Anayasa Mahkemesi (AYM), MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun, MHP MYK üyesi ve genel lider başdanışmanı olarak bakılırsav yaptığı 2011’de, periyodun Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik “Kaddafi’den ödül alabilmek için çadırının kapısında bekleyen başbakan, bugün Kaddafi’nin muhaliflerini desteklemek üzere Amerika’nın posta beygiri üzere ha teğe Dışişleri Bakanını gönderiyor” eleştirisi niçiniyle tazminata mahkûm edilmesini hak ihlali saydı.
Kararda, söz özgürlüğü vurgusu yapıldı. “Posta beygiri” tabirinin rahatsız edici olduğunun kabul edilebileceği belirtilen kararda, “Demokratik bir toplumun zarurî temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi, bireyin özgüveni için gerekli temel kaidelerden birini teşkil eden tabir özgürlüğü, yalnızca kabul bakılırsan yahut zararsız veyahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil, hem de kırıcı, şok edici yahut rahatsız edici olanlar için de geçerli. Seçmenlerini temsil eden, onların taleplerini ve fikirlerini politik alana aktaran ve çıkarlarını savunan seçilmiş kimseler için tabir özgürlüğünün bilhassa kıymetli olduğu açık” denildi.
YÜKSEK MAHKEME’DE ‘TARAFSIZLIK’ İKİLEMİ
AYM’nin, bir davada, davalı pozisyonunda bulunan kişinin eşinin, davanın temyiz incelemesinde vazife yapması ve davalı lehine verilen kararda imzasının bulunması niçiniyle yapılan müracaatta “tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edilmediğine” hükmetmesi dikkat çekti. Kararda, yargılamanın, temyiz incelemesi kararı değil, bir üst konseye taşınmasıyla sonuçlandığı aktarılarak “Yargılamanın kararınu etkileyen rastgele bir taraflılık durumunun kelam konusu olmadığı belirlenmiştir” denildi. AYM üyesi Selahaddin Menteş ise karara muhalif kaldı.
Kararda, söz özgürlüğü vurgusu yapıldı. “Posta beygiri” tabirinin rahatsız edici olduğunun kabul edilebileceği belirtilen kararda, “Demokratik bir toplumun zarurî temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi, bireyin özgüveni için gerekli temel kaidelerden birini teşkil eden tabir özgürlüğü, yalnızca kabul bakılırsan yahut zararsız veyahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil, hem de kırıcı, şok edici yahut rahatsız edici olanlar için de geçerli. Seçmenlerini temsil eden, onların taleplerini ve fikirlerini politik alana aktaran ve çıkarlarını savunan seçilmiş kimseler için tabir özgürlüğünün bilhassa kıymetli olduğu açık” denildi.
YÜKSEK MAHKEME’DE ‘TARAFSIZLIK’ İKİLEMİ
AYM’nin, bir davada, davalı pozisyonunda bulunan kişinin eşinin, davanın temyiz incelemesinde vazife yapması ve davalı lehine verilen kararda imzasının bulunması niçiniyle yapılan müracaatta “tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edilmediğine” hükmetmesi dikkat çekti. Kararda, yargılamanın, temyiz incelemesi kararı değil, bir üst konseye taşınmasıyla sonuçlandığı aktarılarak “Yargılamanın kararınu etkileyen rastgele bir taraflılık durumunun kelam konusu olmadığı belirlenmiştir” denildi. AYM üyesi Selahaddin Menteş ise karara muhalif kaldı.