ahmetbeyler
Active member
Habertürk müellifi, gazeteci Fatih Altaylı bugün kaleme aldığı “O konutları da 5 müteahhit mi yapacak!” isimli yazısında göçmen problemine değindi.
Altaylı, ülkenin ekonomik krizde olduğunu ve bugüne kadar gördüğü krizlerden daha ağır bir kriz bulunmasına, maddelerle epeyce fazla oynanmış bulunmasına ve devletin kurucu prensiplerine hayli bir hasar verilmiş bulunmasına karşın bunların hepsinin düzeltilebileceğini söylemiş oldu.
Altaylı sonrasındasında ise, “Bunların hiç biri için bağırmadım, yalvarmadım. Bir tek şey için yalvardım. Şu göçmen sorunu için. İçişleri Bakanlığı’nın verdiği sayılarla konuşsak bile 4 milyona yakın Suriyeli var. Resmi olarak. Afgan’ı, Iraklısı, Orta Asyalısı, Afrikalısı, oralısı buralısı toplamı 7 milyona yakın, tahminen aşkın, tertipli ya da sistemsiz göçmen” tabirlerini kullandı.
Ne ekonomik kriz ne makus idare bu ülkenin geleceğini yok etmeyeceğini tabir eden Altaylı, bu kadar göçmenin bir ülkenin geleceğini yok edeceğini, bunu bir beka sıkıntısı olduğunu söyleye söyleye lisanında tüy bittiğini söz etti. Altaylı ayrıyeten bunları söz ettiği için kendisinin faşistlikle ve ırkçılıkla suçlandığını belirtti.
“Sonunda toplumun, kelamda toplum başkanlarından daha evvel tehlikeyi görmesiyle artık herkes bu sıkıntıyı konuşmaya başladı” diyen Altaylı olaya evvel ‘politika üretmekten aciz muhalefet’in uyandığını çabucak sonrasında ise iktidarın da uyanmış üzere yaptığını söylemiş oldu.
‘Eski yöntem’
Göçmen problemini çözmenin en kolay yolunu, sorunu gündeme getirenleri içeri tıkarak iktidarın bulduğunu belirten Altaylı AKP için, “Sorundan kelam edenleri içeri tıkmak. Eski metottur. Bir orta Gülen Cemaati berbattır diyenleri içeri tıkıyorlardı, komplolarla” dedi.
Altaylı, Göç Yönetimi Başkanlığı’nın paylaştığı bilgileri de aktararak 2022 yılında 3.762.680 kayıtlı Suriyeli’nin Türkiye’de olduğunu ve bunun her yıl arttığını tabir etti.
‘Bana yalancı diyen, bana faşist diyen nerede?’
Altaylı yazısında daha evvel Nagehan Alçı ile yaşadığı Beyoğlu’ndaki göçmen sorunu polemiğine de atıfta bulundu. Altaylı, “Ben abartıyordum. Ben uyduruyordum. Ben sallıyordum. Ben faşisttim. Şıracının şahidi Beyoğlu Belediye Lideri idi. Beyoğlu’nda hiç göçmen falan yoktu. Beyoğlu kozmopolitti. Ben ne bilirdim ki, Beyoğlu’nu aslına bakarsan” diyerek Beyoğlu’na dair görüntülerin ortalıkta gezdiğini söylemiş oldu.
Altaylı kelamlarına şöyleki devam etti:
Daha evvel bu mevzuda polemiğe girdiği Nagehan Alçı’ya yüklenerek, “Peki İstanbul bayramı bu biçimde kutlarken, bana yalancı diyen, bana faşist diyen, Suriyeli falan yok, onlar kozmopolit diyen nerede? Nerede olacak, İmamoğlu ile birlikte Rize’de. İmamoğlu’nun fotoğraf epeyce şey anlatıyor aslında. Aşikâr ki, İmamoğlu da grubu gerçek kurmuş, Rize’ye pervaneli uçakla gitmiş. Değişik görüntü. Ancak grupta birtakım eksik bireyler var. Kimler olduğunu siz de iddia edersiniz. İnşallah tekrarki seyahate. Yoksa epey ayıp olur” dedi.
Altaylı, ülkenin ekonomik krizde olduğunu ve bugüne kadar gördüğü krizlerden daha ağır bir kriz bulunmasına, maddelerle epeyce fazla oynanmış bulunmasına ve devletin kurucu prensiplerine hayli bir hasar verilmiş bulunmasına karşın bunların hepsinin düzeltilebileceğini söylemiş oldu.
Altaylı sonrasındasında ise, “Bunların hiç biri için bağırmadım, yalvarmadım. Bir tek şey için yalvardım. Şu göçmen sorunu için. İçişleri Bakanlığı’nın verdiği sayılarla konuşsak bile 4 milyona yakın Suriyeli var. Resmi olarak. Afgan’ı, Iraklısı, Orta Asyalısı, Afrikalısı, oralısı buralısı toplamı 7 milyona yakın, tahminen aşkın, tertipli ya da sistemsiz göçmen” tabirlerini kullandı.
Ne ekonomik kriz ne makus idare bu ülkenin geleceğini yok etmeyeceğini tabir eden Altaylı, bu kadar göçmenin bir ülkenin geleceğini yok edeceğini, bunu bir beka sıkıntısı olduğunu söyleye söyleye lisanında tüy bittiğini söz etti. Altaylı ayrıyeten bunları söz ettiği için kendisinin faşistlikle ve ırkçılıkla suçlandığını belirtti.
“Sonunda toplumun, kelamda toplum başkanlarından daha evvel tehlikeyi görmesiyle artık herkes bu sıkıntıyı konuşmaya başladı” diyen Altaylı olaya evvel ‘politika üretmekten aciz muhalefet’in uyandığını çabucak sonrasında ise iktidarın da uyanmış üzere yaptığını söylemiş oldu.
‘Eski yöntem’
Göçmen problemini çözmenin en kolay yolunu, sorunu gündeme getirenleri içeri tıkarak iktidarın bulduğunu belirten Altaylı AKP için, “Sorundan kelam edenleri içeri tıkmak. Eski metottur. Bir orta Gülen Cemaati berbattır diyenleri içeri tıkıyorlardı, komplolarla” dedi.
Altaylı, Göç Yönetimi Başkanlığı’nın paylaştığı bilgileri de aktararak 2022 yılında 3.762.680 kayıtlı Suriyeli’nin Türkiye’de olduğunu ve bunun her yıl arttığını tabir etti.
‘Bana yalancı diyen, bana faşist diyen nerede?’
Altaylı yazısında daha evvel Nagehan Alçı ile yaşadığı Beyoğlu’ndaki göçmen sorunu polemiğine de atıfta bulundu. Altaylı, “Ben abartıyordum. Ben uyduruyordum. Ben sallıyordum. Ben faşisttim. Şıracının şahidi Beyoğlu Belediye Lideri idi. Beyoğlu’nda hiç göçmen falan yoktu. Beyoğlu kozmopolitti. Ben ne bilirdim ki, Beyoğlu’nu aslına bakarsan” diyerek Beyoğlu’na dair görüntülerin ortalıkta gezdiğini söylemiş oldu.
Altaylı kelamlarına şöyleki devam etti:
Daha evvel bu mevzuda polemiğe girdiği Nagehan Alçı’ya yüklenerek, “Peki İstanbul bayramı bu biçimde kutlarken, bana yalancı diyen, bana faşist diyen, Suriyeli falan yok, onlar kozmopolit diyen nerede? Nerede olacak, İmamoğlu ile birlikte Rize’de. İmamoğlu’nun fotoğraf epeyce şey anlatıyor aslında. Aşikâr ki, İmamoğlu da grubu gerçek kurmuş, Rize’ye pervaneli uçakla gitmiş. Değişik görüntü. Ancak grupta birtakım eksik bireyler var. Kimler olduğunu siz de iddia edersiniz. İnşallah tekrarki seyahate. Yoksa epey ayıp olur” dedi.