ahmetbeyler
Active member
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lideri Devlet Bahçeli, toplumsal medya platformu Twitter üzerinden paylaşımlarda bulundu.
Bahçeli açıklamalarında şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’miz niyeti bulanık, meşrebi buruşuk, sıkıntısı buhran çıkarmak olan müflis odaklar eliyle karanlık bir ortama sürüklenmek, arbede ve düzensizlik iklimine sokulmak istenmektedir. Kaldı ki dış tazyik ve telkinlerin refakatiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okunmaktadır.
Sayın İçişleri Bakanımızın ve İçişleri Bakanlığımızın amaç alınması, saat 11 randevusuyla bakanlık etrafına yığınak yapılması vaka-ı adiyeden bir olay halinde görülemeyecektir. Bu pis bir kumpas, sıradan bir tezgah, küstah bir tertip ve beyhude bir çırpınıştır.
Şu hususu herkes bilmelidir: Türkiye’nin terörle çabayı yurt ortasında ve yurt haricinde kararlılıkla ve kahramanca icra ettiği bir devirde ulusal güvenliğimizi müdafaa, ulusal bekamızı koruma eden kurum ve kuruluşların iğrenç polemiklerin içine çekilmesi alçak bir komplodur.
Türkiye’nin terör kamburundan kurtulması için insanüstü bir gayret sarfeden devlet ve siyaset adamlarımızı, tıpkı terör örgütlerinin ağzıyla gaye tahtasına koyanlar tarih huzurunda büyük bir vebalin altındadır. Hiç kimse terbiyesizlik yapmasın, herkes sonunu ve yerini bilsin.
Başta İçişleri Bakanımız olmak üzere terörle çabayı inançla, imanla ve iradeyle yürüten kim var ise milletimizin takviyesi sonuna kadar arkalarındadır. Bu saygın isimlere kim ya da kimler hakarete yeltenmişse hepsini birden şiddetle kınadığımız ve kınayacağımız emsalsizdır.
İçişleri Bakanımızın ismi Süleyman Soylu’dur. Bakanlık önünde pespaye manzaralar eşliğinde magandalık yapanlar, anarşist sistemlere müracaat edenler ateşle oynayan provokatörlerdir. Türk milleti Soylu duruşu da bilmekte, lekeli ve gölgeli müfterileri de görmektedir.
Biz her insanın ederini de, masrafını de, ciğerini de yeterli biliriz. Sudan sebeplerle, fuzuli polemiklerle, sipariş gayelerle Türk devletine cephe açıp terör örgütlerinin ümidi olanlara bu aziz vatanı heba ve heder ettirmeyiz”
Ne olmuştu?
Zafer Partisi Genel Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, dün kendisi hakkında, ‘hayvandan aşağıdır’, ‘soros çocuğu’ ve ‘operasyon çocuğu’ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yüzleşmek için bugün saat 11.00’de İçişleri Bakanlığı’nın önüne tek başına gideceğini duyurmuştu.
Özdağ, bugün sabah saat 10.40’ta TBMM’nin Dikmen Kapısına gelmişti. Özdağ, buradan İçişleri Bakanlığı’nın protokol kapısına yürümek istemiş lakin polis, Özdağ’a pürüz olmuştu.
Özdağ, bunun üzerine açıklama yapmış ve şunları söylemişti:
“Bugün Süleyman Soylu’ya meydan okuyarak, ‘İçişleri Bakanlığı önüne geleceğimi’ söylemiş oldum ve Soylu’ya davette bulundum. Soylu, korkma. Sen Karadeniz oğlusun, uşağısın Of’luyum diyorsun. Ben Ofluların yavuz olduğunu bilirim. Fakat sen Oflu değil, kofluymuşsun. Sen korktun kardeşim. Ya ben tek başıma yürüyorum. Ümit Özdağ’dan bu kadar mı korkuyorsun?
Bana karşı yapmış olduğun teşebbüslerin senelerdan beri farkında değil miyim? Teröristleri izletmen gereken adamları, benim peşime takmadın mı? Birfazlaca insanın peşine taktığın üzere… Yemek yediğim restoranlardan visa kartı ödemelerimi toplatmadın mı?
Süleyman senden korkan senin üzere olsun. Sen kriminal bir adamsın bu bakılırsavin bittiği vakit sen tutuklanacaksın kardeşim bunun sen de farkındasın sen Cumhuriyet tarihinin en büyük kriminalisin. Haydi er mi yaman beyefendi mi yaman. Bundan daha sonra seninle Süleyman, bu iş ikimizden birisi ölene kadar devam edecek. Ya sen özür dilersin, milletin önünde ya da bu hengame sonuna kadar devam eder.
Ama provakasyonları hiç deneme her provokasyon teşebbüsünü ağzından içeri tıkarım senin. Süleyman Soylu’nun bir korkak olduğunu bütün Türkiye gördü, bütün dünya gördü. Ümit Özdağ’ın karşısına çıkamadı”
Bahçeli açıklamalarında şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’miz niyeti bulanık, meşrebi buruşuk, sıkıntısı buhran çıkarmak olan müflis odaklar eliyle karanlık bir ortama sürüklenmek, arbede ve düzensizlik iklimine sokulmak istenmektedir. Kaldı ki dış tazyik ve telkinlerin refakatiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okunmaktadır.
Sayın İçişleri Bakanımızın ve İçişleri Bakanlığımızın amaç alınması, saat 11 randevusuyla bakanlık etrafına yığınak yapılması vaka-ı adiyeden bir olay halinde görülemeyecektir. Bu pis bir kumpas, sıradan bir tezgah, küstah bir tertip ve beyhude bir çırpınıştır.
Şu hususu herkes bilmelidir: Türkiye’nin terörle çabayı yurt ortasında ve yurt haricinde kararlılıkla ve kahramanca icra ettiği bir devirde ulusal güvenliğimizi müdafaa, ulusal bekamızı koruma eden kurum ve kuruluşların iğrenç polemiklerin içine çekilmesi alçak bir komplodur.
Türkiye’nin terör kamburundan kurtulması için insanüstü bir gayret sarfeden devlet ve siyaset adamlarımızı, tıpkı terör örgütlerinin ağzıyla gaye tahtasına koyanlar tarih huzurunda büyük bir vebalin altındadır. Hiç kimse terbiyesizlik yapmasın, herkes sonunu ve yerini bilsin.
Başta İçişleri Bakanımız olmak üzere terörle çabayı inançla, imanla ve iradeyle yürüten kim var ise milletimizin takviyesi sonuna kadar arkalarındadır. Bu saygın isimlere kim ya da kimler hakarete yeltenmişse hepsini birden şiddetle kınadığımız ve kınayacağımız emsalsizdır.
İçişleri Bakanımızın ismi Süleyman Soylu’dur. Bakanlık önünde pespaye manzaralar eşliğinde magandalık yapanlar, anarşist sistemlere müracaat edenler ateşle oynayan provokatörlerdir. Türk milleti Soylu duruşu da bilmekte, lekeli ve gölgeli müfterileri de görmektedir.
Biz her insanın ederini de, masrafını de, ciğerini de yeterli biliriz. Sudan sebeplerle, fuzuli polemiklerle, sipariş gayelerle Türk devletine cephe açıp terör örgütlerinin ümidi olanlara bu aziz vatanı heba ve heder ettirmeyiz”
Ne olmuştu?
Zafer Partisi Genel Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, dün kendisi hakkında, ‘hayvandan aşağıdır’, ‘soros çocuğu’ ve ‘operasyon çocuğu’ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yüzleşmek için bugün saat 11.00’de İçişleri Bakanlığı’nın önüne tek başına gideceğini duyurmuştu.
Özdağ, bugün sabah saat 10.40’ta TBMM’nin Dikmen Kapısına gelmişti. Özdağ, buradan İçişleri Bakanlığı’nın protokol kapısına yürümek istemiş lakin polis, Özdağ’a pürüz olmuştu.
Özdağ, bunun üzerine açıklama yapmış ve şunları söylemişti:
“Bugün Süleyman Soylu’ya meydan okuyarak, ‘İçişleri Bakanlığı önüne geleceğimi’ söylemiş oldum ve Soylu’ya davette bulundum. Soylu, korkma. Sen Karadeniz oğlusun, uşağısın Of’luyum diyorsun. Ben Ofluların yavuz olduğunu bilirim. Fakat sen Oflu değil, kofluymuşsun. Sen korktun kardeşim. Ya ben tek başıma yürüyorum. Ümit Özdağ’dan bu kadar mı korkuyorsun?
Bana karşı yapmış olduğun teşebbüslerin senelerdan beri farkında değil miyim? Teröristleri izletmen gereken adamları, benim peşime takmadın mı? Birfazlaca insanın peşine taktığın üzere… Yemek yediğim restoranlardan visa kartı ödemelerimi toplatmadın mı?
Süleyman senden korkan senin üzere olsun. Sen kriminal bir adamsın bu bakılırsavin bittiği vakit sen tutuklanacaksın kardeşim bunun sen de farkındasın sen Cumhuriyet tarihinin en büyük kriminalisin. Haydi er mi yaman beyefendi mi yaman. Bundan daha sonra seninle Süleyman, bu iş ikimizden birisi ölene kadar devam edecek. Ya sen özür dilersin, milletin önünde ya da bu hengame sonuna kadar devam eder.
Ama provakasyonları hiç deneme her provokasyon teşebbüsünü ağzından içeri tıkarım senin. Süleyman Soylu’nun bir korkak olduğunu bütün Türkiye gördü, bütün dünya gördü. Ümit Özdağ’ın karşısına çıkamadı”