınar, birinci başta oğlunun yurt haricinden geldiği için Türkçe’sinin uygun olmadığını, bu niçinle zorluk çektiğini anlattı.
Oğlunun yüzme sporu yardımıyla toplumsallaştığını ve arkadaş etrafının genişlediğini anlatan Akpınar, “Konuşması düzeldi. Birinci başta zorluk çekti lakin şu an konuşması ilerledi. Eksiği var, şu an kendisini tam tabir edemiyor. Lakin hayli âlâ anlıyor. Okulunda fazlaca güzel bir öğrenci. Derslerinde de fazlaca başarılı. Yüzmenin hayatında fazlaca kıymetli bir tesiri oldu. Oğlumu yüzde yüz değiştirdi.” diyerek kelamlarını tamamladı.