ahmetbeyler
Active member
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Mushafı’nı Takdim ve Tanıtım Programı’nda konuştu. Erdoğan Avrupa ve Amerika’nın merkezde olduğunu belirttiği batı medeniyeti için “Batı medeniyeti dünyayı asıl sanatıyla, kültürüyle sinemasıyla dizisiyle müziğiyle fotoğrafıyla sporuyla, yani çağdaş tabirle yumuşak güç ögeleri denen içerik üretimiyle istila etmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonu’nda bugün yapılan İstanbul Mushafı’nı Takdim ve Tanıtım Programı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmasına Kadir gecesini tebrik ederek başlayan Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
Hepimizin bildiği üzere Kuran-ı Kerim’in birinci buyruğu ‘oku’ ayetidir. Oku ve yaz buyruğu, beşere bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine değerlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan rastgele bir kağıdın ayaklar altında olmasına istek göstermediğini hatırlıyoruz. Medeniyetimiz, kültürümüz, her çeşidiyle yazıyı işte bu biçimde bir yere koymaktadır. Geleceği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak zorundayız.
‘Batı medeniyeti dünyayı içerik üretimiyle istila etmiştir’
Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika medeniyetinin damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu sürecin elbette katliamdan köleliğe sömürüden istismara uzanan boyutları vardır. Batı medeniyeti dünyayı asıl sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, fotoğrafıyla, sporuyla, yani çağdaş tabirle yumuşak güç ögeleri denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Burada değişen teknolojinin bizatihi kendisiyle mühteviyatının ayrımını güzel yapmak gerekiyor. örneğin interneti ve toplumsal medyayı kullanmak her insanın hakkıdır. Lisanını ve iletilerini siz üretmiyorsanız, hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey sizi esir alan bir silaha dönüşür.
‘Dünya İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir dönemde’
Geçmişten ders çıkarmayan dünya bir daha ırkçılığın, İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir periyoda geçti. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme düzeyinde takviyelere ulaşmaları ıstırap ve dert verici.
olağan olarak yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek, iktisadımızı geliştirerek çabamızı sürdüreceğiz. Bunu yaparken asıl ara kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü edebiyatı, akademiyi medyayı sporu ihmal etmeyeceğiz. Bu anlayışla biz de ülkenin temel alt yapı eksiklerini karşıladıkça vaktimizi ve gücümüzü bu alana daha fazlaca vermeye başladık.
‘Birileri rahatsız olabilir’
Birileri rahatsız olabilir, varsın rahatsız olsun. Birileri rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziğe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniş bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle artık dünyaya açıldık.
Bilim insanlarımız, sanatkarlarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz milletlerarası seviyedeki çalışmalarıyla takdir topluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki Büyük Çamlıca Camii Konferans Salonu’nda bugün yapılan İstanbul Mushafı’nı Takdim ve Tanıtım Programı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmasına Kadir gecesini tebrik ederek başlayan Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
Hepimizin bildiği üzere Kuran-ı Kerim’in birinci buyruğu ‘oku’ ayetidir. Oku ve yaz buyruğu, beşere bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine değerlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan rastgele bir kağıdın ayaklar altında olmasına istek göstermediğini hatırlıyoruz. Medeniyetimiz, kültürümüz, her çeşidiyle yazıyı işte bu biçimde bir yere koymaktadır. Geleceği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak zorundayız.
‘Batı medeniyeti dünyayı içerik üretimiyle istila etmiştir’
Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika medeniyetinin damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu sürecin elbette katliamdan köleliğe sömürüden istismara uzanan boyutları vardır. Batı medeniyeti dünyayı asıl sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, fotoğrafıyla, sporuyla, yani çağdaş tabirle yumuşak güç ögeleri denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Burada değişen teknolojinin bizatihi kendisiyle mühteviyatının ayrımını güzel yapmak gerekiyor. örneğin interneti ve toplumsal medyayı kullanmak her insanın hakkıdır. Lisanını ve iletilerini siz üretmiyorsanız, hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey sizi esir alan bir silaha dönüşür.
‘Dünya İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir dönemde’
Geçmişten ders çıkarmayan dünya bir daha ırkçılığın, İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir periyoda geçti. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, tek başına iktidara gelme düzeyinde takviyelere ulaşmaları ıstırap ve dert verici.
olağan olarak yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek, iktisadımızı geliştirerek çabamızı sürdüreceğiz. Bunu yaparken asıl ara kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını, sanatı, kültürü edebiyatı, akademiyi medyayı sporu ihmal etmeyeceğiz. Bu anlayışla biz de ülkenin temel alt yapı eksiklerini karşıladıkça vaktimizi ve gücümüzü bu alana daha fazlaca vermeye başladık.
‘Birileri rahatsız olabilir’
Birileri rahatsız olabilir, varsın rahatsız olsun. Birileri rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziğe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniş bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle artık dünyaya açıldık.
Bilim insanlarımız, sanatkarlarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz milletlerarası seviyedeki çalışmalarıyla takdir topluyor.