ahmetbeyler
Active member
CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, Cemal Kaşıkçı belgesini Suudi Arabistan’a devretmeyi reddettiği için gözden çıkarıldığını tez etti.
İktidar cephesinde iki günü aşan dayanılmaz sessizlik dikkat cazibeli.
Artık yenisine gelelim.
Abdulhamit Gül’ün Kaşıkçı evrakı sonucu üzere benimsemediği öbür sıkıntı.
Gül’ün Bakanlık devrinde en hayli mesai harcadığı husus İnsan Hakları Aksiyon Planı oldu. Kameralar önüne her geçtiğinde de bunu ve buna bağlı seçim kanununu anlattı.
Hatırlatalım…
Geçen sene bu vakit içinder…
3 Mart 2021’de Abdulhamit Gül, Anadolu Ajansı’na İnsan Hakları Hareket Planı hakkında konuşur. Verdiği mülakatta; planın ortasında yer alan seçim maddesine özel yer açar.
“Seçim sistemi ve bu konularda atılacak adımlar, bir partinin iştiraki manasında değil, demokratik toplumun, demokrasinin güçlenmesine yönelik, ortak konsensüste, müzakere ve uzlaşmayla atılmalı” der.
Abdulhamit Gül 47 günde tam 12 demeç vererek hareket planını anlatır.
Takvim yaprakları 30 Nisan 2021’i gösterdiğinde Adalet Bakanlığı, İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda gerçekleştirilmesi öngörülenlere yönelik uygulama takvimini açıklar.
Bir yıl ortasında uygulanacak adımlar içinde “Siyasi partiler ve seçim mevzuatı gözden geçirilecek” hususu yer alır.
Üstelik Abdulhamit Gül öteki partilerle görüşme vurgusunun yanında seçim kanununda somut değişiklik çalışmasını da birinci dillendiren isimdir.
Bunun için daha eskiye gidelim.
9 Haziran 2020’de AA’ya konuşur.
Haberin spotunda “Adalet Bakanı Gül, bütün olarak seçim kanununun ele alınıp yeni bir kanun hazırlanmasının faydalı ve gerekli olduğunu düşündüğünü bildirdi” tabiri yer alır.
Altı gün daha sonra bundan evvelki seçim mevzuatında izlenen yolu delil olarak gösterir, “Seçim mevzuatına ‘AK Parti’ye nasıl yarar’ değil, demokrasi açısından baktık” der.
Ay bitmeden MHP ile ortak çalışma başlar.
Pekala ya daha sonra?
Birinci çalışmaya işaret eden, somut açıklamayla takvimi duyuran ve “diğer partiler ile görüşme” vurgusunu pekiştiren Abdulhamit Gül, seçim yasası kurula gelmeden iki buçuk ay evvel af talebinde bulunur.
Çünkü seçim yasası için bırakın muhalefeti, ittifak üyesi BBP’ye bile alan açılmaz.
Tüm bunları anlatmamın bir niçini var elbette.
Berat Albayrak’ın istifa kulisini, seçim kanununun birinci detaylarını ve kabinede en geç iki hafta ortasında hakikat çıkan tüm değişiklikleri evvelinde bu sayfalarda yazmamı sağlayan iktidar mensubu kaynağımdan aldığım cevaplar var.
CHP’li Erkek’in Kaşıkçı savını sorunca şu biçimde dedi:
“Doğru lakin Kaşıkçı kadar hissesi olan bir eşik daha var. Sayın Gül, yeni seçim yasasını birinci lisana getiren, kamuoyuyla birinci paylaşan ve ehemmiyetine en hayli vurgu yapan isimdir. Arşive bakıp denetim ettiğinizde beni yanıltmaz. Değişiklik görüşmeleri öncesi mevzuyu evladı üzere sahiplenmiş bir Bakan, son 6 ayda seçim maddesinden hiç bahsetmedi, dikkat etmiş miydiniz?”
söylemiş olduklerinin arşiv teyidini üstteki satırlarda okudunuz. Bu yüzdilk evvel o hatırlatmaları yaptım.
Bir şey daha söylemiş oldu:
“Başta seçim maddesine ait öbür partilerle görüşme önerisi olmak üzere kimi tavsiyeleri dikkate alınmadı. O da istifa etmedilk evvel aylarca seçim maddesine ait bir mülakat vermedi. Bu da bir tutum.”
Abdulhamit Gül’den Bekir Bozdağ’a geçişin bir diğer penceresini okudunuz.
İktidar cephesinde iki günü aşan dayanılmaz sessizlik dikkat cazibeli.
Artık yenisine gelelim.
Abdulhamit Gül’ün Kaşıkçı evrakı sonucu üzere benimsemediği öbür sıkıntı.
Gül’ün Bakanlık devrinde en hayli mesai harcadığı husus İnsan Hakları Aksiyon Planı oldu. Kameralar önüne her geçtiğinde de bunu ve buna bağlı seçim kanununu anlattı.
Hatırlatalım…
Geçen sene bu vakit içinder…
3 Mart 2021’de Abdulhamit Gül, Anadolu Ajansı’na İnsan Hakları Hareket Planı hakkında konuşur. Verdiği mülakatta; planın ortasında yer alan seçim maddesine özel yer açar.
“Seçim sistemi ve bu konularda atılacak adımlar, bir partinin iştiraki manasında değil, demokratik toplumun, demokrasinin güçlenmesine yönelik, ortak konsensüste, müzakere ve uzlaşmayla atılmalı” der.
Abdulhamit Gül 47 günde tam 12 demeç vererek hareket planını anlatır.
Takvim yaprakları 30 Nisan 2021’i gösterdiğinde Adalet Bakanlığı, İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda gerçekleştirilmesi öngörülenlere yönelik uygulama takvimini açıklar.
Bir yıl ortasında uygulanacak adımlar içinde “Siyasi partiler ve seçim mevzuatı gözden geçirilecek” hususu yer alır.
Üstelik Abdulhamit Gül öteki partilerle görüşme vurgusunun yanında seçim kanununda somut değişiklik çalışmasını da birinci dillendiren isimdir.
Bunun için daha eskiye gidelim.
9 Haziran 2020’de AA’ya konuşur.
Haberin spotunda “Adalet Bakanı Gül, bütün olarak seçim kanununun ele alınıp yeni bir kanun hazırlanmasının faydalı ve gerekli olduğunu düşündüğünü bildirdi” tabiri yer alır.
Altı gün daha sonra bundan evvelki seçim mevzuatında izlenen yolu delil olarak gösterir, “Seçim mevzuatına ‘AK Parti’ye nasıl yarar’ değil, demokrasi açısından baktık” der.
Ay bitmeden MHP ile ortak çalışma başlar.
Pekala ya daha sonra?
Birinci çalışmaya işaret eden, somut açıklamayla takvimi duyuran ve “diğer partiler ile görüşme” vurgusunu pekiştiren Abdulhamit Gül, seçim yasası kurula gelmeden iki buçuk ay evvel af talebinde bulunur.
Çünkü seçim yasası için bırakın muhalefeti, ittifak üyesi BBP’ye bile alan açılmaz.
Tüm bunları anlatmamın bir niçini var elbette.
Berat Albayrak’ın istifa kulisini, seçim kanununun birinci detaylarını ve kabinede en geç iki hafta ortasında hakikat çıkan tüm değişiklikleri evvelinde bu sayfalarda yazmamı sağlayan iktidar mensubu kaynağımdan aldığım cevaplar var.
CHP’li Erkek’in Kaşıkçı savını sorunca şu biçimde dedi:
“Doğru lakin Kaşıkçı kadar hissesi olan bir eşik daha var. Sayın Gül, yeni seçim yasasını birinci lisana getiren, kamuoyuyla birinci paylaşan ve ehemmiyetine en hayli vurgu yapan isimdir. Arşive bakıp denetim ettiğinizde beni yanıltmaz. Değişiklik görüşmeleri öncesi mevzuyu evladı üzere sahiplenmiş bir Bakan, son 6 ayda seçim maddesinden hiç bahsetmedi, dikkat etmiş miydiniz?”
söylemiş olduklerinin arşiv teyidini üstteki satırlarda okudunuz. Bu yüzdilk evvel o hatırlatmaları yaptım.
Bir şey daha söylemiş oldu:
“Başta seçim maddesine ait öbür partilerle görüşme önerisi olmak üzere kimi tavsiyeleri dikkate alınmadı. O da istifa etmedilk evvel aylarca seçim maddesine ait bir mülakat vermedi. Bu da bir tutum.”
Abdulhamit Gül’den Bekir Bozdağ’a geçişin bir diğer penceresini okudunuz.