Eyüpsultan’da bir iş güvenliği firmasında, iş güvenliği uzmanı olarak çalışan Denizcan Kaygusuz ve asistan olarak çalışan Reyhan Yıldırım, işyeri içerisinde ortak kullanılan tuvalete, zımnî kamera koyarak çalışanların imgelerini kayıt altına aldığını argüman ettikleri, işyeri ortağı Onur A. hakkında hata duyurusunda bulundu.
Denizcan Kaygusuz’un 28 Aralık 2021 tarihinde savcılığa verdiği sözünde firmada 1 Nisan 2021 tarihinde işe başladığını, 23 Aralık’ta ise işten ayrıldığını söz ederek, “Bu kişi ofisin farklı yerlerine saklı kameralar yerleştirmiş. bu türlü ofis çalışanı bayanların imajlarını çekmektedir. Bu durumu işyerinde çalışırken fark etmiştim lakin somut kanıtım olmadığından müracaat yapamadım. Daha doğrusu işyerinde çalışırken imajların olduğu hafıza kartını almıştım. Fakat imajları geri yükleyebildiğim vakit gelip müracaatta bulundum. Bilinmeyen kamera kuran bu bireyden şikâyetçiyim. Manzaralarda şahsen şüphelinin bu düzenekleri yerleştirdiği görülmektedir” dedi.
“OFİS ÇALIŞANLARININ, SAKLI KAMERA DÜZENEKLERİYLE İMGELERİNİ ALDIĞINI TESPİT ETTİM”
Denizcan Kaygusuz, kabahat duyurusuna ait yaptığı açıklamada, “İş güvenliği uzmanı olarak, 1 Nisan tarihinde çalışmaya başlamış olduğum yerde, ortadan 6-7 ay geçtikten daha sonra ofis içerisinde yazıcı ile ilgili teçhizatı ararken, ofisin arşiv kısmında, küçük bir kutunun içerisinde zımnî bir kameralar olduğuna şahit oldum. İçerisinde bilinmeyen çekim yapıldığına dair kuşkularım vardı. Bununla alakalı arayış içerisine girdim. Ardından çalışmış olduğum yerin ortaklarından olan Onur A. bu işyerinde tuvalet kısmında bayanların, ofis çalışanlarının, zımnî kamera düzenekleriyle imgelerini aldığını tespit ettim. ondan sonrasındasında bu düzenekler içerisinde bulunan hafıza kartına ulaştım. Ulaştıktan daha sonra orada çalışan bayan arkadaşlarımıza ilettim bu hafıza kartını. Zira bir erkek olarak buna bakmamın etik olmadığını düşündüğüm için bayan arkadaşlara verdim. Tespitini yaptıktan daha sonra şahsında şahsen delilli bir biçimde kameraları yerleştirirken ki imgelerini savcılığa sunduk. Yaklaşık 4 ay oldu. Şu anda inceleme etabında. 4 ay olduğu için süreçle ilgili bir ilerleme kaydedemedik. Şu anda şirket açık kişi özgür bir biçimde dışarıda geziyor” tabirlerini kullandı.
“KENDİ ÖZEL KREM KUTULARINI DELEREK, TIRAŞ MAKİNESİNİ DELEREK BUNLARIN İÇİNE YERLEŞTİRMİŞ”
İşyerinden kısa müddetliğine asistan olarak çalıştığını söyleyen Reyhan Yıldırım ise açıklamasında, “Yeni ortakları var, yeni ortaklarıyla devam ediyor işine hiç bir şey olmamış üzere. beraberinde bizi arıyor şikayetten vazgeçmemizi istiyor. Kendisinin de beraberinde şikayet edeceğini bununla ilgili tehditvari konuşarak işte şu biçimde yapacağız bu biçimde yapacağız gibisinden konuşmalarda yine bizi taciz etmeye devam ediyor. Bununla ilgili hiç kimse hiç bir şey yapmıyor. Hepimiz başka ayrı şikayetlerde bulunduk. Açık manzaraları belirli olan arkadaşlarımız var. Hafıza kartından imgeler silinmiş ve biz bunları kendimiz açamıyoruz tabi doğal olarak. Yerleştirirken net bir biçimde kamerayı denetim ediyor, açısını denetim ediyor. Denetim ederken ki o kendi yüzü aslına bakarsan net bir biçimde muhakkak oluyor. Bizim birlikte çalıştığımız ofiste tuvalet ortaktı, bay bayan tek bir tuvaletimiz vardı. Oraya yerleştirmiş ve kendi özel krem kutularını delerek, işte çorapları delerek ya da tıraş makinesini delerek bunların içine yerleştirerek koymuş bunları. Geldik şikayetimizi yaptık. Sonuç bekliyoruz. Lakin kendisinin de dışarı da elini kolunu sallayarak hiç bir şey olmamış üzere, bizi aradığında da güya bu biçimde su içmiş, ekmek yemiş, bu çok olağan bir şeymiş üzere davranması artık kanımıza dokunuyor” dedi.
Denizcan Kaygusuz’un 28 Aralık 2021 tarihinde savcılığa verdiği sözünde firmada 1 Nisan 2021 tarihinde işe başladığını, 23 Aralık’ta ise işten ayrıldığını söz ederek, “Bu kişi ofisin farklı yerlerine saklı kameralar yerleştirmiş. bu türlü ofis çalışanı bayanların imajlarını çekmektedir. Bu durumu işyerinde çalışırken fark etmiştim lakin somut kanıtım olmadığından müracaat yapamadım. Daha doğrusu işyerinde çalışırken imajların olduğu hafıza kartını almıştım. Fakat imajları geri yükleyebildiğim vakit gelip müracaatta bulundum. Bilinmeyen kamera kuran bu bireyden şikâyetçiyim. Manzaralarda şahsen şüphelinin bu düzenekleri yerleştirdiği görülmektedir” dedi.
“OFİS ÇALIŞANLARININ, SAKLI KAMERA DÜZENEKLERİYLE İMGELERİNİ ALDIĞINI TESPİT ETTİM”
Denizcan Kaygusuz, kabahat duyurusuna ait yaptığı açıklamada, “İş güvenliği uzmanı olarak, 1 Nisan tarihinde çalışmaya başlamış olduğum yerde, ortadan 6-7 ay geçtikten daha sonra ofis içerisinde yazıcı ile ilgili teçhizatı ararken, ofisin arşiv kısmında, küçük bir kutunun içerisinde zımnî bir kameralar olduğuna şahit oldum. İçerisinde bilinmeyen çekim yapıldığına dair kuşkularım vardı. Bununla alakalı arayış içerisine girdim. Ardından çalışmış olduğum yerin ortaklarından olan Onur A. bu işyerinde tuvalet kısmında bayanların, ofis çalışanlarının, zımnî kamera düzenekleriyle imgelerini aldığını tespit ettim. ondan sonrasındasında bu düzenekler içerisinde bulunan hafıza kartına ulaştım. Ulaştıktan daha sonra orada çalışan bayan arkadaşlarımıza ilettim bu hafıza kartını. Zira bir erkek olarak buna bakmamın etik olmadığını düşündüğüm için bayan arkadaşlara verdim. Tespitini yaptıktan daha sonra şahsında şahsen delilli bir biçimde kameraları yerleştirirken ki imgelerini savcılığa sunduk. Yaklaşık 4 ay oldu. Şu anda inceleme etabında. 4 ay olduğu için süreçle ilgili bir ilerleme kaydedemedik. Şu anda şirket açık kişi özgür bir biçimde dışarıda geziyor” tabirlerini kullandı.
“KENDİ ÖZEL KREM KUTULARINI DELEREK, TIRAŞ MAKİNESİNİ DELEREK BUNLARIN İÇİNE YERLEŞTİRMİŞ”
İşyerinden kısa müddetliğine asistan olarak çalıştığını söyleyen Reyhan Yıldırım ise açıklamasında, “Yeni ortakları var, yeni ortaklarıyla devam ediyor işine hiç bir şey olmamış üzere. beraberinde bizi arıyor şikayetten vazgeçmemizi istiyor. Kendisinin de beraberinde şikayet edeceğini bununla ilgili tehditvari konuşarak işte şu biçimde yapacağız bu biçimde yapacağız gibisinden konuşmalarda yine bizi taciz etmeye devam ediyor. Bununla ilgili hiç kimse hiç bir şey yapmıyor. Hepimiz başka ayrı şikayetlerde bulunduk. Açık manzaraları belirli olan arkadaşlarımız var. Hafıza kartından imgeler silinmiş ve biz bunları kendimiz açamıyoruz tabi doğal olarak. Yerleştirirken net bir biçimde kamerayı denetim ediyor, açısını denetim ediyor. Denetim ederken ki o kendi yüzü aslına bakarsan net bir biçimde muhakkak oluyor. Bizim birlikte çalıştığımız ofiste tuvalet ortaktı, bay bayan tek bir tuvaletimiz vardı. Oraya yerleştirmiş ve kendi özel krem kutularını delerek, işte çorapları delerek ya da tıraş makinesini delerek bunların içine yerleştirerek koymuş bunları. Geldik şikayetimizi yaptık. Sonuç bekliyoruz. Lakin kendisinin de dışarı da elini kolunu sallayarak hiç bir şey olmamış üzere, bizi aradığında da güya bu biçimde su içmiş, ekmek yemiş, bu çok olağan bir şeymiş üzere davranması artık kanımıza dokunuyor” dedi.