ahmetbeyler
Active member
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor-Toto Teşkilat Başkanlığı’nın Spor Toto reklamları ismi altında vurgun yaptığını deklare etti.
CHP’li Karabat, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda “Spor Toto reklamı ismi altında yandaş müteahhitler varlıklı ediliyor” dedi.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na dikkat çeken Karabat, reklam masraflarıyla servet transferlerinin kamufle edildiğini tabir etti.
Karabat’ın açıklamaları şöyleki:
“AKP için kamu kurumları nedir” diye soracak olursak “Sadece rant” yanıtını alırız. Başta kamu bankaları olmak üzere yapılan vurgunları dokümanlarıyla ortaya koymaya devam ediyoruz. Artık sıra Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda.
Sayıştay’ın 2020 raporlarına baktığımızda bakanlığın özel gelir olarak tahsil ettiği 1 milyar 653 milyon 446 bin TL’nin gayesi haricinde kullandığını görüyoruz. Gelir olarak kaydedilmesi gereken paranın nereye harcandığı meçhul.
Gençlik ve Spor Bakanlığı deyince, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na bilhassa değinmemiz gerekiyor. Spor Toto, reklam bedeli altında 2013-2019 içinde 5.8 milyar TL’lik harcama yaptı. Bunun ne emelle harcandığını epeyce yeterli biliyoruz.
Reklam sarfiyatı ile kamufle edilen aslında bir servet transferi. Diğer AKP’li belediyelerin elindeki spor tesisleri olmak üzere Saray’a yakın mecralara kaynak aktarılıyor. Spor Toto reklamı ismi altında yandaş müteahhitler güçlü ediliyor.
7 yılda yaklaşık 6 milyarlık “reklam” harcanması hakkında Sayıştay, “Farklı ödemeler içinde makul bir istikrar ya da ödeme ile reklam faaliyeti içinde rasyonel bir bağlantı yahut orantı bulunmadı” tespitini yapıyor.
Burada kaynakların adil dağıtılmadığı da kelam konusu. Spor federasyonlarına ödenen reklam bedellerinde büyük farklılıklar var. Lakin yalnızca federasyonlar içinde değil, kulüpler içinde da bir uçurum var.
Aynı ligde gayret eden, birebir seyirci kapasitesine sahip kulüplere farklı kaynaklar aktarılıyor. niye? Zira AKP spora da siyaset soktu. Tribünlerinde kendisine biat etmeyen kulüpleri cezalandırıyor.
Bazı kent kulüplerine aldığı oy oranına bakılırsa Spor Toto üzerinden kaynak aktarıyor. Kulüp idareleri AKP’li takımlardan oluşuyor. AKP’li belediyeler de bunu kendi propagandalarında kullanıyor. Taraftarlar da bunun farkında.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, daha evvel Spor Toto’nun başındaydı. Yandaşlara kaynak aktarma tertibini en âlâ bilen kişi kendisi.
Sadece Spor Toto değil, bakanlığa bağlı yurtlarda da rantçılık işliyor. Yurtlarda hizmet veren kantin, kuaför, kırtasiyeci üzere küçük işletmelerin seçiminde politikler rol oynuyor.
Yurt binalarının kiralanmasında objektif kriterler yok. Binalar neye bakılırsa seçiliyor ve kira bedelleri neye nazaran belirleniyor? Sayıştay raporlarında belirtilen ve mevzuata muhalif eksiklikler var.
Kiralık yurt binaları da başka bir rant sistemini oluşturuyor. Şunu hayli uygun biliyoruz. Bir AKP’li iş insanı binasını Gençlik ve Spor Bakanlığı’na kiralayarak büyük hasılatlar elde ediyor.
Bakanlığa bağlı yerlerin kiralarında tahsilatlarda aksamalar oluyor. Bunların takibi yapılmıyor. Birtakım kulüpler ve belediyeler kiralar üzerinden kollanıyor. Bakanlığın yapması gereken kontroller bilerek yapılmıyor.
Kamu ihale kanununa açıkça karşıt biçimde ihaleler yapılıyor. Pazarlık metodu ile ihale edilen şahıslar var ve bunlar daima AKP’ye yakın isimler. Bu firmaların seçiminde hangi kriterler var, bilinmiyor.
Sonuçta AKP spor üzerinden yarattığı on milyarlarca liralık vurgun nizamı ile Türkiye’de gençlerin barınma meselesini çözmüyor, sporun gelişmesine pürüz oluyor. Çok yakında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın belgeleri tek tek açılacak!
CHP’li Karabat, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda “Spor Toto reklamı ismi altında yandaş müteahhitler varlıklı ediliyor” dedi.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na dikkat çeken Karabat, reklam masraflarıyla servet transferlerinin kamufle edildiğini tabir etti.
Karabat’ın açıklamaları şöyleki:
“AKP için kamu kurumları nedir” diye soracak olursak “Sadece rant” yanıtını alırız. Başta kamu bankaları olmak üzere yapılan vurgunları dokümanlarıyla ortaya koymaya devam ediyoruz. Artık sıra Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda.
Sayıştay’ın 2020 raporlarına baktığımızda bakanlığın özel gelir olarak tahsil ettiği 1 milyar 653 milyon 446 bin TL’nin gayesi haricinde kullandığını görüyoruz. Gelir olarak kaydedilmesi gereken paranın nereye harcandığı meçhul.
Gençlik ve Spor Bakanlığı deyince, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na bilhassa değinmemiz gerekiyor. Spor Toto, reklam bedeli altında 2013-2019 içinde 5.8 milyar TL’lik harcama yaptı. Bunun ne emelle harcandığını epeyce yeterli biliyoruz.
Reklam sarfiyatı ile kamufle edilen aslında bir servet transferi. Diğer AKP’li belediyelerin elindeki spor tesisleri olmak üzere Saray’a yakın mecralara kaynak aktarılıyor. Spor Toto reklamı ismi altında yandaş müteahhitler güçlü ediliyor.
7 yılda yaklaşık 6 milyarlık “reklam” harcanması hakkında Sayıştay, “Farklı ödemeler içinde makul bir istikrar ya da ödeme ile reklam faaliyeti içinde rasyonel bir bağlantı yahut orantı bulunmadı” tespitini yapıyor.
Burada kaynakların adil dağıtılmadığı da kelam konusu. Spor federasyonlarına ödenen reklam bedellerinde büyük farklılıklar var. Lakin yalnızca federasyonlar içinde değil, kulüpler içinde da bir uçurum var.
Aynı ligde gayret eden, birebir seyirci kapasitesine sahip kulüplere farklı kaynaklar aktarılıyor. niye? Zira AKP spora da siyaset soktu. Tribünlerinde kendisine biat etmeyen kulüpleri cezalandırıyor.
Bazı kent kulüplerine aldığı oy oranına bakılırsa Spor Toto üzerinden kaynak aktarıyor. Kulüp idareleri AKP’li takımlardan oluşuyor. AKP’li belediyeler de bunu kendi propagandalarında kullanıyor. Taraftarlar da bunun farkında.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, daha evvel Spor Toto’nun başındaydı. Yandaşlara kaynak aktarma tertibini en âlâ bilen kişi kendisi.
Sadece Spor Toto değil, bakanlığa bağlı yurtlarda da rantçılık işliyor. Yurtlarda hizmet veren kantin, kuaför, kırtasiyeci üzere küçük işletmelerin seçiminde politikler rol oynuyor.
Yurt binalarının kiralanmasında objektif kriterler yok. Binalar neye bakılırsa seçiliyor ve kira bedelleri neye nazaran belirleniyor? Sayıştay raporlarında belirtilen ve mevzuata muhalif eksiklikler var.
Kiralık yurt binaları da başka bir rant sistemini oluşturuyor. Şunu hayli uygun biliyoruz. Bir AKP’li iş insanı binasını Gençlik ve Spor Bakanlığı’na kiralayarak büyük hasılatlar elde ediyor.
Bakanlığa bağlı yerlerin kiralarında tahsilatlarda aksamalar oluyor. Bunların takibi yapılmıyor. Birtakım kulüpler ve belediyeler kiralar üzerinden kollanıyor. Bakanlığın yapması gereken kontroller bilerek yapılmıyor.
Kamu ihale kanununa açıkça karşıt biçimde ihaleler yapılıyor. Pazarlık metodu ile ihale edilen şahıslar var ve bunlar daima AKP’ye yakın isimler. Bu firmaların seçiminde hangi kriterler var, bilinmiyor.
Sonuçta AKP spor üzerinden yarattığı on milyarlarca liralık vurgun nizamı ile Türkiye’de gençlerin barınma meselesini çözmüyor, sporun gelişmesine pürüz oluyor. Çok yakında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın belgeleri tek tek açılacak!