ahmetbeyler
Active member
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve eşi Zeynep Babacan, partilerinin Ankara Vilayet Teşkilatı’nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Babacan, burada yaptığı konuşmada; partinin seçimlere kendi logosu ve ismiyle girme sonucunın münasebetlerini aktardı. Babacan, şunları söylemiş oldu:
“Ben her yerde açık açık söylüyorum. Çözersek biz çözeceğiz. Öteki bir tahlil yok. Her geçen gün bunu daha düzgün anlıyorum. Ülkemizin bizden diğer çıkışı yok. DEVA Partisi’nin iktidarda olmadığı bir ülkenin sıkıntılarını çözme imkânı ve ihtimali yok. Bunu yeterli görüyorum.
Baktılar ki DEVA Partisi kendileri açısından artık nitekim büyük bir tehdit, baktılar ki DEVA Partisi geliyor, ne yaptılar? Bir siyasi mühendislik hesabıyla apar topar Meclis’e yasa teklifi sundular. Süratli bir biçimde yasalaştırdılar. Eş vakitli olarak propaganda makinesini çalıştırdılar. Bütün o kendi köşe müelliflerine, kendi maaşa bağladıkları yorumculara bir şeyler söylettiler: ‘Öyle bir yasa çıkarttık ki bu yeni kurulan partilerin işleri bitti artık.’ Bir baktık; DEVA Partisi aşağı DEVA Partisi yukarı… Bizim ismimize dedikodunun bini bir para. Herkes konuşuyor. Bizim ismimize senaryolar üretiyorlar. En sonunda bu durumu değerlendirdik, dedik ki; DEVA Partisi kendi ismiyle sanıyla, şanıyla namıyla, kendi logosu ile bayrağı ile bu seçimlere girecektir, dedik. Logomuza, damlamıza mührü o denli bir basacağız ki Türkiye olarak, Beştepe’de birileri oturduğu yerden sıçrayacak.”
“Ben her yerde açık açık söylüyorum. Çözersek biz çözeceğiz. Öteki bir tahlil yok. Her geçen gün bunu daha düzgün anlıyorum. Ülkemizin bizden diğer çıkışı yok. DEVA Partisi’nin iktidarda olmadığı bir ülkenin sıkıntılarını çözme imkânı ve ihtimali yok. Bunu yeterli görüyorum.
Baktılar ki DEVA Partisi kendileri açısından artık nitekim büyük bir tehdit, baktılar ki DEVA Partisi geliyor, ne yaptılar? Bir siyasi mühendislik hesabıyla apar topar Meclis’e yasa teklifi sundular. Süratli bir biçimde yasalaştırdılar. Eş vakitli olarak propaganda makinesini çalıştırdılar. Bütün o kendi köşe müelliflerine, kendi maaşa bağladıkları yorumculara bir şeyler söylettiler: ‘Öyle bir yasa çıkarttık ki bu yeni kurulan partilerin işleri bitti artık.’ Bir baktık; DEVA Partisi aşağı DEVA Partisi yukarı… Bizim ismimize dedikodunun bini bir para. Herkes konuşuyor. Bizim ismimize senaryolar üretiyorlar. En sonunda bu durumu değerlendirdik, dedik ki; DEVA Partisi kendi ismiyle sanıyla, şanıyla namıyla, kendi logosu ile bayrağı ile bu seçimlere girecektir, dedik. Logomuza, damlamıza mührü o denli bir basacağız ki Türkiye olarak, Beştepe’de birileri oturduğu yerden sıçrayacak.”