ahmetbeyler
Active member
Mart ayının son günü ajanslara, gazetelerin 3. sayfalarında görmeye alıştığımız kısa haberlerden biri düştü. Kayseri’de Hikmet Sungur isimli bir kişi, bekçilik yaptığı inşaatta asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetmişti. İnşaatta çalışan çalışanlar, bekçi Hikmet Sungur’un cansız vücudunu saatler daha sonra tesadüfen bulmuşlardı.
Personel Sıhhati ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) datalarına nazaran 2021 yılında en az 2170 personel çalışırken hayatını kaybetti. Bu çalışanların 260’ı yüksekten düşerek öldü. Sayıları konuşmak incitici lakin devam edelim. 2021 yılında her 10 günde 7 kere yüksekten düşerek ömrünü kaybeden bir emekçinin haberi gazetelerin kısa haberlerine husus oldu.
Lakin bu çalışanlardan biri olan Hikmet Sungur’u sakın unutmayalım. Zira o 77 yaşındaydı. 80’ine 3 yıl kalmıştı lakin çalışmak zorundaydı. Doğduğunda Türkiye çabucak hemen çok partili hayata geçmemişti. Menderes idam edildiğinde 16 yaşında genç bir emekçiydi. Uzun ve çileli bir ömrü oldu Hikmet Bey’in. Tembel olduğu için fakir değildi, yoksulluğu onun cürmü da değildi. 60 yıldan uzun mühlet çalıştı. 60 yıl çalışana tembel denir mi? Yaşamak için çalıştı, çalışırken öldü…
80’ine basmasına 3 yıl kalmıştı. Buna karşın çalışıyordu. Kayseri’de Melikgazi İlçesi’ndeki 14 katlı bir apartman inşaatında işe girmişti. bakılırsavi bekçilikti. İnşaatın karanlığında tahminen de asansör boşluğunu fark edememişti.
Buna ne diyelim? Kaza demeye lisanınız varıyor mu? Diyelim ki cinayet? bu biçimde kimi yargılayacak mahkemeler? 77 yaşındaki Hikmet Sungur’u çalışmaya zorlayan emeklilik sisteminin hiç mi hatası yok? Mahkemeler bu tertibi yargılayabilecek mi?
Emekli maaşları ortasında en yaygın meblağ 2 bin 500 TL. Konutunuzun olmadığını hayal edin. Bu enflasyonda 2 bin 500 TL ile yaşayabilmeniz mümkün mü? Kira ve faturaları ödeseniz, geri kalan parayla karnınızı doyurabilir misiniz? Tatil yapmak, ülkenizi gezmek hakkınızken, karnınızı bile doyuramıyorsunuz. Tok uyumanın yolu emekliyken iş aramaktan geçiyor. Şanslıysanız iş bulabilirsiniz, bahtınız yoksa açlıktan ya da soğuktan ölürsünüz. Milyonlarca emekli için tablo bu.
İSİG bilgilerine devam edelim. 2021 yılında 65 yaşın üstündeki 143 kişi çalışırken ömrünü kaybetti. Her biri birtakım gazetelerin kıyısında köşesinde haber oldu. Bu haberler kimi gazetelerin umurunda bile olmadı.
Lakin biz Hikmet Sungur’u unutmayalım. Şayet unutursak tablo epey daha vahim bir hal alacak. Zira emekli maaşlarına ivedilikle bir düzenleme yapılmazsa Hikmet Sungur’ların sayısı artacak.
İleri yaşlarındaki yurttaşlar toplumsal medyayı kullanamıyor, bu niçinle gündeme gelemiyorlar. Sistemimiz emeklilere gözlerini kapamış durumda. Onları görmüyoruz.
Pek demokrat da sayılmayız. Kendi sıkıntımızdan ötesi bizi pek ilgilendirmiyor. Hele ki gençler, bir de emeklilerin sıkıntılarıyla mı ilgilensin diyenleriniz olabilir. bu biçimde gençlere seslenelim; en kısa müddette emeklilik sisteminde esaslı bir ıslahat yapılmazsa bizleri nasıl bir emeklilik ömrü bekliyor sizce? Mevcut fiyat düzeyinde çalıştığımız müddette bir konut sahibi olabilecek miyiz? Pekala emekli ikramiyemizle mesken alabilecek miyiz? Dönebilecek köyümüz kaldı mı? bu biçimde acı bir soruyla bitirelim; bugünün işçileri olan bizleri nasıl bir vefat bekliyor sizce? Hikmet Sungur’u bu yüzden unutmayalım.
Şubat ayında çalışırken ömrünü kaybeden isimsiz işçilerin isimlerini da unutmayalım demek isterdim ancak hangi birini hatırlayalım… 106 isimsiz emekçi… Her gün 3 kişi… Hiç değilse isimlerini kayda geçiren İSİG’e teşekkür edelim!
Osman Güngör, Hayati Ömür Ercedoğan, Faruk Ehil, Mümin Sakin, Eshabil Keçe, Mustafa Hızır, İsa Çetinçakmak, Ercan Kala, Ahmet Şaşoğlu, Abdulkadir Onurlu, Hayri Altun, Gökhan Öztürk, Mehmet Buyruk, Emin Karanfil, Ümit Kurt, Kadir Ulama, Murat Bakan, Adil Dinler, Hanifi Öztürk, Mehmet Kızıltaş, Kenan Okurer, Jasim Waka, Uday Vehid, Majid Elseydi, Ahmed ., Ertan Erkan, Güngör Arslan, Ö.D., Şeyda Yazgan, Gülsüm Kuyar, Yılmaz Şahin, İsmail Karahan, Ahmet Yetiz, Sevinç Gökdağ, Pınar Zeytin, Erhan Merzifon, Hasan Onur, Mevlüt Akbaba, Alparslan Demiroğlu, Harun Alpözen, Doğukan Akyiğit, Emrullah Erol, Rüzgâr Necat Beyhan, Murat Selvi, Hasan Bulut, Yüksel Eroğlu, Maşallah Öksüz, Mehmet Yılmaz, Halil İbrahim Çolak, Mustafa Sarıçiçek, Zafer Ulusal, Abdullah Aslan, Muhammet Cabran, Ahmet Alış, Ahmet Kartal, Niyazi Çerkeşli, Çelebi Şaban, Hasan Ramadan, Nuh Turan, İsa Demir, Nizamettin Fazilet, İhsan Dayar, Tabip Gülalan, Şaban Ali Köse, Duran Temur, İbrahim Ş., Asım Akyel, Atilla Bagceci, Memduh Çakmak, Ziya Ada, Recep Yağmur, Necati İpekçi, Stevan Kokaji, Erkin Şeydanur, Selahattin Kanay, Hüseyin Hellaç, Soner Şimşek, Wendri ., Yücel Ulaşkın, Nurcan Kahraman, Büşra Hamamcı, Yücel Karadeniz, Sami Oflaz, Vahdettin Boğadur, Murat Özcan, Ceylan Öner, Ahmet Şahin, Güney Sarıkaya, Ali Diyapoğlu, Ahmet Rüştü Bayar, Bahadırhan Bıyıklı, Seyit Ahmet Aksu, Cihat Özoğul, Halil Kapan, Nurseven Baştürk, Mehmet Gül, Cengizhan Tetikişçi, Salih Demirkaya, Şahin Sesli, Ramazan Çalışkan, Şaban İmanlı, Harun Yılmaz, Gürbüz Bozkurt, Ahmet Çetin Genç ve ismini öğrenemediğimiz iki personel…
Personel Sıhhati ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) datalarına nazaran 2021 yılında en az 2170 personel çalışırken hayatını kaybetti. Bu çalışanların 260’ı yüksekten düşerek öldü. Sayıları konuşmak incitici lakin devam edelim. 2021 yılında her 10 günde 7 kere yüksekten düşerek ömrünü kaybeden bir emekçinin haberi gazetelerin kısa haberlerine husus oldu.
Lakin bu çalışanlardan biri olan Hikmet Sungur’u sakın unutmayalım. Zira o 77 yaşındaydı. 80’ine 3 yıl kalmıştı lakin çalışmak zorundaydı. Doğduğunda Türkiye çabucak hemen çok partili hayata geçmemişti. Menderes idam edildiğinde 16 yaşında genç bir emekçiydi. Uzun ve çileli bir ömrü oldu Hikmet Bey’in. Tembel olduğu için fakir değildi, yoksulluğu onun cürmü da değildi. 60 yıldan uzun mühlet çalıştı. 60 yıl çalışana tembel denir mi? Yaşamak için çalıştı, çalışırken öldü…
80’ine basmasına 3 yıl kalmıştı. Buna karşın çalışıyordu. Kayseri’de Melikgazi İlçesi’ndeki 14 katlı bir apartman inşaatında işe girmişti. bakılırsavi bekçilikti. İnşaatın karanlığında tahminen de asansör boşluğunu fark edememişti.
Buna ne diyelim? Kaza demeye lisanınız varıyor mu? Diyelim ki cinayet? bu biçimde kimi yargılayacak mahkemeler? 77 yaşındaki Hikmet Sungur’u çalışmaya zorlayan emeklilik sisteminin hiç mi hatası yok? Mahkemeler bu tertibi yargılayabilecek mi?
Emekli maaşları ortasında en yaygın meblağ 2 bin 500 TL. Konutunuzun olmadığını hayal edin. Bu enflasyonda 2 bin 500 TL ile yaşayabilmeniz mümkün mü? Kira ve faturaları ödeseniz, geri kalan parayla karnınızı doyurabilir misiniz? Tatil yapmak, ülkenizi gezmek hakkınızken, karnınızı bile doyuramıyorsunuz. Tok uyumanın yolu emekliyken iş aramaktan geçiyor. Şanslıysanız iş bulabilirsiniz, bahtınız yoksa açlıktan ya da soğuktan ölürsünüz. Milyonlarca emekli için tablo bu.
İSİG bilgilerine devam edelim. 2021 yılında 65 yaşın üstündeki 143 kişi çalışırken ömrünü kaybetti. Her biri birtakım gazetelerin kıyısında köşesinde haber oldu. Bu haberler kimi gazetelerin umurunda bile olmadı.
Lakin biz Hikmet Sungur’u unutmayalım. Şayet unutursak tablo epey daha vahim bir hal alacak. Zira emekli maaşlarına ivedilikle bir düzenleme yapılmazsa Hikmet Sungur’ların sayısı artacak.
İleri yaşlarındaki yurttaşlar toplumsal medyayı kullanamıyor, bu niçinle gündeme gelemiyorlar. Sistemimiz emeklilere gözlerini kapamış durumda. Onları görmüyoruz.
Pek demokrat da sayılmayız. Kendi sıkıntımızdan ötesi bizi pek ilgilendirmiyor. Hele ki gençler, bir de emeklilerin sıkıntılarıyla mı ilgilensin diyenleriniz olabilir. bu biçimde gençlere seslenelim; en kısa müddette emeklilik sisteminde esaslı bir ıslahat yapılmazsa bizleri nasıl bir emeklilik ömrü bekliyor sizce? Mevcut fiyat düzeyinde çalıştığımız müddette bir konut sahibi olabilecek miyiz? Pekala emekli ikramiyemizle mesken alabilecek miyiz? Dönebilecek köyümüz kaldı mı? bu biçimde acı bir soruyla bitirelim; bugünün işçileri olan bizleri nasıl bir vefat bekliyor sizce? Hikmet Sungur’u bu yüzden unutmayalım.
Şubat ayında çalışırken ömrünü kaybeden isimsiz işçilerin isimlerini da unutmayalım demek isterdim ancak hangi birini hatırlayalım… 106 isimsiz emekçi… Her gün 3 kişi… Hiç değilse isimlerini kayda geçiren İSİG’e teşekkür edelim!
Osman Güngör, Hayati Ömür Ercedoğan, Faruk Ehil, Mümin Sakin, Eshabil Keçe, Mustafa Hızır, İsa Çetinçakmak, Ercan Kala, Ahmet Şaşoğlu, Abdulkadir Onurlu, Hayri Altun, Gökhan Öztürk, Mehmet Buyruk, Emin Karanfil, Ümit Kurt, Kadir Ulama, Murat Bakan, Adil Dinler, Hanifi Öztürk, Mehmet Kızıltaş, Kenan Okurer, Jasim Waka, Uday Vehid, Majid Elseydi, Ahmed ., Ertan Erkan, Güngör Arslan, Ö.D., Şeyda Yazgan, Gülsüm Kuyar, Yılmaz Şahin, İsmail Karahan, Ahmet Yetiz, Sevinç Gökdağ, Pınar Zeytin, Erhan Merzifon, Hasan Onur, Mevlüt Akbaba, Alparslan Demiroğlu, Harun Alpözen, Doğukan Akyiğit, Emrullah Erol, Rüzgâr Necat Beyhan, Murat Selvi, Hasan Bulut, Yüksel Eroğlu, Maşallah Öksüz, Mehmet Yılmaz, Halil İbrahim Çolak, Mustafa Sarıçiçek, Zafer Ulusal, Abdullah Aslan, Muhammet Cabran, Ahmet Alış, Ahmet Kartal, Niyazi Çerkeşli, Çelebi Şaban, Hasan Ramadan, Nuh Turan, İsa Demir, Nizamettin Fazilet, İhsan Dayar, Tabip Gülalan, Şaban Ali Köse, Duran Temur, İbrahim Ş., Asım Akyel, Atilla Bagceci, Memduh Çakmak, Ziya Ada, Recep Yağmur, Necati İpekçi, Stevan Kokaji, Erkin Şeydanur, Selahattin Kanay, Hüseyin Hellaç, Soner Şimşek, Wendri ., Yücel Ulaşkın, Nurcan Kahraman, Büşra Hamamcı, Yücel Karadeniz, Sami Oflaz, Vahdettin Boğadur, Murat Özcan, Ceylan Öner, Ahmet Şahin, Güney Sarıkaya, Ali Diyapoğlu, Ahmet Rüştü Bayar, Bahadırhan Bıyıklı, Seyit Ahmet Aksu, Cihat Özoğul, Halil Kapan, Nurseven Baştürk, Mehmet Gül, Cengizhan Tetikişçi, Salih Demirkaya, Şahin Sesli, Ramazan Çalışkan, Şaban İmanlı, Harun Yılmaz, Gürbüz Bozkurt, Ahmet Çetin Genç ve ismini öğrenemediğimiz iki personel…