İsrail-Hamas savaşında ateşkes Perşembe günü sona ererken, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın genel müdürü Cindy McCain, acıları dile getirmek için pozisyonunu kullanmadığı yönündeki iddialar üzerine iç kargaşayı ele almak üzere personeliyle sanal olarak bir araya geldi. Gazze’deki Filistinli sivil nüfusun
Dünyanın dört bir yanından toplanan personelin çoğu, onun kamuya açık ateşkes çağrısını reddetmesine öfkelendi ve onun görevden alınması yönünde artan çağrılar vardı. Toplantının Haberler ile paylaşılan bir videosunda, birkaç çalışan, Bayan McCain’i işgücünün endişelerine kulak vermediği için sert bir şekilde eleştiren ifadeleri okudu.
Toplantıda bulunmayan Filistinli personel adına Gazze’den konuşan bir kadın videoda, “Bizim için orada değildiniz, kusura bakmayın ama bizi hayal kırıklığına uğrattınız” diyor. “İhtiyacın boyutu göz önüne alındığında WFP’nin yanıtı yetersizdi ve hala da öyle. Çalışanlarınızın arasında kırdığınız güveni yeniden tesis etmek için Birleşmiş Milletler Gıda Ajansı’nın değerli başkanı olarak ne yapacaksınız?
Yardımcılar ayrıca Bayan McCain’i, 18 Kasım’da Halifax, Nova Scotia’da düzenlenen uluslararası güvenlik forumuna katılarak örgütün tarafsızlığını tehlikeye atmakla suçladı. Orada resmi BM sıfatıyla tanıtıldı ve İsrail’in eski başbakanı Ehud Barak’ın yanına oturdu. Merhum kocası Senatör John McCain’in adını taşıyan yıllık kamu hizmeti ödülü, “İsrail Halkına” takdim edildi.
Personelle yapılan toplantının görüntülerinde Bayan McCain görülebiliyor Kendisini savunuyor ve diğer BM teşkilatı liderleriyle İsrail-Hamas savaşında ateşkes çağrısında bulunan ortak bir mektup imzaladığını söylüyor.
Halifax Forum’a katılımıyla ilgili şunları söylüyor: “Kocamın mirasını her zaman destekleyeceğim. Bunu kimse benden alamaz.”
Dünya Gıda Programı yetkilileri yorum talebine yanıt vermedi. Ancak Birleşmiş Milletler sözcüsü Stéphane Dujarric Cuma günü gazetecilere Bayan McCain’i savundu ve onun “mükemmel bir iş” yaptığını ve BM liderliğinin tam desteğini aldığını söyledi.
Dujarric, “Hem onların liderliğinin hem de WFP’nin Gazze’deki çalışmasının örnek teşkil ettiğini düşünüyorum” dedi.
Bu hafta başında CBS’de Face the Nation’a verdiği röportajda Bayan McCain, Gazze’nin kıtlığın eşiğinde olduğunu ve “sadece korkunç olmadığını, aynı zamanda yayılacağını” söyledi.
7 Ekim Hamas terörist saldırısı ve İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri saldırısından bu yana, çatışmaya ilişkin gerilimler ve duygular devlet dairelerinde, üniversite kampüslerinde ve sanat ve kültür kurumlarında alevlendi. Bölünmenin her iki tarafındaki insanlar, görüşlerinin liderler tarafından onaylanmadığını veya her iki tarafa da destek verdikleri için cezalandırıldıklarını, taciz edildiklerini veya “iptal edildiklerini” hissettiklerini söyledi.
Birleşmiş Milletler de bir istisna değil: Diplomatlar ve yetkililer, belgelerde, konuşmalarda ve üst düzey yetkililerin yorumlarında dille ilgili gerilimlerin örgütü her düzeyde sarstığını söylüyor.
Bayan McCain, daha önce Roma’daki Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Ajanslarında Amerika büyükelçisi olarak görev yaptıktan sonra, bu yıl Genel Sekreter António Guterres tarafından dünya çapında 23.000’den fazla kişiye istihdam sağlayan Dünya Gıda Programının başkanlığına atandı.
Times’a konuşan programın çalışanları, iç meseleler hakkında konuşma yetkilerinin olmaması nedeniyle isimlerinin yayınlanmamasını istedi. Röportajlarda ve video toplantısında, Bayan McCain’i, İsrail askeri saldırısı sırasında su ve elektriğin kesildiği Gazze Şeridi’nde gıdayı silah olarak kullanmak nedeniyle İsrail’e karşı koymamakla suçladılar.
Üst düzey Dünya Gıda Programı yetkilileri, İsrail’in kuşatması, yakıt sıkıntısı ve Gazze’ye ulaşan yardımların yetersizliği nedeniyle Gazze’deki 2,2 milyon insanın açlığın eşiğinde olduğunu söyledi.
BM sözcüsü Bay Dujarric, programın, Filistinli mültecilerle ilgilenen kuruluş UNRWA’dan sonra Gazze’deki sivillere temel gıda, tahıl ve yardım dağıtımında en aktif ikinci BM kurumu olduğunu söyledi.
Bayan McCain toplantıyı düzenlediğinde programın Ürdün’deki ofislerindeki çalışanlar bunu boykot etti. Diğerleri sembolik bir grev düzenlediler çünkü röportajlarda söyledikleri gibi, Bayan McCain’in savunmacı, kavgacı davrandığına ve endişelerini dinlemediğine inanıyorlardı.
Örneğin, personel Bayan McCain’i, Gazze’de öldürülen 110 BM personeli için tüm BM kurumları ve onların karargâh başkanları tarafından gözlemlenen küresel saygı duruşuna katılmadığı için eleştirdi; bu, bir yılda öldürülen en yüksek personel sayısıydı. Bu yılki çatışmalarda öldürülen örgütün geçmişi.
Birçok WFP çalışanı, toplantıyı, öfkelerini dindirmeyen ancak onun kovulması gerektiğine dair inançlarını güçlendiren, hasar kontrolüne yönelik gecikmiş bir girişim olarak nitelendirdi.
Personel, Bayan McCain’i Birleşmiş Milletler’in insani değerlerini ve tarafsızlık talimatlarını “desteklemeye ve saygı göstermeye” ve platformunu Gazze’de “insani ateşkes savunuculuğunu” güçlendirmek için kullanmaya çağıran ve toplam 2.000’den fazla imzanın bulunduğu iki kamuya açık dilekçe dağıttı. ve açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasını önlemek için WFP’nin nüfuzunu kullanmak.”
Çalışanlar ayrıca Times tarafından elde edilen e-postaları Birleşmiş Milletler Etik Ofisi’ne yazarak Halifax etkinliğine katılımlarının uygun olup olmadığının ve politika ve yönergelere uygun olup olmadığının incelenmesini talep etti.
Dünyanın dört bir yanından toplanan personelin çoğu, onun kamuya açık ateşkes çağrısını reddetmesine öfkelendi ve onun görevden alınması yönünde artan çağrılar vardı. Toplantının Haberler ile paylaşılan bir videosunda, birkaç çalışan, Bayan McCain’i işgücünün endişelerine kulak vermediği için sert bir şekilde eleştiren ifadeleri okudu.
Toplantıda bulunmayan Filistinli personel adına Gazze’den konuşan bir kadın videoda, “Bizim için orada değildiniz, kusura bakmayın ama bizi hayal kırıklığına uğrattınız” diyor. “İhtiyacın boyutu göz önüne alındığında WFP’nin yanıtı yetersizdi ve hala da öyle. Çalışanlarınızın arasında kırdığınız güveni yeniden tesis etmek için Birleşmiş Milletler Gıda Ajansı’nın değerli başkanı olarak ne yapacaksınız?
Yardımcılar ayrıca Bayan McCain’i, 18 Kasım’da Halifax, Nova Scotia’da düzenlenen uluslararası güvenlik forumuna katılarak örgütün tarafsızlığını tehlikeye atmakla suçladı. Orada resmi BM sıfatıyla tanıtıldı ve İsrail’in eski başbakanı Ehud Barak’ın yanına oturdu. Merhum kocası Senatör John McCain’in adını taşıyan yıllık kamu hizmeti ödülü, “İsrail Halkına” takdim edildi.
Personelle yapılan toplantının görüntülerinde Bayan McCain görülebiliyor Kendisini savunuyor ve diğer BM teşkilatı liderleriyle İsrail-Hamas savaşında ateşkes çağrısında bulunan ortak bir mektup imzaladığını söylüyor.
Halifax Forum’a katılımıyla ilgili şunları söylüyor: “Kocamın mirasını her zaman destekleyeceğim. Bunu kimse benden alamaz.”
Dünya Gıda Programı yetkilileri yorum talebine yanıt vermedi. Ancak Birleşmiş Milletler sözcüsü Stéphane Dujarric Cuma günü gazetecilere Bayan McCain’i savundu ve onun “mükemmel bir iş” yaptığını ve BM liderliğinin tam desteğini aldığını söyledi.
Dujarric, “Hem onların liderliğinin hem de WFP’nin Gazze’deki çalışmasının örnek teşkil ettiğini düşünüyorum” dedi.
Bu hafta başında CBS’de Face the Nation’a verdiği röportajda Bayan McCain, Gazze’nin kıtlığın eşiğinde olduğunu ve “sadece korkunç olmadığını, aynı zamanda yayılacağını” söyledi.
7 Ekim Hamas terörist saldırısı ve İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri saldırısından bu yana, çatışmaya ilişkin gerilimler ve duygular devlet dairelerinde, üniversite kampüslerinde ve sanat ve kültür kurumlarında alevlendi. Bölünmenin her iki tarafındaki insanlar, görüşlerinin liderler tarafından onaylanmadığını veya her iki tarafa da destek verdikleri için cezalandırıldıklarını, taciz edildiklerini veya “iptal edildiklerini” hissettiklerini söyledi.
Birleşmiş Milletler de bir istisna değil: Diplomatlar ve yetkililer, belgelerde, konuşmalarda ve üst düzey yetkililerin yorumlarında dille ilgili gerilimlerin örgütü her düzeyde sarstığını söylüyor.
Bayan McCain, daha önce Roma’daki Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Ajanslarında Amerika büyükelçisi olarak görev yaptıktan sonra, bu yıl Genel Sekreter António Guterres tarafından dünya çapında 23.000’den fazla kişiye istihdam sağlayan Dünya Gıda Programının başkanlığına atandı.
Times’a konuşan programın çalışanları, iç meseleler hakkında konuşma yetkilerinin olmaması nedeniyle isimlerinin yayınlanmamasını istedi. Röportajlarda ve video toplantısında, Bayan McCain’i, İsrail askeri saldırısı sırasında su ve elektriğin kesildiği Gazze Şeridi’nde gıdayı silah olarak kullanmak nedeniyle İsrail’e karşı koymamakla suçladılar.
Üst düzey Dünya Gıda Programı yetkilileri, İsrail’in kuşatması, yakıt sıkıntısı ve Gazze’ye ulaşan yardımların yetersizliği nedeniyle Gazze’deki 2,2 milyon insanın açlığın eşiğinde olduğunu söyledi.
BM sözcüsü Bay Dujarric, programın, Filistinli mültecilerle ilgilenen kuruluş UNRWA’dan sonra Gazze’deki sivillere temel gıda, tahıl ve yardım dağıtımında en aktif ikinci BM kurumu olduğunu söyledi.
Bayan McCain toplantıyı düzenlediğinde programın Ürdün’deki ofislerindeki çalışanlar bunu boykot etti. Diğerleri sembolik bir grev düzenlediler çünkü röportajlarda söyledikleri gibi, Bayan McCain’in savunmacı, kavgacı davrandığına ve endişelerini dinlemediğine inanıyorlardı.
Örneğin, personel Bayan McCain’i, Gazze’de öldürülen 110 BM personeli için tüm BM kurumları ve onların karargâh başkanları tarafından gözlemlenen küresel saygı duruşuna katılmadığı için eleştirdi; bu, bir yılda öldürülen en yüksek personel sayısıydı. Bu yılki çatışmalarda öldürülen örgütün geçmişi.
Birçok WFP çalışanı, toplantıyı, öfkelerini dindirmeyen ancak onun kovulması gerektiğine dair inançlarını güçlendiren, hasar kontrolüne yönelik gecikmiş bir girişim olarak nitelendirdi.
Personel, Bayan McCain’i Birleşmiş Milletler’in insani değerlerini ve tarafsızlık talimatlarını “desteklemeye ve saygı göstermeye” ve platformunu Gazze’de “insani ateşkes savunuculuğunu” güçlendirmek için kullanmaya çağıran ve toplam 2.000’den fazla imzanın bulunduğu iki kamuya açık dilekçe dağıttı. ve açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasını önlemek için WFP’nin nüfuzunu kullanmak.”
Çalışanlar ayrıca Times tarafından elde edilen e-postaları Birleşmiş Milletler Etik Ofisi’ne yazarak Halifax etkinliğine katılımlarının uygun olup olmadığının ve politika ve yönergelere uygun olup olmadığının incelenmesini talep etti.