Tıp dünyasındaki tüm araştırmalar uzunca senelerdan bu yana kanser başta olmak üzere tüm hastalıklardan korunmak için bağışıklık sisteminin kıymetli olduğunu ortaya koyuyor. Bilhassa son periyotta Covid-19 pandemisinde hem virüsten korunmak birebir vakitte hastalığı daha yavaşça geçirmek için en kıymetli etkenin kuvvetli bağışıklık sistemi olduğu da uzmanlar tarafınca çoğunlukla vurgulanıyor. Bağışıklık sistemi zayıfladığında bedenimizin tüm virüs, bakteri ve mantarlara karşı açık hale geldiğine dikkat çeken Acıbadem Kocaeli Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Saime Selin Cengiz, çocuklarda kuvvetli bir “savunma kalkanı” oluşturabilmek için yapılması gerekenleri 7 başlık altında topluyor.
Bağışıklık sistemini özetlemek gerekirse “bir canlıdaki hastalıklara karşı savunma düzeneğini oluşturan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden, bedeni yabancı ve ziyanlı hususlardan koruyan karmaşık bir sistem” olarak tanımlayan Dyt. Saime Selin Cengiz, “Vücudu hastalıklara karşı koruyan bir savunma kalkanı olan bağışıklık sistemi, doğum ile birlikte etkin hale gelir. Zayıf bağışıklık sistemi yetişkinlerde olduğu üzere çocuklarda da hastalıklara davetiye çıkarabiliyor” dedi.
Bağışıklığı güçlendirmenin ve enfeksiyonlara karşı dirençli olmanın en kıymetli kuralının beslenme olduğuna işaret eden Dyt. Saime Selin Cengiz, “Bebekler, anniçin ve anne sütünden aldığı faktörlerle bu savunma sistemine sahip olarak doğar. Ama vakit ortasında sistemsiz beslenme, etrafımızdaki toksinler, uykusuzluk bu savunma sisteminin zayıflamasına yol açar. Bedenimizi bakteriler, virüsler, mantarlar üzere mikroorganizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi güçsüzleştiğinde enfeksiyonlara karşı muhafazasız kalır. Yanlış beslenme, şeker, sigara (pasif içicilik de dahil), etraf ve hava kirliliği bu sistemin zayıflamasına yol açar” diye konuştu.
“Uyku sırasında, bilhassa karanlıkta melatonin hormonu salgılanır. Bu hormonun salgılanması bağışıklık sisteminin güçlenmesinde değerli bir role sahiptir ve bununla birlikte hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar. Uyku sırasında çocuğun çalışmayan kasları da çalışarak güç depoları yenilenir. Çocuklar uyurken beyinleri çalışır ve gelişir. Uyanıkken oyunda öğrendiği ayrıntıları uyku sırasında organize ederek beynine kaydeder. bu biçimdece beyinde nöronlar ortası bağlar oluşur ve güçlenir.”
3. Kahvaltıyı atlamayın
Güne kahvaltı ile başlamanın zihinsel performansı artırmasının yanı sıra istikrarlı ve kaliteli beslenme açısından da kıymetli olduğuna dikkat çeken Dyt Saime Selin Cengiz, “Dengeli ve kaliteli beslenmenin birinci kuralı; öğünleri tam yapmak ve en değerlisi de kahvaltıyı atlamamaktır. Kahvaltıyı atlamak , daha sonraki öğünleri ne kadar güçlü ve sağlıklı yapsak da kâfi olmuyor. Kâfi doygunluk sağlanmadığı üzere biroldukça besin ögesi de eksik kalabiliyor” dedi.
4. Omega-3’ü ihmal etmeyin
Başta balık başta olmak üzere; ceviz, badem ve fındık üzere kuruyemişler tertipli tüketilmeli. Bu besinlerin içeriğindeki omega-3 bağışıklığımızı muhafazada, enfeksiyonların daha fazla ilerlemesini engellemede ve çocukların beyin gelişmenini desteklemede pek kıymetli rol oynuyor.
5. Zerzevat ve meyve tüketimini artırın
Sebzeler varlıklı C vitamini ve antioksidan içerikleri bakımından bağışıklık sistemi için gerekli besinlerden. Vitamin, mineral ve antioksidanlardan en uygun biçimde faydalanmak için çiğ zerzevat tüketilmeli. A ve C vitamini açısından kırmızı lahana, soğan, havuç, turp üzere sebzeler salatalara eklenebilir. Zerzevat sevmiyorsa çocuğunuza zerzevatları değişik formlarda tabak süsleme prosedürü olarak sunabilirsiniz. Antioksidan ve vitamince varlıklı meyveler de orta öğün olabilir. Farklı renkteki meyveler daha çeşitli vitamin – mineral ve antioksidan alımı sağlıyor.
6. Ellerini tertipli ve sık yıkamasını sağlayın
Çocuklarda el hijyeninin bağışıklık sistemini güçlendirmede değerli bir etken. Ellerin tertipli ve sık yıkanması biroldukca enfeksiyon hastalığından muhafazada kıymetli bir rol oynuyor. Bu niçinle de bilhassa gün içerisinde ve okuldan geldiğinde ellerin yıkanmasının kıymetini çocuklara anlatmak gerekiyor.
7. Propolis bağışıklığı güçlendirir
Arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları epeyce kuvvetli antioksidan ve antimikrobiyal tesirlere doğal bir arı eseri olan propolisin virüs ve bakterileri yok ederek bedenin hastalıklarla savaşmasına yardımcı olduğunu anlatan Dyt. Saime Selin Cengiz, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Çocuklar kreş, okul üzere kalabalık ortamlarda maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hastalanıyor. Propolis sistemli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak antibiyotik kullanması da azalır. Ayrıyeten bilimsel çalışmalar da propolisin teneffüs sistemi rahatsızlıklarında, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda, mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu ve kansere karşı tesir ettiğini gösteriyor.”
Bağışıklık sistemini özetlemek gerekirse “bir canlıdaki hastalıklara karşı savunma düzeneğini oluşturan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden, bedeni yabancı ve ziyanlı hususlardan koruyan karmaşık bir sistem” olarak tanımlayan Dyt. Saime Selin Cengiz, “Vücudu hastalıklara karşı koruyan bir savunma kalkanı olan bağışıklık sistemi, doğum ile birlikte etkin hale gelir. Zayıf bağışıklık sistemi yetişkinlerde olduğu üzere çocuklarda da hastalıklara davetiye çıkarabiliyor” dedi.
Bağışıklığı güçlendirmenin ve enfeksiyonlara karşı dirençli olmanın en kıymetli kuralının beslenme olduğuna işaret eden Dyt. Saime Selin Cengiz, “Bebekler, anniçin ve anne sütünden aldığı faktörlerle bu savunma sistemine sahip olarak doğar. Ama vakit ortasında sistemsiz beslenme, etrafımızdaki toksinler, uykusuzluk bu savunma sisteminin zayıflamasına yol açar. Bedenimizi bakteriler, virüsler, mantarlar üzere mikroorganizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi güçsüzleştiğinde enfeksiyonlara karşı muhafazasız kalır. Yanlış beslenme, şeker, sigara (pasif içicilik de dahil), etraf ve hava kirliliği bu sistemin zayıflamasına yol açar” diye konuştu.
1. Uyku kuvvetli bağışıklığın anahtarı
“Uyku sırasında, bilhassa karanlıkta melatonin hormonu salgılanır. Bu hormonun salgılanması bağışıklık sisteminin güçlenmesinde değerli bir role sahiptir ve bununla birlikte hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar. Uyku sırasında çocuğun çalışmayan kasları da çalışarak güç depoları yenilenir. Çocuklar uyurken beyinleri çalışır ve gelişir. Uyanıkken oyunda öğrendiği ayrıntıları uyku sırasında organize ederek beynine kaydeder. bu biçimdece beyinde nöronlar ortası bağlar oluşur ve güçlenir.”
2. Günlük D vitamini almalarını sağlayın
3. Kahvaltıyı atlamayın
Güne kahvaltı ile başlamanın zihinsel performansı artırmasının yanı sıra istikrarlı ve kaliteli beslenme açısından da kıymetli olduğuna dikkat çeken Dyt Saime Selin Cengiz, “Dengeli ve kaliteli beslenmenin birinci kuralı; öğünleri tam yapmak ve en değerlisi de kahvaltıyı atlamamaktır. Kahvaltıyı atlamak , daha sonraki öğünleri ne kadar güçlü ve sağlıklı yapsak da kâfi olmuyor. Kâfi doygunluk sağlanmadığı üzere biroldukça besin ögesi de eksik kalabiliyor” dedi.
4. Omega-3’ü ihmal etmeyin
Başta balık başta olmak üzere; ceviz, badem ve fındık üzere kuruyemişler tertipli tüketilmeli. Bu besinlerin içeriğindeki omega-3 bağışıklığımızı muhafazada, enfeksiyonların daha fazla ilerlemesini engellemede ve çocukların beyin gelişmenini desteklemede pek kıymetli rol oynuyor.
5. Zerzevat ve meyve tüketimini artırın
Sebzeler varlıklı C vitamini ve antioksidan içerikleri bakımından bağışıklık sistemi için gerekli besinlerden. Vitamin, mineral ve antioksidanlardan en uygun biçimde faydalanmak için çiğ zerzevat tüketilmeli. A ve C vitamini açısından kırmızı lahana, soğan, havuç, turp üzere sebzeler salatalara eklenebilir. Zerzevat sevmiyorsa çocuğunuza zerzevatları değişik formlarda tabak süsleme prosedürü olarak sunabilirsiniz. Antioksidan ve vitamince varlıklı meyveler de orta öğün olabilir. Farklı renkteki meyveler daha çeşitli vitamin – mineral ve antioksidan alımı sağlıyor.
6. Ellerini tertipli ve sık yıkamasını sağlayın
Çocuklarda el hijyeninin bağışıklık sistemini güçlendirmede değerli bir etken. Ellerin tertipli ve sık yıkanması biroldukca enfeksiyon hastalığından muhafazada kıymetli bir rol oynuyor. Bu niçinle de bilhassa gün içerisinde ve okuldan geldiğinde ellerin yıkanmasının kıymetini çocuklara anlatmak gerekiyor.
7. Propolis bağışıklığı güçlendirir
Arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları epeyce kuvvetli antioksidan ve antimikrobiyal tesirlere doğal bir arı eseri olan propolisin virüs ve bakterileri yok ederek bedenin hastalıklarla savaşmasına yardımcı olduğunu anlatan Dyt. Saime Selin Cengiz, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Çocuklar kreş, okul üzere kalabalık ortamlarda maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hastalanıyor. Propolis sistemli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak antibiyotik kullanması da azalır. Ayrıyeten bilimsel çalışmalar da propolisin teneffüs sistemi rahatsızlıklarında, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda, mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu ve kansere karşı tesir ettiğini gösteriyor.”