ahmetbeyler
Active member
CHP’li Engin Altay, birlikteindeki heyetle Türkiye Barolar Birliği Lideri Erinç Sağkan‘ı ziyaret etti. Yarım saat süren görüşmenin akabinde ortak basın açıklaması yapıldı. Sağkan, görüşmede başta yargı bağımsızlığı ve avukatların yaşadığı şiddet-sosyoekonomik problemlerin ele alındığını söylemiş oldu. Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasını kıymetlendiren Sağkan, “Gezi davası olarak bilinen davanın, sonucu vicdanları yaralamıştır. Beraat sonucu verildikten daha sonra hiç bir kanıt eklenmediği biçimde cezalandırma sonucu verilmiş olması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmaması, tutuklama için hiç bir münasebet olmadığı biçimde haksız münasebetlerle ve keyfi bir tavırla tutuklama sonucunın verilmesi, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını son derece tartışılır hale getirmiştir. Türkiye’nin hemen anayasal demokratik hukuk devleti çizgisine geri girmesi gerektiği istikametindeki ikazımızı buradan yinelamak istiyorum” dedi.
Altay: Milyonları susturamazsın
Altay, Kavala için verilen sonucun siyasi bir karar olduğunu söyleyerek, “Bir yerde adliyenin olması orada adaletin olduğu manasına gelmez. Bu probleme bu biçimde bakıyoruz. Mahkemeye siyaset girerse de adalet kalmaz. Tıpkı ibadethaneye siyaset girerse ibadet kalmayacağı üzere. Beraat verilen bir davada yeni hiç bir kanıt yokken, ağırlaştırılmış müebbet verilmesi hadisesi bana şunu hatırlattı; Biz Ergenekon ve Balyoz davalarını FETÖ projesi olarak bilirdik. Lakin görüyorum ki birebir projeksiyon AK Parti tarafınca eksiksiz bir biçimde uygulanabiliyor. Lakin unutulmaması gereken bir şey var. Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında Türkiye’nin Genelkurmay Lideri da müebbet cezası almıştır. Bu davalarda müebbet mahpus cezası alanlar artık dışarıda özgür. O cezayı verenler ya kaçak ya cezaevinde. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza’nın da bu biçimde bir duruma düşmesini istemem. Yargı eliyle muhalefeti sindirmek diktatörlerin son numarasıdır ve yararsızdır. 8 kişiyi cezaevinde tutarak milyonları susturamazsın” tabirlerini kullandı.
Altay: Milyonları susturamazsın
Altay, Kavala için verilen sonucun siyasi bir karar olduğunu söyleyerek, “Bir yerde adliyenin olması orada adaletin olduğu manasına gelmez. Bu probleme bu biçimde bakıyoruz. Mahkemeye siyaset girerse de adalet kalmaz. Tıpkı ibadethaneye siyaset girerse ibadet kalmayacağı üzere. Beraat verilen bir davada yeni hiç bir kanıt yokken, ağırlaştırılmış müebbet verilmesi hadisesi bana şunu hatırlattı; Biz Ergenekon ve Balyoz davalarını FETÖ projesi olarak bilirdik. Lakin görüyorum ki birebir projeksiyon AK Parti tarafınca eksiksiz bir biçimde uygulanabiliyor. Lakin unutulmaması gereken bir şey var. Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında Türkiye’nin Genelkurmay Lideri da müebbet cezası almıştır. Bu davalarda müebbet mahpus cezası alanlar artık dışarıda özgür. O cezayı verenler ya kaçak ya cezaevinde. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza’nın da bu biçimde bir duruma düşmesini istemem. Yargı eliyle muhalefeti sindirmek diktatörlerin son numarasıdır ve yararsızdır. 8 kişiyi cezaevinde tutarak milyonları susturamazsın” tabirlerini kullandı.