ahmetbeyler
Active member
Devlet Lideri ünvanlıyla konuşmamıştır!..
İcraatın başı (eski sistemle başbakan) ünvanlıyla konuşmuşsa bile ayıp.
Kabul edilir değil…
AKP Genel Lideri kimliğiyle söylemiş olduyse haydi her neyse diyelim; tartışılır, konuşulur. Birinci iki şapkasını takarak aşağıdaki kelamları söylemiş olduyse durum üzücü biçimde Leman…
Hatta bunları söyleyerek ülkeye kötülük etmiştir diyeceğim fakat göze girmeye çalışan savcılar çabucak dava açar; bu sebeple söyleyemiyorum.
Artık diyeceksiniz ki; bizi 20 yıldır yöneten kişi ne dedi de sen bu cümleleri sarf ettin.
Dedi ki…
‘Son vakit içinderda bir şey daha çıktı hastanelerde şöyleki bu biçimde oluyor diye. Bakın yanlışlarımız olabilir. Bu devasa kent hastanelerini yapanlar kim? Hekimler az para aldığı için ayrılıyorlar kıymetli kardeşlerim samimi konuşuyorum dost acı söyler ancak gerçeği söyler bu hastaneleri inşa eden biziz. Bu hekimleri okutan yetiştiren bu devlet değil mi?
E? Bu devlet sizi okuttu yetiştirdi en çok maliyeti yüksek olan da sıhhattir. Fakat artık az para veriyormuş. Sordum en az alan ne alıyordur? 8 bin 9 bin, en yüksek alan 25 bin civarında. Buna karşın özel dal fazlaca daha yüksek verdiği için oralara kaçıp gidiyorlar mı? Açık konuşuyorum, açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni, bitiren hekimlerimizi buralarda istihdam ederiz buralarda onlarla devam ederiz.’
Kelamlarının tamamını aldım ki, yandaşları cümleleri cımbızlamışın demesin diye…
Bu ülkenin devlet lideri hekimlere giderseniz gidin ne haliniz görün diyor…
Akıl alır üzere değil!..
Kalın, ne derdiniz var, gelin konuşalım çözelim demiyor…
Giderseniz gidin diyor..
Ürkütücü…
Yerine yeni yetme tabipleri koyacaklarmış!..
100’den çok tıp fakültesi açtı; sayı galiba 111… Soruyorum o fakültelerde hekim yetiştiren kâfi hoca var mı?
Yok…
O fakültelerde okuyan öğrenciler kadavra görüyorlar mı?
Bahtı olan uzaktan!..
Erdoğan ülkeyi, her yere mantar üzere açtığı tıp fakültelerinde yetersiz eğitimle yetiştiren hekimlere teslim ediyor. Onlarla yoluna devam edeceğini sanıyor.
Uygun eğitimli uzman tabipler kaçıyor, Almanya’ya İngiltere’ye gidiyor…
Bu ülkenin devlet lideri varsın gitsinler diyor; diyebiliyor…
Vahim, birebir vakitte epey vahim.
Doğal devlet liderini hem de iktidar partisi genel lideri yaparsanız, bununla birlikte Türkiye’nin en büyük vilayetlerinde muhalefet partisi başkanı pozisyonuna düşürürseniz sonuç bu olur!
Kendi kendine bile muhalefet etme durumuna düşer.
Devlet lideri tabipler varsın gitsinler der mi?
Profesörler, doçentler, uzman tabipler; kolay mı yetişiyorlar?
Yarın mühendisler de varsın gitsin…
Hemşireler de…
Sıhhat çalışanları da…
Teknokratlar da…
Diplomatlar da…
Teknisyenler de…
Gidin derse sonumuz ne olur?
Ülkede AKP periyodunda bilgi, bilim aşağılandı, cehalet kutsandı. Liyakat değil, biat/itaat kriteri temel alındı.
Dün akşam akaryakıta, motorine bir daha artırım geldi. Bu kaçıncı artırım diyeceksiniz?
Size şunu söyleyeyim…
Akaryakıt her gün niye zamlanıyorsa, etin fiyatı her gün niye artıyorsa, dolar her geçen gün niye rekor kırıyorsa, ülkemiz her geçen saat niye yoksullaşıyorsa. Bilin ki hekimlerimiz da bu sebepten kaçıyor…
( parantez açmak yazının vazgeçilmezi mi oldu bilemiyorum. Yurt haricinde iş bulup giden tabipleri kınamayın. Erdoğan yerlerine bilmem ne üniversitesinde yarım yamalak okuttuğum hekimi koyarım , giderlerse gitsinler demiyor mu? Değerli olan kent hastanelerini yapmam demiyor mu? (yani inşaat) Beşere değil, betona değer verdiğinin altını çizmiyor mu? Biz daha ne konuşuyoruz? Parantezi hemen kapatmaz zorundayım. Yazı sarpa saracak!)
Konu uzun..
Uzanmaya gerek yok. Başlıkta anlattım sanıyorum; Erdoğan zihniyeti budur.
Yandaşlarının haricinde kimsenin kıymeti yok.
Giderlerse gitsinler…
İcraatın başı (eski sistemle başbakan) ünvanlıyla konuşmuşsa bile ayıp.
Kabul edilir değil…
AKP Genel Lideri kimliğiyle söylemiş olduyse haydi her neyse diyelim; tartışılır, konuşulur. Birinci iki şapkasını takarak aşağıdaki kelamları söylemiş olduyse durum üzücü biçimde Leman…
Hatta bunları söyleyerek ülkeye kötülük etmiştir diyeceğim fakat göze girmeye çalışan savcılar çabucak dava açar; bu sebeple söyleyemiyorum.
Artık diyeceksiniz ki; bizi 20 yıldır yöneten kişi ne dedi de sen bu cümleleri sarf ettin.
Dedi ki…
‘Son vakit içinderda bir şey daha çıktı hastanelerde şöyleki bu biçimde oluyor diye. Bakın yanlışlarımız olabilir. Bu devasa kent hastanelerini yapanlar kim? Hekimler az para aldığı için ayrılıyorlar kıymetli kardeşlerim samimi konuşuyorum dost acı söyler ancak gerçeği söyler bu hastaneleri inşa eden biziz. Bu hekimleri okutan yetiştiren bu devlet değil mi?
E? Bu devlet sizi okuttu yetiştirdi en çok maliyeti yüksek olan da sıhhattir. Fakat artık az para veriyormuş. Sordum en az alan ne alıyordur? 8 bin 9 bin, en yüksek alan 25 bin civarında. Buna karşın özel dal fazlaca daha yüksek verdiği için oralara kaçıp gidiyorlar mı? Açık konuşuyorum, açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni, bitiren hekimlerimizi buralarda istihdam ederiz buralarda onlarla devam ederiz.’
Kelamlarının tamamını aldım ki, yandaşları cümleleri cımbızlamışın demesin diye…
Bu ülkenin devlet lideri hekimlere giderseniz gidin ne haliniz görün diyor…
Akıl alır üzere değil!..
Kalın, ne derdiniz var, gelin konuşalım çözelim demiyor…
Giderseniz gidin diyor..
Ürkütücü…
Yerine yeni yetme tabipleri koyacaklarmış!..
100’den çok tıp fakültesi açtı; sayı galiba 111… Soruyorum o fakültelerde hekim yetiştiren kâfi hoca var mı?
Yok…
O fakültelerde okuyan öğrenciler kadavra görüyorlar mı?
Bahtı olan uzaktan!..
Erdoğan ülkeyi, her yere mantar üzere açtığı tıp fakültelerinde yetersiz eğitimle yetiştiren hekimlere teslim ediyor. Onlarla yoluna devam edeceğini sanıyor.
Uygun eğitimli uzman tabipler kaçıyor, Almanya’ya İngiltere’ye gidiyor…
Bu ülkenin devlet lideri varsın gitsinler diyor; diyebiliyor…
Vahim, birebir vakitte epey vahim.
Doğal devlet liderini hem de iktidar partisi genel lideri yaparsanız, bununla birlikte Türkiye’nin en büyük vilayetlerinde muhalefet partisi başkanı pozisyonuna düşürürseniz sonuç bu olur!
Kendi kendine bile muhalefet etme durumuna düşer.
Devlet lideri tabipler varsın gitsinler der mi?
Profesörler, doçentler, uzman tabipler; kolay mı yetişiyorlar?
Yarın mühendisler de varsın gitsin…
Hemşireler de…
Sıhhat çalışanları da…
Teknokratlar da…
Diplomatlar da…
Teknisyenler de…
Gidin derse sonumuz ne olur?
Ülkede AKP periyodunda bilgi, bilim aşağılandı, cehalet kutsandı. Liyakat değil, biat/itaat kriteri temel alındı.
Dün akşam akaryakıta, motorine bir daha artırım geldi. Bu kaçıncı artırım diyeceksiniz?
Size şunu söyleyeyim…
Akaryakıt her gün niye zamlanıyorsa, etin fiyatı her gün niye artıyorsa, dolar her geçen gün niye rekor kırıyorsa, ülkemiz her geçen saat niye yoksullaşıyorsa. Bilin ki hekimlerimiz da bu sebepten kaçıyor…
( parantez açmak yazının vazgeçilmezi mi oldu bilemiyorum. Yurt haricinde iş bulup giden tabipleri kınamayın. Erdoğan yerlerine bilmem ne üniversitesinde yarım yamalak okuttuğum hekimi koyarım , giderlerse gitsinler demiyor mu? Değerli olan kent hastanelerini yapmam demiyor mu? (yani inşaat) Beşere değil, betona değer verdiğinin altını çizmiyor mu? Biz daha ne konuşuyoruz? Parantezi hemen kapatmaz zorundayım. Yazı sarpa saracak!)
Konu uzun..
Uzanmaya gerek yok. Başlıkta anlattım sanıyorum; Erdoğan zihniyeti budur.
Yandaşlarının haricinde kimsenin kıymeti yok.
Giderlerse gitsinler…