hayatın çabucak her alanında insanların maruz kaldığı plastiklerin beden üstündeki tesirlerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Son olarak İngiltere’de yapılan araştırma, yaşayan insanlardan alınan akciğer dokularında küçük plastik parçacıkları (mikroplastik) tespit edildiğini ortaya koydu.
“MİKROPLASTİKLERE GÜNLÜK HAYATIMIZDA MARUZ KALIYORUZ”
Mikroplastiklerin günlük hayatın her yerinde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli, “Mikroplastik ismi verilen polipropilenler günlük hayatımızda her yerde karşılaştığımız plastik unsurlardır. Yemek yediğimiz plastik kaplardan tutun, kullandığımız otomobilde ve jelatinlerde de bakılırsabiliriz. ötürüsıyla günlük hayatımızda bu unsurlara fazlaca fazla maruz kalmaktayız. Hava kirliliğinin ağır olduğu büyük kentlerde de görülüyor” dedi.
HASTALIKLARI TETİKLİYOR
“aslına bakarsanız 20 yıl evvel ortaya çıkan birtakım çalışmalarda akciğer kanseri sebebiyle ameliyat olmuş hastaların akciğer dokularında bu mikroplastik ismi verilen yabancı unsurları görmüştük” kelamlarını kullanan Yıldızeli, “Bu unsurlar bedenimize teneffüs yoluyla girdiğinde yaygın derecede tepki yapmaktadır. Buna bağlı olarak akciğerde kansere kadar yol açabilen çeşitli hastalıklar görmekteyiz. Astım, akciğer hastalığı üzere hastaları tetiklediğini görüyoruz” formunda konuştu.
“SİGARA İÇENLERDE KANSER, ASTIM ÜZERE HASTALIKLARA yol açar”
Yıldızeli, mikroplastiğin kansere de yol açtığını söz ederek, “Özellikle meslek hastalıklarında bu durumu görüyoruz. Hastalarımızda, nefes darlığı, antrenman kapasitelerinde düşme ve öksürük görülüyor. Bu çalışmayla bir arada meslek hastalığı olmayan bizim üzere olağan insanlarda da plastik hususların akciğerimize geldiğini gördük. Olağanda bir şeyi soluduğumuz vakit bunun akciğerlerimize kaçması ve aşağılara gitmesi mümkün. Fakat bizim daha aşağıda ufak dediğimiz damarsal seviyedeki yapılarımızda bile mikroplastikler görülebiliyor. Beden bunu parçalayamadığı için bu kansere kadar niye olur. Mikroplastikler sigara içenler üzere riskli gruptakilerde kanser, astım üzere hastalıklara yol açar” diye konuştu.
“HAVADAKİ PARTİKÜLLER TÜM BOYUTLARDA İNCELEMEYE ALINMALI”
Etraf Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise mikroplastiklere karşı alınması gereken tedbirleri deklare etti.
Öztürk, şu biçimde konuştu:
“Mikroplastik, 5 mikrometreden daha küçük partiküldür ve gözle görülmez. Mikroplastik tabiatta bozulmaz, senelerca bozulmadan kalır. Türkiye’de yaklaşık 350 noktada Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca hava kalitesi ve partikül hususlar izlenmektedir. Partikül hususların 10 mikrometre boyutundaki hususları izlenirken, artık 2,5 mikrometredeki tüm boyutlarda izlenmeye alınmalı. 2,5 mikrometredeki boyutu incelemeye aldığınız vakit kirleticileri tespit edebilirsiniz. Türkiye’de 350 noktada kirleticileri ölçen ve kirleticileri içerisindeki partikül hususları tespit ederseniz Londra’ya emsal biçimde havadaki mikroplastikleri tespit edilebilir, alınması gereken tedbirler de alınır.”
“ARITMA YAPILMAZSA HAVADA MİKROPLASTİK OLMA DURUMU CİDDİ”
Plastik tesisinde çalışanların mikroplastiğe daha fazla maruz kaldığını belirten Öztürk, “Tüm plastik üretim tesislerinde ileri kademe havalandırma, filtreleme yapılmalı. Orada çalışan insanların mikroplastiklere maruz kalması çok yüksek orandadır. Arıtma yapılmazsa, bizim de birçok plastik üreten kentlerimizde, soluduğumuz havada, mikroplastik olma durumu önemli biçimde kelam mevzusudur” sözlerini kullandı.
“MİKROPLASTİKLERE GÜNLÜK HAYATIMIZDA MARUZ KALIYORUZ”
Mikroplastiklerin günlük hayatın her yerinde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli, “Mikroplastik ismi verilen polipropilenler günlük hayatımızda her yerde karşılaştığımız plastik unsurlardır. Yemek yediğimiz plastik kaplardan tutun, kullandığımız otomobilde ve jelatinlerde de bakılırsabiliriz. ötürüsıyla günlük hayatımızda bu unsurlara fazlaca fazla maruz kalmaktayız. Hava kirliliğinin ağır olduğu büyük kentlerde de görülüyor” dedi.
HASTALIKLARI TETİKLİYOR
“aslına bakarsanız 20 yıl evvel ortaya çıkan birtakım çalışmalarda akciğer kanseri sebebiyle ameliyat olmuş hastaların akciğer dokularında bu mikroplastik ismi verilen yabancı unsurları görmüştük” kelamlarını kullanan Yıldızeli, “Bu unsurlar bedenimize teneffüs yoluyla girdiğinde yaygın derecede tepki yapmaktadır. Buna bağlı olarak akciğerde kansere kadar yol açabilen çeşitli hastalıklar görmekteyiz. Astım, akciğer hastalığı üzere hastaları tetiklediğini görüyoruz” formunda konuştu.
“SİGARA İÇENLERDE KANSER, ASTIM ÜZERE HASTALIKLARA yol açar”
Yıldızeli, mikroplastiğin kansere de yol açtığını söz ederek, “Özellikle meslek hastalıklarında bu durumu görüyoruz. Hastalarımızda, nefes darlığı, antrenman kapasitelerinde düşme ve öksürük görülüyor. Bu çalışmayla bir arada meslek hastalığı olmayan bizim üzere olağan insanlarda da plastik hususların akciğerimize geldiğini gördük. Olağanda bir şeyi soluduğumuz vakit bunun akciğerlerimize kaçması ve aşağılara gitmesi mümkün. Fakat bizim daha aşağıda ufak dediğimiz damarsal seviyedeki yapılarımızda bile mikroplastikler görülebiliyor. Beden bunu parçalayamadığı için bu kansere kadar niye olur. Mikroplastikler sigara içenler üzere riskli gruptakilerde kanser, astım üzere hastalıklara yol açar” diye konuştu.
“HAVADAKİ PARTİKÜLLER TÜM BOYUTLARDA İNCELEMEYE ALINMALI”
Etraf Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise mikroplastiklere karşı alınması gereken tedbirleri deklare etti.
Öztürk, şu biçimde konuştu:
“Mikroplastik, 5 mikrometreden daha küçük partiküldür ve gözle görülmez. Mikroplastik tabiatta bozulmaz, senelerca bozulmadan kalır. Türkiye’de yaklaşık 350 noktada Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca hava kalitesi ve partikül hususlar izlenmektedir. Partikül hususların 10 mikrometre boyutundaki hususları izlenirken, artık 2,5 mikrometredeki tüm boyutlarda izlenmeye alınmalı. 2,5 mikrometredeki boyutu incelemeye aldığınız vakit kirleticileri tespit edebilirsiniz. Türkiye’de 350 noktada kirleticileri ölçen ve kirleticileri içerisindeki partikül hususları tespit ederseniz Londra’ya emsal biçimde havadaki mikroplastikleri tespit edilebilir, alınması gereken tedbirler de alınır.”
“ARITMA YAPILMAZSA HAVADA MİKROPLASTİK OLMA DURUMU CİDDİ”
Plastik tesisinde çalışanların mikroplastiğe daha fazla maruz kaldığını belirten Öztürk, “Tüm plastik üretim tesislerinde ileri kademe havalandırma, filtreleme yapılmalı. Orada çalışan insanların mikroplastiklere maruz kalması çok yüksek orandadır. Arıtma yapılmazsa, bizim de birçok plastik üreten kentlerimizde, soluduğumuz havada, mikroplastik olma durumu önemli biçimde kelam mevzusudur” sözlerini kullandı.