Kırklarelili emekli öğretmen 75 yaşındaki Nihat Özge, çocukluk senelerında başlayan bisiklet tutkusundan 62 yıldır vazgeçmiyor.
Babasının 1960 yılında armağan aldığı bisikleti düşe kalka sürmeyi öğrenen Nihat Özge, tekrar da iki teker tutkusundan kopamadı.
Meslek ömründe misyon yaptığı okullara da bisikletiyle giden Özge, tutkusunu ömür biçimine dönüştürdü.
Özge, ilerleyen yaşına karşın günlük ömründe ulaşımını sağladığı bisikletle geziyor, günde ortalama 40 kilometre yol katediyor.
Yurt sonlarını da aşan tutkusuyla Avrupa’nın birfazlaca ülkesinde pedal çeviren Özge, AA muhabirine, babasının aldığı bisiklete birinci binişinde geçirdiği bir kaza niçiniyle bisiklet sevdasının bir tutkuya dönüştüğünü söylemiş oldu.
Bisikleti günlük hayatının bir modülü olarak kullandığını söz eden Özge, bisiklete olan sevgisinin her geçen gün arttığını kaydetti.
Bisiklet tutkusunun hayatını renklendirdiğini vurgulayan Özge, “Otomobil ehliyetim de var ama gariptir 40 yıldır ehliyetim bulunmasına karşın hala bir otomobil sahibi olamadım. Olamadım sözü yanlış temelinde, olmadım zira arabayı alırsam katiyetle bisiklet hayatıma ket vuracağını düşündüm. Yani o derece bir bisiklet tutkunu biriyim.” diye konuştu.
– Biroldukca Avrupa ülkesini bisikletle gezdi
Emekli olduktan daha sonra bisikletiyle yurt dışı seyahatlerine katıldığını anlatan Özge, 2014 yılında Ren Irmağı’nın doğduğu yerden Budapeşte’deki Estergon Kalesi’ne 1860 kilometrelik uzun bir bisiklet seyahati yaptığını kaydetti.
Çekya’nın başşehri Prag’dan 2015 yılında Paris’e gittiklerini belirten Özge, şu biçimde devam etti:
“Avrupa’da İspanya, Portekiz ve İngiltere hariç şimdi bütün Avrupa ülkelerini bisikletle dolaşma, görme ve seyahat etme bahtı elde ettik. Pandemi niçiniyle kent içerisinde 50 ve 60 kilometrelik tipler düzenlemekteyiz. 2011 yılında yaptığımız bir İzmir seyahatinde 4 günde vardık oraya, yani yaklaşık 500 kilometreyi 4 günde aldık. Yolda geçirdiğimiz birkaç kaza ile Türkiye’de bisiklet sürmenin, bisiklet sporu yapmanın hakikaten çok sıkıntı olduğunu fark ettim ancak buna karşın gayretimizi sürdürüyoruz. İnsanlara bisiklet külçeşidini aşılamaya çalışıyoruz. Birfazlaca bisiklet aktifliğine imza attık.”
Bisiklete binmenin sıhhat açısından epey faydalı olduğunu vurgulayan Özge, “75 yaşıma karşın günde 100 kilometre benim için pek fazla bir şey söz etmiyor. Çok kişi için büyük sayı üzere gözükse de yani bisiklete binmenin yaşı yok. Bisiklet günlük hayatımızın özellikle benim hayatımın hayli kıymetli bir kesimi.” tabirini kullandı.
Babasının 1960 yılında armağan aldığı bisikleti düşe kalka sürmeyi öğrenen Nihat Özge, tekrar da iki teker tutkusundan kopamadı.
Meslek ömründe misyon yaptığı okullara da bisikletiyle giden Özge, tutkusunu ömür biçimine dönüştürdü.
Özge, ilerleyen yaşına karşın günlük ömründe ulaşımını sağladığı bisikletle geziyor, günde ortalama 40 kilometre yol katediyor.
Yurt sonlarını da aşan tutkusuyla Avrupa’nın birfazlaca ülkesinde pedal çeviren Özge, AA muhabirine, babasının aldığı bisiklete birinci binişinde geçirdiği bir kaza niçiniyle bisiklet sevdasının bir tutkuya dönüştüğünü söylemiş oldu.
Bisikleti günlük hayatının bir modülü olarak kullandığını söz eden Özge, bisiklete olan sevgisinin her geçen gün arttığını kaydetti.
Bisiklet tutkusunun hayatını renklendirdiğini vurgulayan Özge, “Otomobil ehliyetim de var ama gariptir 40 yıldır ehliyetim bulunmasına karşın hala bir otomobil sahibi olamadım. Olamadım sözü yanlış temelinde, olmadım zira arabayı alırsam katiyetle bisiklet hayatıma ket vuracağını düşündüm. Yani o derece bir bisiklet tutkunu biriyim.” diye konuştu.
– Biroldukca Avrupa ülkesini bisikletle gezdi
Emekli olduktan daha sonra bisikletiyle yurt dışı seyahatlerine katıldığını anlatan Özge, 2014 yılında Ren Irmağı’nın doğduğu yerden Budapeşte’deki Estergon Kalesi’ne 1860 kilometrelik uzun bir bisiklet seyahati yaptığını kaydetti.
Çekya’nın başşehri Prag’dan 2015 yılında Paris’e gittiklerini belirten Özge, şu biçimde devam etti:
“Avrupa’da İspanya, Portekiz ve İngiltere hariç şimdi bütün Avrupa ülkelerini bisikletle dolaşma, görme ve seyahat etme bahtı elde ettik. Pandemi niçiniyle kent içerisinde 50 ve 60 kilometrelik tipler düzenlemekteyiz. 2011 yılında yaptığımız bir İzmir seyahatinde 4 günde vardık oraya, yani yaklaşık 500 kilometreyi 4 günde aldık. Yolda geçirdiğimiz birkaç kaza ile Türkiye’de bisiklet sürmenin, bisiklet sporu yapmanın hakikaten çok sıkıntı olduğunu fark ettim ancak buna karşın gayretimizi sürdürüyoruz. İnsanlara bisiklet külçeşidini aşılamaya çalışıyoruz. Birfazlaca bisiklet aktifliğine imza attık.”
Bisiklete binmenin sıhhat açısından epey faydalı olduğunu vurgulayan Özge, “75 yaşıma karşın günde 100 kilometre benim için pek fazla bir şey söz etmiyor. Çok kişi için büyük sayı üzere gözükse de yani bisiklete binmenin yaşı yok. Bisiklet günlük hayatımızın özellikle benim hayatımın hayli kıymetli bir kesimi.” tabirini kullandı.