ahmetbeyler
Active member
ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Ekim BM Günü ve BM Teşkilatı’nın kuruluşunun 77. yıl dönümü ötürüsıyla ileti yayımladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin BM’nin barışı muhafaza operasyonlarına iştirak ettiğini, barış için Arabuluculuk ve Medeniyetler İttifakı üzere teşebbüslerin liderliğini yürüttüğünü, Gebze’de bulunan BM Teknoloji Bankası ve öteki çalışmalarla BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma gündeminin hayata geçirilmesine dayanak olduğunu anımsattı.
BM genel bütçesine en çok katkı sağlayan birinci 20 ülkeden biri olmanın yanı sıra İstanbul’un bir BM merkezi haline getirilmesine yönelik çalışmalar çerçevesinde çeşitli BM kuruluş ve ajanslarının bölgesel merkezlerine de İstanbul’da mesken sahipliği yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dış siyasetimizin temel evvelarinden biri olan insani diplomasi, ülkemizin BM çatısı altında da aktif rol oynadığı alanlar içinde bulunuyor. Ulusal gelire oranla dünyada en çok insani yardım yapan ülke olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Milletlerarası toplumun sorumlu bir mensubu olarak bölgemizde ve ötesinde istikrarın korunmasına ve çatışmaların önüne geçilmesine yönelik gayretlere öncülük ediyoruz. BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres ile iş birliği ortasında yürüttüğümüz ağır çabalar sonucunda Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasına liderlik ettik. İstanbul Mutabakatı kapsamında bugüne kadar 8 milyon tonu aşkın tahıl ve gibisi eserin sevk edilmesini sağladık. Sevkiyatın kesintiye uğramadan sürdürülmesine yönelik diplomatik temaslarımıza ağır bir biçimde devam ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, global barış ve huzuru tehdit eden İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılıkla çabada farkındalık oluşturmanın uğraşında olduklarını vurguladı.
15 Mart’ın BM Genel Heyeti tarafınca Memleketler arası İslamofobi ile Uğraş Günü ilan edilmesine de önderlik ederek bu tarafta kıymetli bir adım attıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Nefret ikliminin toplumsal barışı zehirlememesi için hem BM tabanında birebir vakitte ikili planda uğraşlarımızı sürdüreceğiz. Her gün binlerce temizin canına mâl olan krizlerin tahlilinde ve sürdürebilir kalkınmanın sağlanmasında BM’nin daha aktif rol alması gerektiği açıktır. Bunun yolu da BM Güvenlik Konseyi’nin temsilde adalet unsuruna bakılırsa reforme edilmesinden geçmektedir. Daha demokratik, şeffaf, aktif ve hesap verebilir bir Güvenlik Kurulu memleketler arası toplumun ortak beklentisidir. Üye devletlerin tamamının eşit biçimde temsil edildiği ve milletlerarası toplumun ortak iradesini yansıtan BM Genel Heyeti da kesinlikle güçlendirilmelidir. Türkiye, BM’nin, BM’nin temsil ettiği kıymetlerin ve BM faaliyetlerinin kuvvetli bir destekçisi ve savunucusu olmaya devam edecektir. Bu kanılarla ülkemizin de kurucu üyeleri içinde yer aldığı Birleşmiş Milletler’in 77’inci kuruluş yıldönümünü kutluyor, BM’nin çalışmalarının global barış, istikrar ve iyiliğe katkı sağlamasını temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin BM’nin barışı muhafaza operasyonlarına iştirak ettiğini, barış için Arabuluculuk ve Medeniyetler İttifakı üzere teşebbüslerin liderliğini yürüttüğünü, Gebze’de bulunan BM Teknoloji Bankası ve öteki çalışmalarla BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma gündeminin hayata geçirilmesine dayanak olduğunu anımsattı.
BM genel bütçesine en çok katkı sağlayan birinci 20 ülkeden biri olmanın yanı sıra İstanbul’un bir BM merkezi haline getirilmesine yönelik çalışmalar çerçevesinde çeşitli BM kuruluş ve ajanslarının bölgesel merkezlerine de İstanbul’da mesken sahipliği yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dış siyasetimizin temel evvelarinden biri olan insani diplomasi, ülkemizin BM çatısı altında da aktif rol oynadığı alanlar içinde bulunuyor. Ulusal gelire oranla dünyada en çok insani yardım yapan ülke olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Milletlerarası toplumun sorumlu bir mensubu olarak bölgemizde ve ötesinde istikrarın korunmasına ve çatışmaların önüne geçilmesine yönelik gayretlere öncülük ediyoruz. BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres ile iş birliği ortasında yürüttüğümüz ağır çabalar sonucunda Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasına liderlik ettik. İstanbul Mutabakatı kapsamında bugüne kadar 8 milyon tonu aşkın tahıl ve gibisi eserin sevk edilmesini sağladık. Sevkiyatın kesintiye uğramadan sürdürülmesine yönelik diplomatik temaslarımıza ağır bir biçimde devam ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, global barış ve huzuru tehdit eden İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılıkla çabada farkındalık oluşturmanın uğraşında olduklarını vurguladı.
15 Mart’ın BM Genel Heyeti tarafınca Memleketler arası İslamofobi ile Uğraş Günü ilan edilmesine de önderlik ederek bu tarafta kıymetli bir adım attıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Nefret ikliminin toplumsal barışı zehirlememesi için hem BM tabanında birebir vakitte ikili planda uğraşlarımızı sürdüreceğiz. Her gün binlerce temizin canına mâl olan krizlerin tahlilinde ve sürdürebilir kalkınmanın sağlanmasında BM’nin daha aktif rol alması gerektiği açıktır. Bunun yolu da BM Güvenlik Konseyi’nin temsilde adalet unsuruna bakılırsa reforme edilmesinden geçmektedir. Daha demokratik, şeffaf, aktif ve hesap verebilir bir Güvenlik Kurulu memleketler arası toplumun ortak beklentisidir. Üye devletlerin tamamının eşit biçimde temsil edildiği ve milletlerarası toplumun ortak iradesini yansıtan BM Genel Heyeti da kesinlikle güçlendirilmelidir. Türkiye, BM’nin, BM’nin temsil ettiği kıymetlerin ve BM faaliyetlerinin kuvvetli bir destekçisi ve savunucusu olmaya devam edecektir. Bu kanılarla ülkemizin de kurucu üyeleri içinde yer aldığı Birleşmiş Milletler’in 77’inci kuruluş yıldönümünü kutluyor, BM’nin çalışmalarının global barış, istikrar ve iyiliğe katkı sağlamasını temenni ediyorum.”