ahmetbeyler
Active member
Gazeteci İbrahim Haskoloğlu, bir küme bilgisayar korsanının e-devlet’e sızarak epeyce değerli ayrıntıları ele geçirdiğini belirterek bu ayrıntıları sansürleyecek paylaşmış ve akabinde gözaltına alınarak tutuklanmıştı. İçişleri Bakanlığı ise e-devlet’in hacklenmesinin kelam konusu olmadığını tabir etmişti.
Çok sayıda gazeteci de hackerların amacındayken Fatih Altaylı da kimlik ayrıntıları, adres ve tapu ayrıntılarının hackerlar tarafınca kendisine gönderildiğini köşe yazısından duyurdu. Altaylı, “Herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor. E-Devlet hacklenmiş. Epey bilgi öteki türlü kimsenin eline geçemez. Haydi benimki değerli değil de. Kim bilir devletin ne bilinmeyen ayrıntıları, devleti yönetenlerin ayrıntıları ele geçirilmiş. Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok o denli şey diyor. bu biçimde iki seçenek var. Ya bu sistemin ortasındaki biri bu ayrıntıları alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı hakikat. En yeterlisi ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.” dedi.
Altaylı’nın yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
Dostlarımla öğlen yemeği yediğim sırada telefonuma 7 911 90551 28 numaralı telefondan bildiriler gelmeye başladı.
Evvel kimlik ayrıntılarım ve konut adresimi yolladılar.
daha sonra bozuk bir Türkçe ile Rus hackerlar olduklarını argüman ederek para istemeye başladılar.
Ben cevap vermedikçe Türkçeleri düzeldi.
çabucak sonrasında bana ilişkin devletin elindeki ayrıntıları, bilhassa de tapu ayrıntılarını peş peşe paylaşmaya başladılar.
Benim bile bilmediğim, unuttuğum tapular, toprakların kayıtlarını ele geçirmişlerdi.
Ve bunları yaymak ve paylaşmakla tehdit ediyorlardı.
çabucak sonrasında e-devlet üzerinden ele geçirdikleri öbür ünlülerin ayrıntılarını de paylaşmaya başladılar.
Ahmet Hakan, Fatih Portakal üzere gazeteciler, oyuncular… Kimi ararsanız.
daha sonra bir öbür telefon numarası üzerinden “Haraç kümesi ünlüler” oluşturdular.
Bunu “Ünlü haraç grubu” ve akabinde “Fatih Altaylı fan club” diye bir öbür küme takip etti.
Öbür gazeteciler süratle kümeden çıkıp, bunları engellerken ben yazmaları için kümesi açık tuttum, numarayı da engellemedim.
daha sonra sonlanıp küfürlere başladılar.
Tehditlerin dozunu arttırdılar.
Başından itibaren mevzuyu avukatlarıma ilettim.
Yargıya başvuruyoruz.
Lakin herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor.
E-Devlet hacklenmiş.
Çok bilgi diğer türlü kimsenin eline geçemez.
Haydi benimki kıymetli değil de.
Kim bilir devletin ne saklı ayrıntıları, devleti yönetenlerin ayrıntıları ele geçirilmiş.
Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok o denli şey diyor.
bu biçimde iki seçenek var.
Ya bu sistemin ortasındaki biri bu ayrıntıları alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı hakikat.
En güzeli ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.
Çok sayıda gazeteci de hackerların amacındayken Fatih Altaylı da kimlik ayrıntıları, adres ve tapu ayrıntılarının hackerlar tarafınca kendisine gönderildiğini köşe yazısından duyurdu. Altaylı, “Herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor. E-Devlet hacklenmiş. Epey bilgi öteki türlü kimsenin eline geçemez. Haydi benimki değerli değil de. Kim bilir devletin ne bilinmeyen ayrıntıları, devleti yönetenlerin ayrıntıları ele geçirilmiş. Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok o denli şey diyor. bu biçimde iki seçenek var. Ya bu sistemin ortasındaki biri bu ayrıntıları alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı hakikat. En yeterlisi ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.” dedi.
Altaylı’nın yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
Dostlarımla öğlen yemeği yediğim sırada telefonuma 7 911 90551 28 numaralı telefondan bildiriler gelmeye başladı.
Evvel kimlik ayrıntılarım ve konut adresimi yolladılar.
daha sonra bozuk bir Türkçe ile Rus hackerlar olduklarını argüman ederek para istemeye başladılar.
Ben cevap vermedikçe Türkçeleri düzeldi.
çabucak sonrasında bana ilişkin devletin elindeki ayrıntıları, bilhassa de tapu ayrıntılarını peş peşe paylaşmaya başladılar.
Benim bile bilmediğim, unuttuğum tapular, toprakların kayıtlarını ele geçirmişlerdi.
Ve bunları yaymak ve paylaşmakla tehdit ediyorlardı.
çabucak sonrasında e-devlet üzerinden ele geçirdikleri öbür ünlülerin ayrıntılarını de paylaşmaya başladılar.
Ahmet Hakan, Fatih Portakal üzere gazeteciler, oyuncular… Kimi ararsanız.
daha sonra bir öbür telefon numarası üzerinden “Haraç kümesi ünlüler” oluşturdular.
Bunu “Ünlü haraç grubu” ve akabinde “Fatih Altaylı fan club” diye bir öbür küme takip etti.
Öbür gazeteciler süratle kümeden çıkıp, bunları engellerken ben yazmaları için kümesi açık tuttum, numarayı da engellemedim.
daha sonra sonlanıp küfürlere başladılar.
Tehditlerin dozunu arttırdılar.
Başından itibaren mevzuyu avukatlarıma ilettim.
Yargıya başvuruyoruz.
Lakin herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor.
E-Devlet hacklenmiş.
Çok bilgi diğer türlü kimsenin eline geçemez.
Haydi benimki kıymetli değil de.
Kim bilir devletin ne saklı ayrıntıları, devleti yönetenlerin ayrıntıları ele geçirilmiş.
Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok o denli şey diyor.
bu biçimde iki seçenek var.
Ya bu sistemin ortasındaki biri bu ayrıntıları alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı hakikat.
En güzeli ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.